Tarihte II. Plevne Kop Savunması ve Deli Halit Paşa
Ramazan Akbaş / Tarihçi Yazar
Osmanlı Devleti tarihi boyunca önemli zaferler kazandı. Son döneminde ise savunmalar ön plana çıktı. 93 Harbi diye bilinen Osmanlı Rus Savaşı’nda (1877-1878) Gazi Osman Paşa’nın meşhur Plevne Savunması tarihimizde müstesna bir yere sahiptir. Bununla birlikte 1912 yılında Şükrü Paşa’nın Edirne Savunması, 1918’de Fahrettin Paşa’nın Medine Müdaafası tarihteki önemli yerini aldı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanmış ve adı pek duyulmamış bir savunma daha vardır. Bu savunma 1916 yılının Mart-Temmuz ayları arasında Bayburt-Trabzon ve Bayburt- Erzurum arasında bulunan dağlarda yaşanan Kop Savunması’dır.
‘BAŞARILI OLMUŞ PLEVNE’
Kop Savunması, Kafkas Cephesinde yaşandı. Ruslar Şubat 1916’da Erzurum’u işgal ettiler. Rus Orduları Başkomutanı General Yudenich bu işgalden sonra 250 bin kişilik askeri kuvvetine hitaben yaptığı konuşmada ‘’Artık karşımızda Türk ordusu diye birşey kalmadı. Çarın emri gereğince Haziran ayı başlarında İstanbul önlerinde olacağız ileri’’ dedi. Ancak Rus general, Türk askerinin Kop dağlarında vatanı uğruna kahramanlık destanı yazacağını hesaba katamadı. Mart ayında başlayan Savunma 16 Temmuz 1916 tarihine kadar devam etti. Mehmetçik adeta bir Çanakkale gibi Kop dağlarında müthiş bir savunma yaptı. Öyle ki bölgede kolordu komutanı olarak görev yapan Mareşal Fevzi Çakmak Paşa Gazi Osman Paşa’nın Plevne savunmasına atfen ‘’Kop savunması başarılı olmuş Plevne’dir’’ değerlendirmesinde bulunarak bu savunmanın önemini veciz bir şekilde ifade etti. Bu büyük savunmanın kahramanlarından biri de Hâlit Paşa’dır. Namıdiğer Deli Hâlit Paşa. Savaş meydanında korku nedir bilmez, gözünü budaktan sakınmaz bir cengaverdir, Deli lakabı buradan gelir. Hâlit Paşa Kop cephesinde Çoruh müfreze komutanı oldu. Savunmanın başlangıç günlerinde Ruslar Aşkale’ye yerleştiler. Rusların Batı’ya ilerlemeleri için tek yol Kop Dağıdır ve savunma burada yapılacaktır. Hatta Kafkas cephesini savunan 3. Ordu Komutanı Vehip Paşa savunmadan önceki günlerde Kop’u (Bayburt’u) Plevne yapacağım demiştir. 4 Mart’ta Yüzbaşı Reşit Bey idaresindeki birliklerimiz mevzilerinde yerlerini aldılar. Halit Paşa burada Yüzbaşı Reşid beyehitaben ‘’Reşit Bey bundan sonra Çoruh müfrezesine katılmış oluyorsunuz. Düşman kuvvetleri durmadan ilerliyor, girdiği yerleri yakıyor öldürüyor. HalbukiBayburt civarında tek bir kişi bile bu kışta kıyamette bir tarafa ayrılmadı. Aldığımız emirler Soğanlı Dağları’na kadar cephenin uzun müddet müdafaasıdır.’’ dedi ve bundan sonra Kop Savunması başladı.
4 BÖLGEYE AT SAKLADI
Halit Paşa cephenin önde gelen komutanlarındandır. Yöre
halkı tarafından çok sevilir. Efsanesi dilden dile aktarılır. O, Fetih suresini
okuyarak düşmanın üzerine yürüyen kahraman bir kumandandır. Paşayı yakından
tanıyan askerlerinden biri olan Osman Yolcu Hâlit Paşa ile ilgili bir anısını şöyle
anlatır. .... ’’Kop dağlarında mücadele bütün şiddeti ile devam ederken
Bayburt’un kuzeyinde Çakmas (Yazyurdu) Yamalı Dağda da yine savaş olmaktadır.
Bu Yamalı Dağ Kop Dağına takriben 75 km uzaklıktadır. Buralardaki muharebelerin
bir komutanı da Halit Paşa cephede çok hızlı hareket edebilmesi için 4 at
saklanmaktadır. Atın birisi Kop dağında, bir tanesi Kop Dağı’na 22 km uzaklıkta
bulunan Maden nahiyesinde, diğer birisi Maden’e 20 km uzaklıkta bulunan Bayburt
kazasında diğer birisi Bayburt’a 13 km uzaklıkta bulunan A.Dikmetaş (Aşağı
Hayık) köyünde bulunmaktaydı. Halit Paşa Çakmas köyünden atına binerek Kop’a,
Kop’tan hızla Madene sürmekte, Madene kadar kan ter içinde kalan atı Maden’de
terk edip. Madendeki atı binerek Bayburt’a hızla sürüyor. Bununla da Aşağı
Dikmetaş köyüne geliyor. Burada da atını değiştirerek Çakmas’a ulaşıyor. Böylece
Halit Paşa savaş boyunca cepheler arasında yüzlerce defa adeta mekik dokudu.
Hatta o zaman bir söylenti yayılmış. Ruslar diyorlar ki Yahu Türklerin kaç
Halit Paşası var? Kop Dağlarında Halit Paşa, Soğanlı Dağlarında yine Halit
Paşa’’.
Kop cephesinde çarpışmalar bütün şiddeti ile devam ettiği günlerdi. Bu çetin çarpışmalarda hep mevzi önlerinde, bazen at sırtında bazen yaya olarak düşmanla çarpışan Deli Hâlit Paşa ağır bir yara aldı. Tedavisi için hemen cephe gerisine alındı ve oradan İstanbul’a gönderildi. Halit Paşa götürülürken cepheyi askerlerine emanet ederek şöyle seslendi ‘’Düşmana sırtınızı dönerseniz sizlere hakkımı helal etmem.’’ Komutanlarını çok seven Çoruh müfrezesi bu sözlerden sonra büyük bir gayretle savaşmaya devam etti. 10 gün daha bulundukları bölgede tabiri caizse düşman Rus birliklerine kan kusturmaya devam etti.
KARSIALAN SOYADI VERİLDİ
Halit Paşa tedavilerinin ardından cepheye geldi ve
mücadelesine kaldığı yerden devam etti. 1920’de Kars ve Sarıkamış’ı 1921’de
Ardahan’ı askerleri ile birlikte düşman işgalinden kurtardı. Bundan sonra
İstiklal savaşı yıllarında Sakarya Meydan muharebesinde komutanlık yaptı.
Cepheden cepheye görev yapan Halit Paşa savaşlardan sonra meclisin ikinci
döneminde Ardahan mebusu (milletvekili) oldu. Kendisine daha sonra Kars’ı
işgalden kurtarmasına atfen Karsıalan soyadı verildi. Halit Paşa
(Karsıalan) 1925 yılında
Mecliste bütçe görüşmelerinde aralarında husumeti bulunan
Afyon milletvekili Ali Çetinkaya ile meclis koridorunda sözlü düellonun
ardından bir boğuşma yaşadı. Bu boğuşma sonunda Halit Paşa tabanca ile vuruldu.
Yaralanan Halit Paşa Mecliste bir odaya alındı. Halit Paşa burada vefat etti.
Olaydan sonra Savcılık inceleme sonunda Halit Paşa’nın Ali Çetinkaya’nın
tabancasından çıkan kurşunla vurulduğunu tespit etti. Mecliste vefat eden Halit
Paşa’nın naaşı Ankara’dan İstanbul’a getirildi. Eyüp semtinde defnedildi. 1983
yılında ise tekrar Ankara’ya götürülerek devlet mezarlığına nakledildi.
Ömrü cepheden cepheye mücadele ile geçen Kop Savunması’nın
kahraman komutanlarını askerlerini ve Halit Paşamızı rahmetle anıyoruz. Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın ifadesiyle
tarihe başarılı olmuş Plevne olarak geçen Kop Savunması’nın yaşandığı alan 15 Kasım
2016 tarihinde Milli Park olarak ilan edildi.