TCMB Başkanı Kavcıoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı
TRT Haber’in canlı yayınına konuk olan Kavcıoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Hem ABD Merkez Bankası (Fed) hem de Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz artırırken, TCMB'nin faiz oranlarında indirime gittiği konusundaki yorum ve kimin doğru yaptığı sorusu üzerine Kavcıoğlu, dünyada artık uygulandığı yıllardan beri sonuç alınamamış bir politikayı konuştuklarını söyledi.
Türkiye'nin de bu politikayı uyguladığını, yüksek faizlerle enflasyonun düşürüldüğü geçmiş dönemlerde çok ciddi cari açık verildiğini dile getiren Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"70 milyar dolara kadar cari açık verdiğimiz dönemler ve bunların maliyeti bir sonraki yıllarda Türkiye'yi tekrar aynı sarmala sokuyor. Bu diğer gelişmekte olan ülkelerde de aynı. Dolayısıyla biz bu delikten geçtik bir kere. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç almanız mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye'nin pandemi sonrasında özellikle üretim potansiyelini sürdürebilmesi için yapması gereken üretim girdileri içerisindeki finansman maliyetlerini düşürmek. Finansman maliyetlerini düşürdüğünüzde bakın bizim Türkiye Ekonomi Modeli. İşte burada ayrıştığımız nokta Türkiye Ekonomi Modeli. Türkiye Ekonomi Modeli nedir? Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat..."
Kavcıoğlu, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yönelik doğrudan yatırımlarda yaşanan azalışa değinerek, bunları bildikleri için kendi tedbirlerini aldıklarını, bunun sıkıntısını 2018'de de yaşadıklarını anlattı.
Sıcak paranın ya da sadece portföylerle gelen paranın, cari fazla vermeyen ve üretimini artırmayan gelişmekte olan ülkeler için bir anlam ifade etmediğini dile getiren Kavcıoğlu, eskimiş poliitkalara mahkum olunduğunu söyledi.
"Bütün yabancı sermayeye açığız ancak artık kurallarını biz koyuyoruz"
Türkiye'nin 2018'den sonra ciddi bir değişim yaşadığını, küresel salgın ile çok önemli yapısal değişimler yaptığını belirten Kavcıoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2020'nin sonunda tekrar faiz artırım döngüsüne girdiğimizde çok ilginç bir örnektir, 15 milyar dolar civarında para geldi. Gelen parayı da kontrol etme şansınız çok yok. Bana geldiğinde devlete gitmiş mi, TCMB'ye girmiş mi? Hayır. Bankalar alıyor, bireyler alıyor, dolayısıyla sizin kontrolünüz dışında bir para. Onun için sıcak paranın geliş şeklini siz belirleyecek güçteyseniz bu önemli. Biz bütün paralara açığız. Yani portföye, bütün yabancı sermayeye açığız ancak artık kurallarını biz koyuyoruz."
Kavcıoğlu, "Finansmana kolay erişim ve ucuz finansman konularının hangisinde sıkıntı yaşıyorsunuz?" şeklindeki soruya karşılık, hiçbirisinde sıkıntı yaşamadıklarını vurguladı.
Türkiye Ekonomi Modelinin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat için ortaya konulduğunu anlatan Kavcıoğlu, "Hatırlarsanız ben temmuz enflasyon raporunda, 2021'de henüz faiz indirimlerine başlamamışken, 'yeni ekonomik modelimizde artık faiz artırarak değil kalıcı ve sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlayabilmemiz için cari fazla verecek bir ekonomiyi sağlamamız gerekiyor' demiştim. O günlerde de cari fazla vererek geldik." diye konuştu.
Kavcıoğlu, Türkiye'nin kafasını biraz kaldırıp da önünü görmeye başladığında döviz kuru hareketlerinin ve yapısal çarpıklığın Türkiye'ye hep engel olduğunu kaydederek, "Aslında 2018'de başlayan, bizim de bunun üzerine koyarak devam ettirdiğimiz bu Türkiye Ekonomi Modeli, kendi sermayesini ve kendi kaynağını da yaratan sisteme döndü." açıklamasında bulundu.
"Tüm faiz oranları artık birbirine yakınsamış durumda"
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, 2016'dan 2022'nin başına kadar 1,2 trilyon lira kredi kullandırıldığını belirterek, "2022'nin 10. ayının sonu itibarıyla 1,5 trilyon lira kredi kullandırmışız. Yani 2016'dan 2022'ye kadar kullandırdığımız krediden daha fazla krediyi kullandırmışız. Bu çok önemli." ifadesini kullandı.
Kredi maliyetlerinde yaşanan düşüşlere işaret eden Kavcıoğlu, şu bilgileri verdi:
"Tüm faiz oranları; devletin borçlanma faizi, Hazinenin borçlanma faizi, piyasa faizi ve politika faizi artık birbirine yakınsamış durumda. Türkiye'de faiz indirimine gittikten sonra bizim yeni liralaşma strateji içerisinde politika setimizi biraz önce söyledim. Bütünleşik politika çerçevesi içerisinde bunu zaten biz deklare ettik. Bu yılki Para Politikası Kurulu metninde bunların hepsinin detaylı yol haritasını açıklayacağız. Yani, 'faiz inmedi, bunu böyle yapalım, faiz insin' şeklinde değil. Bu zaten baştan beri dünyanın bütün ülkelerinin uyguladığı bir şey. Japonya'ya, İngiltere'ye, Amerika'ya, Almanya'ya bakın. Dünyanın hangi ülkesine bakarsanız onların da bu makroihtiyati tedbirlerle bu politikaları uyguladığını görürsünüz. Bizim eksikliğimiz buydu."
