Dolar (USD)
34.34
Euro (EUR)
36.30
Gram Altın
2828.20
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Terör destekçilerine mihrap vermeyiz

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, FETÖ ve diğer terör örgütlerine kalbini, ruhunu, aklını teslim etmiş bir din görevlisine bir tek mihrabının verilmeyeceğini söyledi. Görmez, 'Doğu ve Güneydoğu'da 20 bin arkadaşımız görev yapıyor. Son bir haftada orada bu sebepten 250 imamın görevine son verildi' diye konuştu.
Terör destekçilerine mihrap vermeyiz
14 Kasım 2016 09:39:00
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, FETÖ ve diğer terör örgütlerine kalbini, ruhunu, aklını teslim etmiş bir din görevlisine bir tek mihrabının verilmeyeceğini söyledi. Görmez, 'Doğu ve Güneydoğu'da 20 bin arkadaşımız görev yapıyor. Son bir haftada orada bu sebepten 250 imamın görevine son verildi' diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Belarus'taki 100 bin Müslüman'ın hizmetine sunulan Minsk Camii'nin açılışından sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Diyanet'in yurt dışındaki hizmetlerini anlatan Görmez, özellikle Avrasya coğrafyasında son 10 yılda katlanarak artan şekilde çalışmalar yaptıklarını söyledi. Afrika'dan Latin Amerika'ya dünyanın dört bir noktasında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak çalışmalar yürüttüklerini anlatan Görmez, "Diyanet'in çalışmaları bir misyonerlik çalışması değildir, sadece talepleri, din eğitimi, din hizmetleri alanında talepleri karşılamaya yöneliktir" dedi.AİDİYETİ YOK ETTİLERDiyanet İşleri Başkanlığı'nın ve Diyanet Vakfı'nın 2010 yılında yurt dışı hizmetleri arttıkça FETÖ'nün Diyanet'i itibarsızlaştırma çalışmalarının da o oranda arttığını kaydeden Görmez, "Bu coğrafyalara FETÖ'den dolayı bir özür borcumuz var millet olarak. Çünkü FETÖ bu coğrafyada 100 yıllık fasıladan sonra, fetret döneminden sonra yeşerebilecek İslam kimliğini de başka yönlere kanalize etmiştir. Yeşerecek İslam aklını da heba etmiştir. Çocukların üç aidiyetini aile, millet ve İslam ümmetine olan aidiyetini yok etmiştir. Bunların yerine kendine bağlılığı ve aidiyeti koymuştur. Bu tür dünyalarda küresel güçlerin emellerini gerçekleştirmek için çalışma yaparken kendi ülkelerinden gelen Diyanet gibi kurumların doğru hizmetleri FETÖ'nün öfkesine sebep oldu" dedi.MİHRABI TESLİM ETMEYİZGörmez, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'ye kalbini, ruhunu, aklını teslim etmiş bir din görevlisine bir tek mihrabının verilmesi ve devam etmesinin söz konusu olamayacağını vurgulayarak, "Ama ikinci önemli bir kararımız var, o da; herhangi bir arkadaşımızın, bir mihrap görevlisinin, bir minber görevlisini yanlışlıkla, haksız yere itham edilerek söz konusu ihanet içerisinde olan yapının bir parçası olarak değerlendirmek asla mümkün olmaz. Buna rağmen yanlış içerisinde olan arkadaşlarımızın varlığı ortaya çıktı, onlarla yolumuzu ayırdık. Ancak biz her bir elemanımızla ilgili müstakil bir soruşturmayı devam ettiriyoruz. Burada adaletten asla şaşmamalıyız" diye konuştu.BU KADAR SALDIRMIYORLARFETÖ'cülerin Avrupa kamuoyunu Diyanet'in aleyhine çevirmek için yoğun kötü bir propaganda içerisinde olduğunu belirten Görmez, "Bu yapı nasıl ki Türkiye'de son 5 yıldır her düşünceden siyaseti ve medyayı kendi emellerine alet ederek Diyanet'i itibarsızlaştırmak için kullandıysa, şimdi de Avrupa'da, aynı şekilde ülkesini ve Diyanet'in çalışmalarını itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapıyor. Bunu yaparken de bu kötülüğe alet olacak gazetecileri ve siyasetçileri de bulmakta zorlanmıyor. Üç gün önce Almanya'da şahsım ve Diyanet İşleri Teşkilatıyla ilgili yazılan yazılar, Diyanet'in tarihinde hiçbir İslamofobik nefret içerisinde olan hiçbir müessesenin, hiçbir kurumun, hiçbir şahsın bugüne kadar yazmadığı, söylemediği şeyler."DOĞU'DA 20 BİN İMAM VARGörmez, PKK ile ilişkili görevlilerle ilgili bir soruya da şöyle cevap verdi: "Hendek siyasetinin egemen olduğu zamanlarda Cizre'de, Silvan'da, Silopi'de, Sur'da vatandaşlarla görüştüm. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 20 bin arkadaşımız görev yapıyor. Kafası, kalbi, gönlü teröre veya ayrımcılığa, ırkçılığa kaymış olan herhangi bir arkadaşımıza aynı şekilde mihrabı vermemiz mümkün değildi. Nitekim son haftalar içerisinde 250 arkadaşımızın görevine bu çerçevede son verildi. Ancak onlarla ilgili de soruşturmalar devam ediyor."

