TÜGEM Platformu'ndan "Kudüs" bildirgesi
'Bireysel ve Toplumsal Gelişim İçin Stratejik Güçbirliği' sloganı ile 2014 tarihinde kurulan düşünce ve aksiyon platformu TÜGEM, Trump'ın skandal Kudüs kararıyla ilgili bildiri yayınladı...
İŞTE O BİLDİRİ...
ABD'nin Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını şiddetle kınıyoruz. Bu karar, sonuçları açısından tüm dünyayı kaosa sürükleyebilecek nitelikte ve asla gerçekleştirilemeyecek bir karardır. Kudüs bizim onurumuz ve kırmızı çizgimizdir. Tüm dünya bu kararı kınamalı ve insanlık adına tanımadıklarını açıklamalıdır. Kudüs düşerse demekten imtina ederiz, Kudüs asla ve asla düşmeyecek!
Analiz,
Bu kararı ile ABD'nin, hızla değişen dengeler ve sahadaki başarısızlıkları nedeniyle bazı planlarını öne çektiğini gözlemlemekteyiz. Bu adımın, her ne kadar acele atılmış bir adım olarak görünse de temelde yine birçok konuyu da açıkça hedef alan ve bu hedefleri bertaraf etmeye çalışan, çalışılmış bir stratejinin ürünü olduğunda da şüphe yoktur.
Bu karar;
ABD, İngiltere ve İsrail işbirliği ile bölge ülkelerinden Irak ve Suriye bölünüp parçalanmış, Ürdün ve Lübnan hareket edemeyecek bir noktaya gelmiş, Suudi Arabistan'da 2016 yılında Kral Selman'a yapılamayan darbe yakın bir geçmişte veliaht prens eliyle farklı bir çerçevede yapılmış ve ABD, Suudi Arabistan ve Mısır anlaşmaya varmış, bölgenin biraz uzağında ise Pakistan'da yine yakın geçmişte yönetim, usule aykırı bir şekilde el değiştirmiş. Yani Büyük Ortadoğu Projesi için zemin tarihte belki de hiç olmadığı kadar uygun bir hal almıştır. Bu süreç zarfında Filistin de küçük parçalara bölünmüş hatta çoğu yerde mahalleler hatta sokaklar güvenlik duvarları ile örülmüştür. Yani düne nispetle bugün verilen intifada kararları çok ama çok cılız kalabilecektir.
Yahudilerin inancına göre Süleyman Mabedini yeniden inşa etmeleri ve kendilerinemuharref Tevrat'ta vadedilen toprakları ele geçirmeleri gerekmektedir. Yine kendi inanışlarına göre bu emellerini gerçekleştirebilmeleri için karşılarına kim çıkarsa çıksınonlara türlü işkenceler yapmaları ve ezip geçmeleri onlar için bir ibadet sayılmaktadır. Hristiyanların inanışlarına göre ise İsa Mesih'in tekrar yeryüzüne gelebilmesi için Yahudilerin eline vadedilmiş toprakların geçmesi gerekmektedir. Hristiyanlarla Yahudileri ortak amaç ve hedeflerde buluşturan noktalar bunlardır. Bu amaç ve hedefler çerçevesinde ABD ve İngiltere, Irak ve Suriye operasyonlarını yürütmüş, Yahudilere vadedilmiş olan topraklar, İsrail güdümündeki DEAŞ ve PKK-YPG nin eline teslim edilmiştir.. İki büyük adım daha kalmıştır. Birincisi Süleyman Mabedi, diğeri ise vadedilmiş toprakların Türkiye sınırları içerisinde kalan kısmının ele geçirilmesi. Şimdi Suudi Arabistan ve Mısırla anlaşmış olan ve Suriye ile Irak'ı da parçalamış olan bu şer güçler bölgede hareket kabiliyeti kalmamış görünen Türkiye'yi içeride ve dışarıda kışkırtarak her türlü vereceği açığı en alçak bir şekilde değerlendirmeye çalışacaklardır. ABD ve İngiltere sadece bu amaçla PYD, DEAŞ ve diğer unsurlardan ağır silahlarla donattığı eğitimli bir orduyu da sınırda hazır bekletmektedir.
Ümmetin Umudu Türkiye!
Türkiye'de de 17-25 Aralık darbe süreçlerinden bu yana, İngiliz ve ABD ortak yapımı olan ancak ipleri ABD'nin elinde olan FETO' nun 15 Temmuz darbe kalkışmasına kadar birçok darbe teşebbüsü olmuş ancak bunların tamamı Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve kararlılığı ve halkın inanılması güç bir şekilde bu kalkışmalara karşı koyuşu ile bertaraf edilmiştir.
Strateji üretebilmek için tespitler;
- Türkiye; geçmişte tüm dünyaya hükmettiği, her zaman hakkın ve adaletin yanında yer aldığı, tüm dünya halkları ile kuvvetli bir gönül bağı bulunduğu, özgürlüğe olan tutkusu, cesareti ve Hilafetin merkezi olduğu için İslam toplumlarının umudu olmaya devam etmektedir.
- Türkiye'nin geçmişi inanılması güç başarılarla doludur, 1402 yılında Ankara savaşı sonrası Osmanlı Devleti neredeyse tamamen bitmişken kısa bir süre sonra 1453 yılında Osmanlı Devleti çağ kapatıp çağ açabilecek İstanbul'un Fethini gerçekleştiren büyük bir devlet olabilmiştir.
- Hristiyanlar insanların günahkar olarak doğduklarına inanırlar, bu nedenle doğan çocuklarını vaftiz ederler günahlarından arındırmak için. Buradan hareketle vaftiz olmamış Müslümanlar onlara göre günahkardır.
- Yahudilerin inanışına göre Yahudilerin dışındaki diğer insanlar Yahudilere hizmet etmek için yaratılmıştır.
- Yahudiler; muharref Tevrat inanışlarına göre,vadedilmiş topraklar kendilerinin oluncaya kadar savaşmak, bunu yaparken de karşılarına kim çıkarsa çıksın onlara eziyet etmek ile emrolunmuşlardır. Yine muharreftevrata göre Mescid-i Aksa'yı yıkarak yerine Süleyman Mabedini inşa etmekle de emrolunmuşlardır.
- Hristiyanların inanışlarına göre İsa Mesih'in tekrar dirilmesi, yeryüzüne gelebilmesi için Yahudilerin eline vadedilmiş toprakların geçmesi gerekmektedir.
- İslam dünyası için en önemli üç bölge vardır;
Bu unsurlar, temelde stratejileri oluşturmak için hareket edebileceğimiz noktalardır. Çıktının kuramı basittir, detayını çözüme kavuşturmak ise zaman alır. Türkiye yanlış yaparsa kendi de ümmet te sarsılır, doğru yaparsa kendisi de ümmet te güçlenerek çıkar. Bu noktalardan hareketle üretilebilecek temel hedef ve stratejiler ise aşağıda zikredilmiştir;
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.