T.C. BAKIRKÖY 12. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2015/636 Esas
KARAR NO : 2021/532
[C.SAVCILIĞI ESAS NO] : 2015/36197
GEREKÇELİ KARAR TÜRKMİLLETİADINA
HAKİM : Bilge IŞIK 38391
C. SAVCISI : MUSTAFA GEDİK 219971
KATİP : Cihangir ŞENLİK 158241
DAVACI : K.H.
KATILAN : ŞENOL KAZANCI, Şevki ve İsmigüzel oğlu,
28/10/1975 İSTANBUL doğumlu, TRABZON, YOMRA, Kıratlı mah/köy nüfusunda kayıtlı.
Beytepe Mah. Ali Kuşçu Cad. No:2B İç Kapı No:98Çankaya/ ANKARA TC Kimlik
No:21746680936
VEKİLİ : Av. AHMET ÖZEL, Tozkoparan Mah. Haldun Taner
Sok. No: 27 K.4 D.14 Alparslan İş Merkezi, Merter Güngören/ İSTANBUL
SANIK : BÜLENT KENEŞ, Nusret ve Sultan oğlu, 01/08/1968
MALATYA doğumlu, MALATYA, BATTALGAZİ, Orduzu mah/köy nüfusunda kayıtlı. . TC
Kimlik No:56413244920
SUÇ : Sesli Yazılı veya Görüntülü Bir İleti İle Hakaret
SUÇ TARİHİ / SAATİ : 23/08/2015
SUÇ YERİ : İSTANBUL/BAKIRKÖY
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma
sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelinin twitterdaki "@bkenes" kullanıcı adı ile "AA ne
devleti, nede milletin artık ! Hırsız /rüşvetçi bir grubun işgali
altında!" ifadesinde bulunduğu ve yine twitterdaki"@soncanemre"
'nin yazdığı "Tescilli bir küfürbaz 'trol' tarafından yönetildiği iddia
edilen AA'nın ahlaksız üslubumaalesef her geçen gün daha da
iğrençleşiyor.." ifadesini şüphelininde yayınlayarak aleni olarak
paylaştığı tespit edilmiştir. Şüpheli vekili 10.11.2015 tarihli dilekçesinde,
ifadelerin şikayetçiye yöneltilmediği, ifade özgürlüğü kapsamından olduğunu
beyan etmiştir.Şüphelinin Anadolu Ajansına ilişkin bildirimi ile ve içeriği
itibariyle şikayetçiye ifadelerin yöneldiği ve içeriğin ifade özgürlüğünün
ötesinde hakaret içerdiği iddia, savunma, yazı çıktıları ile dosya kapsamından
anlaşılmakla; Şüphelinin yargılamasının yapılarak eylemine uyan TCK'nın
yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğincecezalandırılması istemiyle kamu davası
açılmıştır.
SANIK SAVUNMASINDA: Ben 25 yıllık gazeteciyim, aynı zamanda siyaset
bilimciyim, bu sebeple siyasi konulardaki fikirlerimi medyanın çeşitli
alanlarında paylaşırım,Zaman Gazetesinde yayın editörü, Turkısh Dailynews, AA
Newyork şefliği,Bugün gazetesi genel yayın yönetmenliği, Today's zaman gazetesi
kurucu genel yayın yönetmeliği ve dünyanın diğer yerlerinde Guardıan,
Independıente de çalıştım, AA, Cumhuriyet'ten önce kurulduğu için
Cumhuriyet'ten de yaşlı bi yayın organıdır, kuruluşunda bu yan diğer medya
kanallarında haber kaynağı olarak referean aldığı güvenilir bir yayın
kuruluşudur, ancak son 5-6 yıldan beri bu özelliği yitirerek parttzan ,
subjektif ve yanlı yayınlara başlamıştır, geçmişte bir parçösı olmaktan gurut
duyduğum AA'nın bu hale düşmesi beni üzmektedir, ajansın haber içeriğinin
evrensellikten sapması iktidarın partızan manüpülasyon aracı hale dönüşmesi ve
medya sektür içerisindeki güvenirliğini yok etmiştir, geçmişte olduğu gibi
tartışmalı olan konularda referans kaynağı olmaktan çıkmıştır, medya
sektöründeki pek çok yayın kurluşu da takip etmekten vazgeçmiştir, ücret
kartşılığı aboneliğine son vermiştir, uluslararası medyada AA yı referansa
almaktan vazgeçmiştir, AA bir kamu kuruluşudur, vatandaşın verdiği vergilerle
ayakta duran bir kamu kuruluşudur, BBC standartlarında bir kamu yayıncılığı
yapması beklenirken objektiflikten sapıp partizan yayıncılığın en kötü bir
örneği haline gelmiştir, bu konuda medyada sıklıkla bu durum haber konusu
olmaktadır, dolayısıyla benim yazdıklarım bir kurumun nasıl referans mecraı olmaktan
çıkmasını eleştirmekten ibarettir, şikayete konu olan iki mesajtan diğer
suçlama konusu mesajıretweet etmiş olabilirim, ancak buna yüzde yüz katıldığım
