TARSİM Genel Müdürü: "Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız olacak"
TARSİM'den yapılan açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Engürülü TARSİM'de yeni dönemde hedeflenen çalışmalar ve projeler ile Manisa ve Giresun’da meydana gelen zirai don sonrasında gerçekleştirilen hasar tespit çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Engürülü, depremden zarar gören üreticilere 30 milyon lira hasar ödemesi gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Kahramanmaraş'ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem sebebiyle özellikle Hayvan Hayat Sigortaları branşında zararlarımız çok oldu. Bitkisel üretimde fazla kayıp yaşamadık. Özellikle arazilerdeki kaymalardan kaynaklı küçük çaplı kayıplar meydana geldi. Deprem bölgesindeki illerde zarar gören sigortalı üreticilerimize yaklaşık 30 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirdik ve ödemelerimizi tamamladık. Çok sevindirici bir gelişmedir ki; tarımsal düzen bu bölgede yeniden rayına oturmaya başladı ve tarım sigortasının da bu süreçte önemli bir rolü oldu.
Hayvan Hayat Sigortaları branşında şunu bir kez daha anladık; hastalık riskinin de dâhil olduğu geniş kapsamlı sigorta yaptırılmasa dahi, hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilerimizin mutlaka dar kapsamlı dediğimiz, yani deprem, heyelan, yıldırım düşmesi, sel-su baskını, vb. gibi doğal afet risklerinin yer aldığı dar kapsamlı tarife ile sigortasını yaptırmaları son derece önemli. Devletimiz de zaten, yem, vb. destekleri diğer branşlar için verdi. Biz de zararları hızlıca telafi ederek, bu bölgedeki tarımın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuş olduk."
Deprem sonrasında Hayvan Hayat Sigortalarında artış olduğuna dikkati çeken Engürülü, "Tarım sigortalarında bir bölgede zarar meydana gelirse, o zararın hemen akabinde hareketlenme oluyor. Doğal olarak, bu bölgede deprem sonrasında Hayvan Hayat Sigortalarında bir artış oldu. Sigortacılıkta en önemli tanıtım, ödenen tazminattır. Ödenen tazminat arttıkça, üreticiye tarım sigortasını daha kolay bir şekilde anlatmış oluyorsunuz. Ben bir kez daha bu vesileyle, bölge halkımıza geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Engürülü, Manisa ve Giresun'daki üzüm ve fındık ürünleri don hadisesinden etkilendiğini belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Türkiye'nin ilkbahar geç donları diye adlandırdığımız don mevsimi, genelde mart sonunda başlar. Nisanın 18’i ile 23’üne kadar bu süreç devam eder. Martın sonundan nisanınn 25’ine kadar zirai donun en yüksek düzeyde yaşandığı dönemdir. Bu sene de; 28, 29, 30 Mart ve 1 Nisan'da bazı bölgelerimizde don hadisesi gerçekleşti. Bundan özellikle Manisa ilimiz çok etkilendi. Manisa'dan yaklaşık 24 bin 500 poliçemiz için ihbar aldık. Buradaki ön ekspertizlerin tamamını gerçekleştirdik. Yaklaşık olarak 700 milyon TL hasar tespit ettik.
Ancak hasar tutarı, kesin ekspertizlerden sonra netleşmiş olacak. Fındıkta ise, Giresun ve Ordu’da don zararı meydana geldi. Fındıkların bir kısmı da fırtınadan etkilendi. Giresun’da 19 bin, Ordu'da 7 bin civarında poliçe için ihbar aldık. Bunların 3'te ikisini tamamladık. 3'te biri için ise ekspertiz çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Ben de geçtiğimiz günlerde bölgede bulundum ve ekspertiz çalışmalarını çok yakından takip ettim."
