Türk solu kendini doğuda tatmin ediyor
ENES BABACAN / DİYARBAKIR
Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, vatandaşlar yaşanan olaylardan dolayı endişeli. Günlük yaşantılarına devam edemeyen, evlerini terk etmek zorunda kalan halk terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP'ye tepkili. Halk yeniden evlerine dönmeyi ve Diyarbakır'ın hak ettiği gibi yönetilmesini istiyor.
Daha önce hiç bu kadar endişe görmemiştim
"PKK'lı teröristler Sur ilçemizde şu an camileri yakıyor, medreseleri yakıyor ve İslami hassasiyeti olan her yeri güpegündüz işgal ederek, içinde komünizm marşları çalıyorlar" diyen Muhammed Bilir, "PKK hareketinin Kürtlerle ve Müslümanlıkla bir alakası olmadığının Sur ilçesindeki Kurşunlu Cami'ni yakıp yıkmalarında bir kez daha gördük. Daha önce devletin PKK'ya karşı Diyarbakır'da ve bölgede bu denli sayısal çoğunluğu olan bir operasyon yaptığını görmedim. Devletin bu kadar çok olan asker ve polisle Sur'u uzun süredir örgütten temizleyememiş olmasını da şaşkınlıkla izliyorum. Kürtlerin hakkını savunduklarını iddia edenler Diyarbakır'da Kürtlerin imanını, tarihini ve kültürünü silmeye çalışıyorlar. PKK şimdi bunun propagandasını Diyarbakır'da yapıyor. Diyor ki "Devlet on binlerle bile bizi bitiremiyor bakın biz bu kadar güçlüyüz diyerek gençleri kandırmaya çalışıyor" dedi.
Diyarbakır'a katacakları bir şey yok
Diyarbakır'da şu an halk alışveriş yapamıyor, çocuklarımız okula gidemiyor ve tam anlamıyla terör örgütünün istediği oluyor diyen 43 yaşındaki Kemal Bakır, "Diyarbakır'da Sur'a ve diğer doğu ilerinde Kürt gençlerine hendek kazdıran ve Diyarbakır meydanında hendek siyaseti yapan HDP'nin eş başkanı Figen Yüksekdağ gibi daha kürtçe bile bilmeyenlerin Diyarbakır'a katacakları bir şey yoktur. Figen hanım hendek açmaya bu kadar meraklıysa kendi ailesinin ve gençlerinin yaşadığı Adana ve Osmaniye'de hendek kazdırabilir. Batı'da hayallerini gerçekleştiremeyen Figen Yüksekdağ ve Ertuğrul Kürkçü gibi Türk sosyalistler, Kürt gençleri ve Kürt halkı üzerinden doğuda kendini tatmin ettiklerine şahit oluyoruz" şeklinde konuştu.
Tarih ve kültür yok ediliyor
Diyarbakır esnaf ve sanatkarlar odasında emekli olan Diyarbakır'ın Sur ilçesi esnaflarından Abit Kılıç "Bu olaylar başladığından beri ne dükkanıma gidebiliyorum, ne de rahatça evimde uyuyabiliyorum. İki gün önce bir hastam vardı, belediyenin ve özel şirketlerin otobüs ve dolmuşlarının teröristler tarafından çalışması engellendiği için hastamı hastaneye götüremedim. Hastaneye gitmek için taksi çağırmak istedim, taksici evimin çatışma mahalline yakın olduğu için gelemeyeceğini söyledi. Sur ilçesi Diyarbakır'ın sadece tarihi değil ekonomik anlamda da kalbiydi. Ancak gelinen noktada Sur'un yakınına bile taksici gelmek istemiyor. Sur ilçesi tarihiyle, kültürüyle ve içinde bulunan sahabeleriyle Diyarbakır'ın UNESCO'ya bile girmiş yüz akıydı. Ama şimdi Sur ilçesinde yer alan benim gibi küçük esnafların birçoğu iflas etme aşamasında, derdimizi kime yanacağımızı bilmiyoruz, belediyeye, siyasi partilere ve STK'lara başvuruyorum ancak gelinen noktada kimse halkı dikkate almıyor. Şuan Diyarbakır Sur'da görev yapan polislerin bazıları bu olayların ve sokağa çıkma yasağının birkaç ay daha devam edeceğini söylüyor. Bu Diyarbakır ve bölgenin tamamı için bitişi olur. Ben devletimizden bir an önce bu olayı çözmesini istiyoruz" dedi.
Gözümüze uyku girmiyor
Diyarbakır'da çatışmalar başladığından bu yana birçok akrabasının İstanbul'a göçtüğünü belirten doğma büyüme Diyarbakırlı 32 yaşındaki Fatma Rızan "Şehirdeki çatışmalar yüzünden örgüt Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne hayatı durdurun emri vermiş diyorlar. Bunun belirtisi olarak ta 12-13 yaşındaki 4 çocuk yolları kapatıyorlar ve bunların çoğu belediyenin gençlik merkezinden çıkıp geliyor. Belediyeye çöpleri toplamayın demiş olacaklar ki şimdi her sokak başında çöp yığını var, bu çöp yığınları yüzünden yakında çoluk çocuk hepimiz hasta olacağız. İki kızım var bu olaylar yüzünden günlerdir okula gönderemiyorum. Çünkü kaza kurşununa denk gelip ölecekler diye. Diyarbakır'da çatışmalar başladığından beri uyku bize haram oldu" şeklinde konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.