Teheccüd Namazı nedir ve nasıl kılınır?
Teheccüd namazı çoğu zaman gece namazıyla karıştırılsa da aralarında önemli bir çizgi vardır. Gece namazını gecenin ilerleyen saatlerinde hiç uyumadan da niyetimizi ederek kılabiliriz . Ama teheccüd namazının gerçekleşebilmesi için yatsı namazından sonra muhakkak biraz da olsa uyunulması şarttır. Teheccüd namazı fazilet bakımından oldukça önemli bir namazdır. Özellikle bazı rivayetlerde 40 gece boyunca teheccüd namazı kılarak ardından ettiğimiz dualarımızın kabul olunacağı buyrulur... Teheccüd namazı nasıl kılınır? Teheccüd namazı nedir? Daha fazla sorunuz için haberimize bakabilirsiniz.
Yatsı namazından sonra, daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra, kılınacak nafile namaza "gece namazı" denir. Bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp kılınırsa "Teheccüd" adını alır. Teheccüd namazı iki rekattan oniki rekata kadardır. İki rekatta bir selam verilmesi daha faziletlidir. (Muhammed Bin Abdullah Hanî, Âdâb, s. 264)
Teheccüd namazını nasıl kılarız?
Teheccüd namazına başlarken "Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazı kılmaya" şeklinde niyet ederiz. Teheccüd namazının iki rekat ile sekiz rekat arasında çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. Bununla birlikte, isteyen kimse daha fazla da kılabilir. Bu durumda iki rekatta bir selam vermek daha faziletli olmakla birlikte, dört rekatta bir de selam verilebilir (İbn Abidin, Reddü'l-muhtar, Riyad, 1423/2003, II, 468-469).
İki rekattan fazla kılındığında arada konuşma, yeme içme gibi namaza aykırı davranışlarda bulunulmamış ise, tekrar niyet etmek gerekmez. Dört rekat olarak kılındığında, ikinci rekat sonunda teşehhüd için oturulduğunda "tahiyyat"tan sonra "Allahumme salli" ve "Allahumme barik" okunur. Üçüncü rekat için ayağa kalkındığında önce "Subhaneke" okunur, Euzu besmele çekilir ve Fatiha suresi okunur.
Teheccüd namazı, Rasul-i Ekrem -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimize vacip yani farz hükmündeydi. Bu namaz O'nun ümmeti için sünnet-i müekkededir.
Teheccüd (Gece) namazı nasıl kılınır?
"Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah'a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır." (Tirmizi, Deavât, 101)
Allâh Teâlâ çok sevdiği rasulüne lütuflarda bulunmak için teheccüd namazını ona farz kılmıştı.
"Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Yakındır ki Rabbin seni bir makam-ı mahmuda eriştire." (el-İsrâ/17, 79)
"Onlar yataklarından geceleri kalkarak, korku ve ümit içinde Rabb’lerine yalvaranlardır ve kendilerine geçinmeleri için verdiğimiz rızıktan başkalarına harcayanlardır." (Secde: 32/16)
"O mü’minler geceleri pek az uyurlardı." (Zariyat: 51/17)
Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve selem- Efendimiz gece namazını hiç terk etmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa oturarak kılardı. (Ebû Dâvûd, Tatavvu', 18) "Sabah namazından önce kılınan iki rek'at nâfile namaz dünyanın tamamından daha hayırlıdır." (Müslim, Salâtu'l-Müsâfirîn, 96) buyururdu. Gözümün nûru diye tavsif ettiği namazı geceleri daha bir iştiyak ve arzû ile kılardı. Ayakları şişecek kadar kendinde geçerek kıldığı teheccüd namazına olan iştihâsını şöyle dile getirmişti:
"Allâh her peygamberde belirli birşeye karşı aşırı bir istek yaratmıştır. Benim en çok hoşlandığım şey de gece ibâdetidir..." (Heysemî, Mecmau'z-zevâid, II, 271)
Allâh'a yaklaştıran en mühim ibâdet olması hasebiyle ümmetinin de bu nimetten nasiblenmelerini arzû ederlerdi. Öncelikle yakın akrabasından tebliğe başlayan Efendimiz, bir gece Ali ile Fâtımâ -radıyallâhu anhümâ-'nın kapısını çalmış ve onlara:
- "Namaz kılmayacak mısınız?" (Buhârî, Teheccüd, 5) buyurarak geceyi boş geçirmemelerini istemişti.
Diğer ashâbına da:
"Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o sizden önceki sâlih kimselerin âdeti ve Allah'a yakınlıktır. (Bu ibâdet) günahlardan alı kor, hatalara kefâret olur ve bedenden dertleri giderir." (Tirmizî, De'avât, 101) buyurarak onları huzûrun kaynağına yöneltmek istemişti.
Âile içinde kadın ve erkeğin Allâh'a ibâdet ve sâlih ameller işleme husûsunda birbirlerine destek olmalarının önemine dikkat çeken Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- bilhassa gece namazına kalkmada bu yardımlaşmanın daha da önemli neticeler hâsıl edeceğini şöyle ifâde etmiştir:
"Geceleyin kalkıp namaz kılan, hanımını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah rahmet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah rahmet etsin." (Ebû Dâvud, Tatavvu, 18, Vitir, 13)
Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimse geceleyin karısını uyandırır da beraberce veya her biri kendi başına iki rekat namaz kılarlarsa, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına yazılırlar." (Ebû Dâvûd, Tatavvu 18)
Hz. Peygamber, gece namazlarında bazen kıraati kısa yapar; zaman zaman da uzatırdı. “Hz. Peygamber (S.A.V.) her gece namaz kılarken (îsrâ) ve (Zümer) surelerini okurdu.” Daha uzun ya da daha kısa sureler okuduğunu da bilinmektedir.
Teheccüd (Gece) Namazının vakti
Teheccüd namazının vaktiyle ilgili olarak Peygamberimizden (asm) gelen rivayetlerde, gecenin ortası veya son kısmının namaz, dua ve istiğfarla ihya edilmesi tavsiye edilmektedir.
Konuyla ilgili fiili sünneti anlatan çok sayıdaki rivayetlerde, Peygamberimizin (asm) (yatsı namazını kılıp vitir’i kılmadan) uyuduktan sonra, gecenin ortalarına doğru veya ortasından hemen sonra uyandığı, ondan sonra ibadete başladığı, bir süre namaz kıldıktan sonra vitir namazını ve sonra da sabah namazının sünnetini kıldığı ifade edilmektedir.
Sünnet olan bu sıralama şu şekilde özetlenebilir:
- 1. Yatsı namazı
- 2. Bir miktar uyuyup uyanma
- 3. Teheccüd namazı
- 4. Vitir namazı
- 5. Sabah namazı
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.