'Herhangi bir hasar meydana gelmesi olasılığına karşı her zaman hazırlıklıyız'
TARSİM olarak, herhangi bir hasar meydana gelmesi olasılığına karşı her zaman hazırlıklı olduklarına vurgu yapan Engürülü, şu ifadeleri kullandı:
"Eksper sayımız, hem Bitkisel Ürün Sigortaları hem de Hayvan Hayat Sigortaları branşında yeterli. Ancak burada değinilmesi gereken önemli bir husus var. Bu durumu bir örnekle açıklamak isterim.Portakalda don zararı meydana geldiğini varsayalım. Portakalda don zararı meydana geldiğinde ve siz eksperleri alana ertesi gün yönlendirdiğinizde don hadisesinin emareleri tam olarak tespit edilemez. Ancak 3-4 gün geçtikten sonra üründe kahverengileşme ve kristalleşme meydana gelir. Tadı da acımtırak olur. Bu nedenle, hasarın tam olarak tespit edilebilmesi açısından, bazı ürünlerde ve risklerde, eksperin tespitini erken bir dönemde gerçekleştirmesi çiftçimizin lehine bir durum değil.
Aynı durumu, dolu hadisesi için örneklememiz gerekirse; örneğin Malatya’da dolu hasarı var. Doludan hemen sonra eksper alana gidip, ürünü incelediğinde, dolunun vurduğu yerde hücrelerde henüz bozulma olmadığı için zarar olmadığı gibi bir durum ortaya çıkabilir. Buna karşılık, 4-5 gün sonra gidildiğinde, dolunun vurduğu hücrelerde deforme olacağı ve kahverengileşme meydana geleceği için hasar olduğu net olarak görülebilecektir. Keza selde de aynı durum söz konusu. Seranın konstrüksiyonuna verdiği zarar hemen tespit edilebiliyor. Ancak seranın içindeki bitkiler hemen etkilenmiyor.
Selden almış olduğu etkiye bağlı olarak, belki 20-25 gün sonra üründe ve bitkide zarar görme söz konusu oluyor. Özellikle mantari hastalıkların gelişmesinden dolayı.Buna karşılık, yangında eksperlerin hemen ve en kısa süre içerisinde alana gitmelerini sağlıyoruz. Çiftçimiz bir hasar meydana geldiğinde haklı olarak, eksper hemen gelsin ve işlemlerini tamamlasın istiyor. Ancak işin doğası gereği bu durum riske ve ürüne göre farklılık gösteriyor. Biz bu durumu göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz. Bu nedenle üreticilerimiz, ekspertiz çalışmaları ile ilgili müsterih olsun."
'Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız olacak'
Engürülü, TARSİM'in kuruluş amacı üreticinin zararını karşılayarak, tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak olduğuna dikkati çekerek, "Kar amacı bulunmuyor. Bu nedenle, üreticimizin acaba kaybımız karşılanmayacak mı şeklinde endişe etmesine hiç gerek bulunmuyor. Eksperler de alanında bilgili ve sürekli olarak eğitime tabi tutulan kişiler. Eksiklerimiz elbette olabilir. Biz bunları hızlıca tespit edip, gidermeye gayret ediyoruz. Üreticimiz artık az çok nerede riskle karşı karşıya kalacağının bilincinde. Tarım sigortasız olmaz. Primlerin düşürülmesine yönelik çalışmalarımız da olacak." yorumunu yaptı.
Sözleşmeli üretim modelinde tarım sigortasının önemli bir yeri olduğuna da vurgu yapan Engürülü, "Sözleşmeli tarım ürünlerine ve üretim varlıklarına tarım sigortası zorunlu hale geldi. Bu kapsamında, ben üretici olarak ne üreteceğimi biliyorum ve kime satacağımı biliyorum. Tarım sigortası ile bu süreçteki üretimim güvence altında. Ülkemizdeki üretimin sürdürülebilirliği açısından son derece önemli bir uygulama." ifadelerini kullandı.
"Alo TARSİM 172 devrede"
Engürülü, Alo TARSİM 172 numaralı hattını devreye aldıklarını belirterek, "Bugüne kadar üreticilerimize 0850 250 82 77 numaralı Çağrı Merkezimiz üzerinden hizmet sunuyorduk. Üreticilerimizin bize daha kolay ve pratik bir şekilde ulaşabilmesi ve işlemlerini hızlandırabilmesi için, Alo TARSİM 172 numaralı hattı devreye aldık. Çiftçilerimiz bu hat aracılığıyla, hem hasar ihbarında bulunabiliyor; hem de talep ve önerilerini bizlere iletebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.