Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2422.13
BIST 100
9720.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Toprakların boş durması cinayettir

"Dünyada yaşanan gıda krizini Türkiye yaşamaz" diyen İTO Hububat Komitesi Meclis Üyesi Dinçer, "Bu noktada Tarım Bakanlığı tarafından 'ekilmeyen toprakların kiralanarak tarıma kazandırılması' çok doğru bir proje. Zira toprakların ekilmemesi cinayettir" dedi.
Toprakların boş  durması cinayettir
17 Ağustos 2022 00:00:00
"Dünyada yaşanan gıda krizini Türkiye yaşamaz" diyen İTO Hububat Komitesi Meclis Üyesi Dinçer, "Bu noktada Tarım Bakanlığı tarafından 'ekilmeyen toprakların kiralanarak tarıma kazandırılması' çok doğru bir proje. Zira toprakların ekilmemesi cinayettir" dedi.

Haber: Fırat İpek

Son yıllarda yaşanan pandemi, tabii afetler, savaşlar vs. derken tüm bu yaşananlar dikkatleri gıdanın üzerine çevirdi. Çünkü hayatı sürdürmenin en temel yolu gıdadır. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra tahıl ticaretinin bozulması ve tedarik sorunu, Avrupalılar ve Afrikalılar ile mülteci durumundaki milyonlarca insanın gıdaya ulaşmasını tehlikeye soktu. Tam da bu noktada hadiseye müdahale eden Türkiye, ‘Tahıl Koridoru’nu kurdu. Biz de dünyada ve Türkiye’de gıda sektöründe yaşanan tüm gelişmeleri uzmanına sorduk.

Tahıl Koridoru piyasaları rahatlattı

WhatsApp Image 2022-08-16 at 20.11.38_24e0c51a07af4b19dbeb85d65b42daec.jpeg

Mehmet Tevfik Dinçer

Türkiye’nin arabuluculuğunda oluşturulan Tahıl Koridorunun çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Dinçer Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve İTO Hububat Komitesi Meclis Üyesi Mehmet Tevfik Dinçer, “Rusya ve Ukrayna hububat ve bakliyat piyasalarında uluslararası oyuncu olarak öne çıkan ülkelerden. Savaş halinde bu ülkelere, Türkiye’nin arabulucu olması, böyle bir koridor açılması, merkezinin İstanbul olması hem ülkemiz hem dünya için olumlu bir girişim. Bu piyasalara; tahıl ve bakliyatta herhangi bir sıkıntı olmayacağı yönünde algı veriyor” dedi.

Türkiye gıda krizi yaşamaz

Dinçer, “Tahıl koridorunun açılması bazı ürünlerde fiyatların yüzde 5 gerilemesini sağladı ancak dolara endeksli olan bu ticarette kur artarsa fiyatlar yeniden yükselişe geçer. Türkiye’de daha sert olarak bilinen makarnalık buğdayda ciddi sıkıntı var çünkü ithal ediliyor. Ama ekmeklik buğdayda rekolte kaybı olsa da sorun yaşanacak bir durum söz konusu değil. Bu açık ‘Tahıl Koridoru’nun açılmasıyla kolayca kapanabilir. Özetle Türkiye için gıda krizi yaşanacak bir durum yok” değerlendirmesinde bulundu.

Kaygılandıracak bir durum yok

“Türkiye’de 16 milyon ton civarında bir buğday üretimi olduğu açıklandı” diyen Dinçer, “Bu normalde iç piyasanın talebini karşılayabilecek düzeydeydi ancak çevremizdeki savaşlar, ülkemize milyonlarca Suriyelinin gelmesi ve turizm sektörünün hareketlenmesiyle gelen milyonlarca turistin getirdiği nüfus hareketliliği ve yakın coğrafyaya ürün satışı kendi kendimize yetme konusunda sıkıntı doğurabilir. Yine de kaygı verecek bir durumun olmadığını söyleyebilirim” ifadesini kullandı.

bugday_4ec7c1149641dd2f2258440c0e512a6d.jpg

Tarlaların boş durması cinayettir

Tarım Bakanlığı’nın tarım politikasıyla ilgili de konuşan Mehmet Tevfik Dinçer, “Tarım Bakanlığı tarafından ekilmeyen toprakların kiralanarak tarıma kazandırılması çok doğru bir proje. Bugün Almanya’ya gittiğinizde çevre arazilere baktığınızda boş arazi bulamıyorsunuz. Bizde miras nedeniyle arazilerin parçalanması ve atıl durumda olması kabul edilemez. Ekilmeyen toprak bana göre cinayettir” diye konuştu.