anlamı taşımaz, takipçilerinden bu fikirden haberdar olması kastı ile paylaşmış
olabilir, ayrıca 118 kişi bu mesajı retweetlemiş olabilir, suç kastı ile
hareket etmedim, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası başbakan Recep
Tayyip Erdoğan belirli bir toplum kesmine karşı cadı avcılığı başlatmıştır,
bunu defalarca kamu oyunda tekrarlamıştır, bu kurumların Erdoğan'ın gözüne
girmek için açtığı davalardan biridir, ben şahıs olarak AA nın genel müdürü
olan müştekiyi dava sebebi ile öğrendim, dolayısıylaözellikle öngörerek
teweet'i yazmadım, kesinlikle kurum ile ilgili görüşlerimi yazdım, kurumun alet
edildiği partizan subjektifiçerik ile ilgili görüşlerimi yazdım, tanımadığm
insan hakkındanasıl hakaret edeyim, ben bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum,
Suçsuzum. Beraatimi istiyorum. Cezalandırılmam halinde lehimdeki hükümlerin
uygulanmasını ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini
talep ediyorum dedi.
C. Savcısından esas hakkındaki mütalaası soruldu:Her ne kadar sanık
hakkında müsnet suçtan kamu davası açılmış ise de, müştekinin iddia ettiği''
AA. ne devletin ne de milletin artık , hırsız rüşvetçi bir gurubunişgali
altında '' ifadesinde sanığın rüşvetçi, hırsız ifadelerini doğrudan müştekiye
yönelik kullanmadığı,AA nınhırsız, rüşvetçi bir grubun işgali altında olduğunu
belirttiği, hakaret suçunda mağdurun belirli bir kime olması gerektiği , olayda
ise matufiyet şartının gerçekleşmediği, ayrıca küfürbaz ifadesinin de onur
şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmadığı,kaba ve nezaket dışı
değerlendirilmesi gerektiğinden hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı
anlaşılmış olup beraatine karar verilmesikamu adına talep ve mütalaa olunur,
dedi.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde;Her ne kadar sanık hakkında
müsnet suçtan kamu davası açılmış ise de, müştekinin iddia ettiği'' AA. ne
devletin ne de milletin artık , hırsız rüşvetçi bir gurubunişgali altında ''
ifadesinde sanığın rüşvetçi, hırsız ifadelerini doğrudan müştekiye yönelik
kullanmadığı,AA nınhırsız, rüşvetçi bir grubun işgali altında olduğunu
belirttiği, hakaret suçunda mağdurun belirli bir kimse olması gerektiği ,
olayda ise matufiyet şartının gerçekleşmediği, ayrıca küfürbaz ifadesinin de
onur şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmadığı,kaba ve nezaket dışı
değerlendirilmesi gerektiğinden hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı
anlaşılmış olup beraatine karar verilmesiistemiyle kamu davası açılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
Sübut bulmayan müsnet suçtan sanığın BERAATİNE,
Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına ,
Dair , verilen karar tarafların yokluğunda tebliğden itibarenyasal
7 gün içerisinde içerisinde mahkemeye verilecek bir dilekçe ile yada zabıt
katibince zabta geçirilip hakime onaylattırılacak beyan ile Bölge
Adliye Mahkemesinde istinafı kabil olmak üzere açıkça okunup usulen
anlatıldı.16/12/2021
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ'NE Sunulmak
Üzere BAKIRKÖY 12. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NE
DOSYA NO : 2015/636 ESAS
KARAR NO : 2021/532
İSTİNAF KANUN YOLUNA
BAŞVURAN KATILAN : ŞENOL KAZANCI
VEKİLİ : Av. Ahmet ÖZEL
ADRES : Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No:175 Ferko
Signature Plaza
K:11 Şişli/İstanbul
SANIK : BÜLENT KENEŞ
KONU : İstinaf dilekçemizin sunulması ve Bakırköy 12. AsliyeCeza
Mahkemesi'nin 16.12.2021 tarih, 2015/636 Esas sayılı dosyada verilen kararın
istinaf kanun yolu suretiyle kaldırılmasına (bozulmasına) karar verilmesi
talebidir.