Kavcıoğlu, makroihtiyari tedbirleri vatandaşın ve piyasanın lehine aldıklarını, bu kararları almamaları halinde sürecin kendilerini başka yerlere götürebileceğini belirtti.
"KOBİ'lere, yatırım yapacaklara ve ihracatçılara kredide hiçbir tedbir yok"
Şahap Kavcıoğlu, kredilerin nereye gittiğine dair bir soru üzerine, faizleri indirerek, üretimi artıracak ve cari fazlayı sağlayacak politikaları uygulayacaklarını, bu konuda tavizlerinin olmadığını söyledi.
Kredilerin doğru yere gitmesi için zaman zaman sözlü yönlendirmeler, bazen de makroihtiyati tedbirler aldıklarını anlatan Kavcıoğlu, bankalarla bu alanda sık sık görüşmeler yaptıklarını bildirdi.
Kavcıoğlu, kredilerin çok da doğru yerlere gitmediğini tespit ettiklerini kaydederek, "Ondan sonra haziran ve temmuz ayında makroihtiyati tedbirleri uygulamaya başladık. Buradaki amaç kredileri kısmak değil, kredilerin selektif olarak hedefli kredi noktasında uygulanması. İstediğimiz yere, hedefli bir şekilde... Çünkü ben faizi düşürmüşüm. Düşük faizle alınan ve dövize, stoka giden bir paranın ülke ekonomisine o kadar da bir katkısı olmadığını zaten yaşadık. Dövize gittiğinde daha da sıkıntı yaşadık." diye konuştu.
Ucuz bulunan paranın daha fazla stoka gitmesinin zaman zaman sıkıntı yaşatabileceğinden bahseden Kavcıoğlu, şu anda yurt dışında ham madde ve ara malı fiyatları ile navlun ücretlerinde düşüş yaşandığını bildirdi.
Kavcıoğlu, düşüşlerin bu nedenle gecikmeli olarak fiyatlara yansıdığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Normalde bunların hemen fiyatlara yansıması lazım ama siz yüksek maliyetlerle stok yaptığınızda, üretim yerine dövizde kalayım, döviz artacak şeklinde eski alışkanlıklarla hareket ettiğinizde fiyata yansıması gecikti. Şimdi biz ne yaptık? Makroihtiyati tedbirlerle, finansmana ihtiyacı olmayan firmaların düşük faizli kredilerden yararlanma şansını zayıflattık. Bankalara belirli limitler koyduk. 'Kendi müşterini kendin seç, ona göre bu kredileri ver'... Diğer taraftan KOBİ'lere hiçbir kısıtlama yok. Hiçbir ihtiyati tedbir yok. Bütün bankalar için geçerli. Yatırım kredilerinde hiçbir kısıtlama yok. Yatırım yapacak kim olursa olsun. Zaten Merkez Bankasının Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı düşük faizli, şu an 7'ye kadar faiz geliyor, 2 yıl ödemesiz 10 yıl. İthal ikamesi, ihracat ve teknolojik yatırımlara ağırlık veriyoruz. İhracatçılara da hiçbir kısıtlama yok makroihtiyati tedbirlerde."
"Maliyetler daha da aşağıya gelecek"
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, şu anda büyük firmaların çoğunun tahvil ihraç ederek finansman sağlamaya başladığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Doğru şekil bu. Dünyada da bütün firmalar, özellikle büyük firmalar sermaye piyasasını kullanarak kendilerine daha uzun vadeli ve daha ucuz finansman sağlarlar. Yurt içinden, yurt dışından... Şu an Türkiye'de liste bayağı uzun. Geçen yine yatırım yapan bir firmamız 200 milyon avro yurt dışından tahvil ihraç ederek para getirdi. Dolayısıyla amaçladığımız şeyleri takip ediyoruz, uyguluyoruz. Uygulanmasını da takip ederek yönlendiriyoruz. Doğrusu bu. Süreç içerisinde bunun süresi de vadesi de artacak. Maliyetler daha da aşağıya gelecek. Faiz indirimlerimiz ve makroihtiyati tedbirlerle beraber şu anda politika faizi çok iyi bir noktada olduğu için bu firmaların bazen bizim bir tık üzerimizde sermaye piyasası yoluyla borçlanması söz konusu."
Kavcıoğlu, kamu bankaları ile özel bankaların faiz oranları arasındaki makasın daralıp daralmadığına ilişkin bir soruya karşılık, makroihtiyati tedbirler almaya başladıktan sonra yatırım ve ihracat kredilerinin toplam krediler içerisindeki payının yüzde 28'den fazla arttığını söyledi.
KOBİ'lerin kullandığı kredilerin 7 kat arttığını anlatan Kavcıoğlu, "Geçen yılın tamamında KOBİ'lere kullandıran kredinin 1,5 katı sadece eylül ayında kullandırıldı. Dolayısıyla hem firma sayısında hem de miktar olarak çok önemli bir artış var." diye konuştu.
Kavcıoğlu, yatırıma ve üretime gitmeyen kredilerde bir durgunluk olduğunu ifade ederek, "Ancak selektif kredilerde müthiş bir artış var. İstediğimiz de bu. Üretimi de ihracatı da artıracak, ithal ikamesiyle ithalatımızı azaltıp cari fazla vermemizi sağlayacak kredi yapısı bu. Şu an bunu da zaten gelişmelerden görüyoruz." açıklamasında bulundu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.