Türkiye konumunu daha da güçlendirmeli

Dinçer şöyle konuştu: “Bu proje önümüzdeki yıla belki yetişmez ancak sonrası için çok fayda sağlayacağı düşüncesindeyim. Ekilebilir arsalarımız, sulama alanlarımızın olduğu böyle bir coğrafyada tarlaların boş olması cinayettir. Tarım, gıda önümüzdeki dönemde daha da önemli hale gelecek. Türkiye özelikle bu uygar dünyada gelişmiş ülkelerin içinde rol almak istiyorsa avantalı olduğu konumu mutlaka güçlendirmelidir.”

tahiluretimi_3dfe4ebc748253a93f337911788a7216.jpg

‘Niye ucuza vereyim’ zihniyeti değişmeli

“Gıda fiyat artışı neden önlenemiyor?” sorusuna da cevap veren Dinçer, “Burada birbirine bağlı parametreler var. Üretimlere baktığımız zaman evet kısmi kuraklık faktöründen dolayı kayıplar olsa bile bir üretim var. Ama şimdi mesela pirinç ekimi yapılıyor. Ürün girdi hammaddelerindeki ilaç, gübre, akaryakıt fiyatlarındaki artışlar mutlaka fiyata yansıyacak. Maliyet fiyatlarındaki artışlar fiyatların da kısmen artmasına neden olacak” şeklinde konuştu.

Psikolojik olarak beklenti var

Türkiye’de yüzde 80 enflasyon konuşulduğunu söyleyen Dinçer, “Böyle bir ortamda üretici, ‘Her şey yüzde 80 artmış, ben ürünümü niye ucuza vereyim’ diye düşünüyor ve malını satmamayı tercih ediyor. O zaman mal arzında sıkıntı yaşanıyor. Marketin bu mala ulaşması gerekiyor. Market ‘ben bu malı kaç lira olursa olsun alacağım’ deyince fiyat artışına neden oluyor” beyanında bulundu.

Pirinç değil bulguru tercih edeceksin

Dinçer, “Bir kere psikolojik olarak fiyatlardaki bu dalgalanma, yükselme beklentilerinin kırılması lazım. Fiyat yükselme beklentisinin kırılması için ortamın iyileştirilmesi lazım. Bu nasıl oluşur mesela tahıl koridoru, dövizdeki yüksek beklentinin kırılması, tüketicinin bilinçlenmesiyle. Pirinç 25 lira bulgur 12 lira ise bulguru tercih edecek, eğer hala bulguru değil pirinci tercih ederse yangına su değil benzin döküyor anlamına gelir” açıklamasını yaptı.

bakliyat_7ab57f0ab88935c68343c79937ee6da9.jpg

‘Gelişmiş ülkelerle aynı durumdayız’

Tarımdaki teknolojik gelişmeyle ilgili de değerlendirme yapan Dinçer şunları söyledi: “Türkiyehububat ve bakliyat sektöründe teknoloji bakımından gelişmiş ülkelerle aynı düzeyde diyebileceğimiz bir durumda. Bizde bu işin ticaretini yapan uluslararası firmalarımız var. Özellikle mesela paketleme konusunda iyi firmalarımız var.Orada herhangi bir sorunumuz yok.Dış ticarete baktığımızda da artı veren bir sektör. Yılın ilk yarısında ki veriler, bu yıl hedeflenen 10 milyar dolar ihracat rakamına yaklaşabileceğimizi gösteriyor.”