AÇIKLAMALAR :
1. Sanığın
@bkenes adlı Twitter hesabında "AA ne devleti, nede milletin artık !
Hırsız/rüşvetçi bir grubun işgali altında!" ifadesinde bulunduğu ve yine
twitterdaki "@soncanemre" 'nin yazdığı "Tescilli bir küfürbaz
'trol' tarafından yönetildiği iddia edilen AA'nın ahlaksız üslubu maalesef her
geçen gün daha da iğrençleşiyor.." ifadesini sanığın da yayınlayarak aleni
olarak paylaştığı tespit edilmiştir. Sanığın suç teşkil eden işbu fiili
uyarınca Bakırköy 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2015/636 E. sayılı kamu davası
açılmıştır. Yerel mahkeme tarafından sanık hakkında, "...hakaret suçunda
mağdurun belirli bir kimse olması gerektiği, olayda ise matufiyet şartının
gerçekleşmediği, ayrıca küfürbaz ifadesinin de onur şeref ve saygınlığı rencide
edici boyutta olmadığı, kaba ve nezaket dışı değerlendirilmesi
gerektiği.." gerekçesiyle Beraat kararı verilmiştir. Mahkemenin
vermiş olduğu kararı kabul etmiyor ve yasal süresi içinde istinaf yoluna
başvuruyoruz.
1. Anadolu
Ajansı işleyişini yönetici ve çalışanları ile sürdürmektedir. Dolayısıyla
sanığın ağır hakaret içerikli kelimelerinin, 57 sayılı Anadolu Ajansı Malları
ve Personeli Hakkındaki yasa uyarınca Türk Ceza Kanunu'nun tatbikatında MEMUR
sayılan Anadolu Ajansı T.A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olan
müvekkile yönelik olduğu ve kurumdan bağımsız olarak düşünelemeyeceği sabittir.
1. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığında 2014/3154 ve 2014/3201 soruşturma numaralarıyla
ikame edilen dosyalarda, aynı gerekçeyle aleyhe verilen kovuşturmaya yer
olmadığına dair kararlara itirazın incelenmesi neticesinde; “Tüzel kişilerin
varlıkları, kendilerini temsil eden organların (temsilci, yönetici..) varlığı
ile hukuki varlık kazanmaktadır. 57 sayılı yasa gereği Anadolu Ajansının kamu
kurumu niteliğinde olup aynı yasanın 2. maddesi gereği de çalışanları memur
statüsündedir... Şüpheli tarafından açıkça resmi bir kurum ve kurumun özellikle
yöneticileri hedef alınarak açıkça tahkir ve tacizde kurum yöneticileri,
temsilcileri ve hatta çalışanların rencide olmayacağını ifade etmek hayatın
olağan akışına ve insanın doğasına aykırıdır.” şeklindeki gerekçelerle itirazın
kabulüne karar verilmiştir (EK-1), Yine aynı doğrultuda
verilen bir diğer karar şu şekildedir: "...söz konusu sözlerin Anadolu
Ajansı temsilcileri ve yetkililerine karşı gerçekleştirilmiş hakaret suçunu
oluşturduğunun kabulü gerekirken..." (EK-2: Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı 2018/21766 soruşturma - Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği 2019/381
D.İş) Bu bağlamda; işbu davanın yukarıda yazılı gerekçelerle
sonlandırılmasının hem tarafımızca hem de hukuk düzenince kabulünün mümkün
olmayacaktır.
1. Sanığın
retweet ettiği "tescilli bir küfürbaz trol tarafından yönetildiği..."
ibaresinde, suç tarihinde Anadolu Ajansı Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı
olan müvekkilin kastedildiği aşikardır. Paylaşımın devamında geçen "AA'nın
ahlaksız üslubu" şeklindeki ifadesinde de tüzel kişiliği temsil eden
müvekkil kastedilmektedir.Nitekim tüzel kişiler temsilcileri aracılığıyla
faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bu paylaşımın hemen ardından "AA ne
devletin, ne de milletin artık ! Hırsız/rüşvetçi bir grubun işgali altında!" şeklindeki
paylaşımı yapmasından da anlaşılacağı üzere hırsız/rüşvetçi şeklindeki
hakaretler ile kastedilen de ne yazık ki müvekkilimdir. Şikayet konusu bu
ifadelerin rencide edici boyutta olmadığı kabul edilemezdir.