Muhammed filmi Konya'da çekilecektiMehmet Görmez son günlerde tartışma konusu olan İranlı yönetmen Mecid Mecidi'nin Muhammed filmiyle bilgiler de verdi. Mecid Mecidi'nin bu filmi Türkiye'yle beraber çekmek istediğini ve TRT Genel Müdürlüğü'ne gelerek müzakerelerde bulunduğunu hatırlatan Görmez, "TRT Genel Müdürlüğü kabul etti bunu, beraber yapacaklardı. Medine'yi Konya'da, Mekke'yi Tahran'ın yakınlarında bir yerde kurarak Çağrı'dan sonra İslam dünyasına Hazreti Peygamber'le ilgili en güzel filmi çekme iddiasında idiler. Senaryo yazıldıktan sonra senaryoyu değerlendirmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığımıza gönderdiler. Bizim böyle resmi bir görevimiz yok, ama bizden ricada bulundular, ben de o zaman Diyanet İşleri Başkan Yardımcısıyım. Ve senaryoyu İngilizcesinden baştan sona kadar okudum, mülahazalarımı ilgili birimlere, yerlere bildirdim. Bunun üzerine yönetmen mülahazalarımızı ciddiye alarak Türkiye'ye geldi. İstanbul'da bir yarım gün beni dinledi. Üç şey söyledim. Birincisi biz İslam medeniyetinin çocukları olarak Peygamberimizin mücessemleştirilmesini istemeyiz. İkincisi; bu filmi yapacaksanız belli kalıpların içerisinden bakarak değil dünyadaki bütün Müslümanların ortak siyer bilgisini harekete geçirerek yapmalısınız. Üçüncüsü de; bu herhangi bir şahsın hayatı değil Peygamber hayatıdır. Peygamber hayatına dışarıdan hayali unsurlar konulmamalıdır. Aslına sadakatten asla şaşmamalıyız dedim. Daha sonra film sadece İran'da yapıldı" dedi. Görmez filmle ilgili eleştiriler konusunda da mezhepçi bir dil kullanarak eleştirmek yerine, İslam'ın temel evrensel değerlerini dikkate alarak değerlendirme yapmak gerektiğini kaydetti.

  • Kur'an'ı görmek için sıraya girdiler
  • Belarus'un başkenti Minsk'te Türkiye'deki Müslümanların yardımıyla yapılan cami Belarus'ta 600 yıldır yaşayan yaklaşık 100 bin Müslüman Tatar'a hizmet verecek. Görmez, yaklaşık 1 asır sonra 2007'de ilk kez yeniden din hizmetleri konusunda temas kurulan Belarus'taki 600 yıllık Müslüman İvya köyündeki bir hatırasını da anlattı: "Misafiri olduğumuz evde sabahleyin uzun bir kuyruk oluşmuştu. Dediler ki, sizin bu eve bir Kur'an-ı Kerim getirdiğinizi duymuşlar, hiçbir evde Kur'an yok, iman ettikleri kitabı görmek, öpmek ve başına koymak için insanlar kuyruğa girmişler."
  • En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin