Tehditlere anında cevap verilecek
19 Temmuz 2013 17:04:00
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 'Bundan sonra sınır güvenliğimize dönük her türlü tehdide karşı en etkin yöntem alınacak ve anında cevap verilecek' dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nda Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Suriye'nin Türkiye sınırındaki Rasulayn kasabasında muhalefet güçleri ile PKK'nın uzantısı PYD ile çatışmalar yaşandığını ve Beşşar Esed yönetiminin bölgeye özerklik verebileceği şeklinde iddiaları hatırlatması üzerine Davutoğlu, sadece Rasulayn değil tüm Suriye'deki gelişmeleri büyük bir kaygı ve dikkatle izlediklerini belirtti.
Davutoğlu, gerek Humus'a yönelik hava bombardımanı ve saldırılar gerek Rasulayn ve birçok diğer bölgedeki değişik gruplar arasındaki çatışmaların bu ülkedeki krizin sadece Suriye içindeki güvenliği değil, uluslararası ve bölgesel güvenliği, bu arada Türkiye'nin güvenliğini de yakından etkileyebileceğini ortaya koyduğunu kaydetti.
"De facto durumları kabul etmek mümkün değil''
Davutoğlu, Suriye sınırında meydana gelebilecek emri vakiler konusunda uyarıda bulunarak, şunları kaydetti:
''Bundan sonra da kimden hangi gruptan ve hangi gerekçeyle olursa olsun sınır güvenliğimize dönük her türlü tehdide karşı en etkin yöntem alınacak ve anında cevap verilecektir. İkinci olarak Suriye içindeki gelişmeler bağlamında, Humus'ta yoğunlaşan çatışmalar dolayısıyla ortaya çıkan boşluk, Rasulayn'da bir şekilde bu boşluğu doldurmak isteyen gruplar tarafından istismar edilmeye çalışılmaktadır. Zaten Suriye'de son ederce kırılgan ve gerilimi yüksek savaş durumu var. Herhangi bir yeni emri vakiyle ya da de facto bir durum yaratma çabası bu kırılganlığı daha da artırır ve çok daha olumsuz neticeler doğmasına sebep olur. Tabii rejim, Kürtleri Araplara Arapları Türkmenlere değişik etnik ve mezhebi grupları birbirine düşürmek için bazı taktik adımlar atabilir. Hiç kimsenin bu tür emri vakilere yönelmemesi, bu oyuna gelmemesi lazım. Bu emri vakinin tanınmasını, bırakın aksine çok daha yoğun çatışmalara sebebiyet verir. Suriye içinde herhangi bir mezhep ya da etnik temelli de facto durumları kabul etmek mümkün değil ve daha büyük krizlere sebep olur."
Suriye'nin geleceğinin, siyasi yapısının ne olacağı orada hangi birimlerin olacağı konusunun Suriye halkı tarafından seçilmiş parlamento oluştuğunda o halkın temsilcileri tarafından kararlaştırılacağını dile getiren Davutoğlu, "Bu o aşamada Suriye'nin iç meselesidir. Ama o seçilmiş parlamento oluşana kadar herkesin bu tür emri vakilerden ve de facto yaratma çabalarından uzak durması lazım. Bunun doğuracağı risk çok büyüktür" şeklinde konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.