1. Müvekkili
yıpratmaya yönelik mezkûr asılsız, haksız ve gerçek dışı itham ve iddialar ile
hakaretamiz ifadeler tamamen kasıtlı ve kötü niyetlidir. Şikâyet dilekçemizde
de ayrıntılı olarak yer verdiğimiz cümleler bir düşünceyi ifade etmek veya
eleştiri değil direkt sanık tarafından müvekkile hakaretniteliğindedir,
tarafımızca ve hukuk düzenince kabul edilmesi mümkün değildir.
1. Müvekkili
hedef alan hakaret ve ithamları içerir iddialara dayalı paylaşım geniş
kitlelere ulaşarak, Müvekkilin aşağılanmasına,toplum önünde küçük düşürülmesine
ve yıpratılmasına sebep olmuştur. Anadolu Ajansı ve yöneticileri
hakkında özellikle sosyal medya üzerinde başlatılan algı operasyonu son
dönemlerde daha da yoğunlaşmıştır. Küfür ve ağır hakaretler ile kasıtlı olarak
müvekkilimin toplum önündeki itibarı zedelenmekte, hakkında telafisi mümkün
olmayacak derecede kötü algı oluşturmaktadır.
Sosyal medyada her geçen gün daha da artan
hakaret ve küfürler, sadece müvekkillerimin uğradığı saldırının durdurulması ve
zararının giderilmesi için değil, tüm insanların kişilik haklarının güvence
altına alınması ve hukuka olan güvenin korunması bakımından emsal niteliğinde
caydırıcı bir ceza ile yaptırım altına alınması zorunluluk teşkil etmektedir.
İnsanlar, yaptırımsız mevcut ortamı fırsat bilerek ağza alınmayacak sözleri
tereddüt etmeden kullanır hale gelmiştir. Bu durum hem toplum huzurunu bozmakta,
hem de insanların hukuka ve adalete olan güveninin sarsılmasına neden
olmaktadır.
1. HAKARET
SUÇUNUN DÜZENLENMESİNİN TEMEL MANTIĞI , KİŞİNİN TOPLUMUN BİR PARÇASI OLMASI
İTİBARİ İLE, MADDÎ VE MANEVÎ DEĞERLERİNİN ZARAR GÖRMEMESİDİR.
Diğer bir deyiş ile şahıs varlığı haklarının
konusunu oluşturan kişinin, şeref ve haysiyeti korunmaktadır. Uluslararası
hukukun temel belgelerinden olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel
Bildirisinin ön sözünde insan haklarına, insanlık şeref ve haysiyetine saygı
teyit edilmektedir. Ayrıca 5.madde de “hiç kimseye onur kırıcı davranışta
bulunulamayacağı” belirtilmiştir. Kişisel onur, AİHS'nin 10. maddesinde de
korunmuştur. Söz konusu paylaşım ve ifadelerAvrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ninifade özgürlüğünü düzenleyen 10.maddesi kapsamında da
değerlendirilemez. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarındada sabit olduğu
üzerekamu görevlilerini görevlerini yerine getirirkenfonksiyonlarınıetkilemeyi
ve saygınlıklarına zarar vermeyi amaçlayan aşağılayıcı saldırılara karşıkorumak
zorunludur.
1. Tüm
bu nedenlerle, söz konusu kararın gerekçesi yerinde olmayıp karar usul ve
yasaya aykırı olduğundan kararın bozularak kaldırılması gerekmektedir. Usul ve
yasaya aykırı olarak verilen Yerel Mahkeme kararının gerekçesi tarafımıza
tebliğ edildiğinde gerekçeli istinaf dilekçemizi sunmak kaydıyla söz konusu
kararı süre tutum talepli olarak istinaf ediyoruz.
SONUÇ
VE İSTEM :Yukarıda belirtilen nedenlerle ; Bakırköy 12. Asliye Ceza
Mahkemesi'nin 2015/636 Esas sayılı dosyasında, sanık hakkında verilen
16/12/2021 tarihli Yerel Mahkeme BERAAT kararının BOZULARAK
KALDIRILMASINA karar verilmesini saygıyla, vekaleten arz ve talep
ederiz. 29.12.2021 İstinaf Eden Katılan Vekili Av. Ahmet ÖZEL
#ilangovtr
BASIN NO: