Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2510.87
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

‘Türkiye çatışmaya girebilir’

Türkiye tarafından en az 900 taktik araçtan oluşan çok farklı konvoyların İdlib bölgesine giriş yaptığını ifade eden Abdullah Ağar, “Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra bir devletin silahlı unsurlarıyla çatıştığını görebiliriz. Şu anki yığınak ve sahadaki gelişmeler bunu çok kuvvetli şekilde teyit ediyor” dedi.
‘Türkiye çatışmaya girebilir’
11 Şubat 2020 00:01:00
Türkiye tarafından en az 900 taktik araçtan oluşan çok farklı konvoyların İdlib bölgesine giriş yaptığını ifade eden Abdullah Ağar, “Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra bir devletin silahlı unsurlarıyla çatıştığını görebiliriz. Şu anki yığınak ve sahadaki gelişmeler bunu çok kuvvetli şekilde teyit ediyor” dedi.

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Rusya destekli rejim güçlerinin Serakib yakınlarında gerçekleştirdiği saldırıda 8 askerimizi şehit etmesi Türkiye-Rusya ilişkilerini etkiledi. Saldırıya anında karşılık veren Türkiye tepkisini net bir şekilde ortaya koydu. Dün de İdlib'in kuzeyinde Suriye rejiminin topçu atışı sonucu 5 asker şehit oldu, 5 asker de yaralandı. Bu ikinci saldırıyla birlikte bölgede nasıl bir denge kurulacağı ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin nasıl bir yol izleyeceği merak ediliyor. Konuyla ilgili ana başlıkları Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan ve Terör Uzmanı İmbat Muğlu Milat’a değerlendirdi.

TSK’ya saldırının gereği yapıldı

Rejim güçlerinin TSK’ya karşı yapmış olduğu saldırının öncesi olduğunu ifade eden Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “ÖSO’nun rejime karşı hamlesi sonucu 9 Rus askeri ve politbüro üyesinin hayatını kaybetmesi ve Rusların bayrağının çiğnenmesi sonrası 8 askerimiz şehit oldu. Türkiye ile rejimin karşı karşıya kaldığı bir başka boyut yaşanıyor. Bu saldırının sahada gereği yapılarak rejim güçlerine zayiat verdirildi” dedi.

Türkiye başka bir devletle çatışabilir

Türkiye’nin Rusya’yla anlaşamaması halinde Türkiye ile rejimin çatışması ve bunun konvansiyonel bir savaşa dönüşmesi riskinin olduğunu belirten Ağar, “Türkiye tarafından son on gündür en az 900 taktik araçtan oluşan çok farklı konvoyların İdlib bölgesine giriş yaptığını görüyoruz. Bu kadar dar bir zaman aralığında sınırın öte tarafında yapılan çok büyük bir yığınak söz konusu. Bunun askeri terminolojide bir anlamı var. Bu bir konvansiyonel bir harbe hazırlık ya da önleme taktiği diyebiliriz. Rejimi ve Rusya’yı çatışmadan Türkiye’nin tezlerine razı etme yolu olabilir. Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra bir devletin silahlı unsurlarıyla çatıştığına dair bir fotoğraf görebiliriz. Şu anki yığınak ve sahadaki gelişmeler bunu çok kuvvetli şekilde teyit ediyor” diye konuştu.

Suriye Savaşı başka bir noktaya evrildi

Suriye’de nereye gideceği kestirilemeyen hararetli günler yaşanabileceğini kaydeden Ağar sözlerini şöyle noktaladı: “Suriye iç savaşının yeni bir evreye geldiğini görüyoruz. Bu savaş sadece dört milyon mülteciyle ilgili değil; aynı zamanda antropolojik, demografik, jeopolitik ve teolojik bir savaş ve sahada en kilit ülke Türkiye ve Rusya. Bu iki ülke yapılan tüm işbirliğine rağmen karşı karşıya kalabilir. Sahada Rusya, ABD ve İsrail de var. Amerika ve İsrail olayın tam göbeğimde yer alıyor ve kendi oyunlarını oynuyorlar.”

Durum çatışmaya gidiyor

Rejimin Türkiye ve Rusya arasındaki olası bir anlaşmayı baltalamayı çalıştığını vurgulayan ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, “Bu durum Türkiye’nin askeri bir karşılık vermesini de beraberinde getirecektir. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin rejime karşı askeri bir harekât yapacağını düşünüyorum. Rusya ile diplomatik çözüm çabası da zora giriyor. Gerginlik giderek çatışmaya dönük olarak büyüyecek gibi görünüyor” dedi.

Ortam çok gergin

İdlib’de hassas bir durumun söz konusu olduğunu ifade eden Orhan, “Bundan sonra diplomatik çabalardan ziyade doğrudan Türkiye’nin sahada askeri güç kullanarak Suriye rejim güçlerini durdurmak ve mümkünse geri püskürtmek arayışında olduğu anlaşılıyor. Bu durum Türkiye ve Rusya ilişkilerini riske ediyor. Bununla birlikte Türkiye ve Rusya unsurları sahada karşı karşıya da gelebilir ancak iki ülkenin ciddi işbirliği söz konusu. Dolayısıyla çatışma riski düşük görülse de çok gergin bir ortamın olduğunu da göz ardı edemeyiz” şeklinde konuştu.

ABD gerginliği körüklemek için çalışır

ABD’nin Rusya-Türkiye ilişkisinin İdlib sahası üzerinden gerginleşmesinden büyük memnuniyet duyduğunu vurgulayan Orhan, “ABD bu gerginliği körüklemek için elinden geleni yapacaktır. Türkiye’yi askeri müdahale konusunda daha çok baskılayarak Rusya ile sahada karşı karşıya gelmesi için çalışabilir. Fakat Türkiye ve Rusya bugüne kadar bu tür kışkırtmalara karşı çok dikkatli ilerleyerek krizleri aşabildi. Zaten Türkiye-ABD ilişkilerinde son dönemde yaşanan sıkıntının en büyük nedeni Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasıdır” ifadelerini kullandı.

İdlib’de yeni bir mutabakat olacak

Soçi ve Astana’nın askıya alındığına ve yeni bir mutabakat yapılacağına dikkat çeken Terör Uzmanı İmbat Muğlu, “Cumhurbaşkanımız Şubat’ın sonuna kadar rejime İdlib’de ateşkesin ilan edilmesi için mühlet verdi. Türkiye-Rusya arasındaki ikili ilişkiler askerî, ekonomik ve ticari işbirlikleri dolayısıyla kolay bozulmayacaktır. Yeniden TSK’yı hedef almadıkları sürece her iki ülke de karşılıklı menfaati gereği karşı karşıya gelmeyeceklerdir. Ayrıca İdlib’de barışı inşa etmek için yeni bir mutabakat yapılacak ve bunda da en büyük rol Türkiye’nin olacaktır.