Tahriru'ş Şam'dan ABD'ye cevap: 'ABD rejimin yanında, birliğimizi hedef alıyor'
Bilindiği gibi, El Kaide'nin Suriye kolu olan ve ABD tarafından terör örgütü ilan edilen Nusret Cephesi, ismini Şam'ın Fethi Cephesi olarak değiştirmiş, El Kaide ile örgütsel bağlarını koparmış ancak tekrar terör örgütü olarak tanımlanmıştı.2017 yılının başlarında ise, aralarında Şam'ın Fethi Cephesi'nin de bulunduğu muhalif gruplar, örgüt içi bağlarını tamamen kopararak birleşmiş ve Hey'et Tahriru'ş Şam adını almıştı. Suriye'de büyük bir güç oluşturan grup günden güne büyümekteydi.Geçtiğimiz günlerde, ABD'nin Suriye özel temsilcisi Michael Ratney tarafından açıklanan karar, aslında birçok kişinin önceden beklediği bir karardı. ABD, Tahriru'ş Şam'ı terör örgütleri listesine eklediğini açıkladı. Açıklamada Tahriru'ş Şam terör örgütüolarak nitelendi. Bazı kişiler bu açıklamanın Ahraru'ş Şam ile Tahriru'ş Şam'ın arasını açmak için yapıldığını, sadece grupları birbirine karşı kışkırtmayı amaçladığını iddia etti.Tahriru'ş Şam, dün bu açıklamaya ilişkin bir karşı açıklama yayınlayarak ABD'yi sert bir dille eleştirdi. ABD'yi "Esed rejimini güçlendirmek, Rusya ve İran'ın önünü açmak, PYD'nin 'ırkçı' siyasetini desteklemek" gibi argümanlarla suçlayan grup, "şeref ve onurlu bir yaşam isteyen her özgür Müslümanı mutlu etme hedefi için çalışmakta" olduklarını belirtti. Sosyal medyada yayınlanan açıklamanın tam metni şöyle:
Hamd alemlerin rabbi olan Allah'adır. Resullerin en faziletlisine, ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.
Heyet Tahriru'ş-Şam, ilanının ilk gününden beri kim olduğunu ortaya koymuştur. 'Mücrim nizamın devrilmesiyle' belirginleşen devrimin hedeflerini pekiştirmiş, yapısının müstakil olduğunu, hiçbir örgüt ya da tarafı temsil etmediğini belirtmiştir. Yine yapının Suriye devriminin merhaleleri arasında yeni bir merhale olduğunu açıklamıştır. Unsurları, ayaklanan bu halkın evlatlarıdır. Halklarına yardım etmek, onları savunmak, haklarını ve Müslüman kimliklerini korumak için sözleşmişlerdir.
2016 yılının sonlarında Şam halkı büyük gösterilerle direnişçi grupları birleşmeye çağırmıştır. Heyet Tahriru'ş-Şam girişimi, bu çağrılara icabet ve mübarek devrimimizin ömründe geçirmiş olduğumuz sıkıntılı merhalenin göz önünde bulundurulmasına binaen olmuştur.
Suriye devrimi boyunca türünde ilk olan bir adım ile, sahada etkin olan büyük gruplar kendilerini ve örgütlerini feshedip "Heyet Tahriru'ş-Şam" adı altında yeni bir yapıya geçtiler. Bu yapının kapsayıcı bir nüve, devrimi koruyacak, çizgisine kefil olacak ve kazançlarını muhafaza edecek birleştirici bir proje olması hedefleniyordu. Bu birleşme, ilanı sonrasında da bunu destekleyen ve teyit eden halkımızın seçimiydi.
Suriye halkı devriminin altıncı senesini bitirmesiyle dostlarını ve düşmanlarını da ayırır olmuştur. Kendilerini himaye edip savunanlarla, kendi adıyla ticaret yapan, duygu ve acılarıyla oynayanları bilir olmuştur.
ABD Suriye devriminin ilk günlerinden beri açık ve net bir tutum sergileyememiştir. 'Halkların özgürlüğü' ve 'insan hakları' gibi kullandığı sloganlarla, özgürlüğünü ve şerefini elde etmeye çabalayan halklara karşı diktatörleri ve zalimleri destekleme olan hakiki yüzü arasında çelişkilere bürünmüştür. Bunun akabinde de kararları ve yönelimlerinde ikilem oluşmuştur. Bunun nedeni, çıkarların değerlendirilmesinde ABD'nin ölçüsünün, şahsi çıkarlarını gerçekleştirmek, başkalarına bakmamak ve bu çıkarları halkların çıkarları, sıkıntıları ve talepleri önüne geçirmek olmasıdır.
Bu süreç birkaç yönden ayaklanan halkın istekleri karşısında durulduğunu, iradesinin kırılmasının ve direnişinin söndürülmesinin amaçlandığını ortaya koydu:
- Esed rejiminin sağlamlaştırılması, devrilmesinin reddedilmesi, işlediği suçların örtülmesi ve geçiştirilmesi. Bu suçların başında ise, 2013 yılından itibaren kimyasal bombalar kullanmasıdır.
- İran ve milislerinin Suriye topraklarına müdahalesine müsamaha gösterilmesi, göz yumulması ve işledikleri suçlara sessiz kalınması.
- PKK'nın ve ele geçirdiği bölgelerde asıl bölge sakinlerine karşı ırkçı siyasetinin desteklenmesi.
- Sivilleri bombalamasında, şehirleri ve kasabaları yakmasında Rusya'ya yeşil ışık yakılması.
Tüm bu sebepler ve başkaları, Suriye halkını, boyutlarını bilinç gözüyle idrak edebilmek için Amerika'nın konumunu tekrardan okumaya sevk etmiştir. Şunu sormaktadırlar: ABD Suriye devrimi için ne sunmuştur? Michael Ratley'in istemiş olduğu dostluğun ölçüleri nelerdir?
Kendisini Suriye halkının dostları arasında saymak isteyen, onların düşmanlarının saflarında durmaz, cellatlarını desteklemez ve askeri birliklerine karşı savaşmaz.
Kendisini uluslararası barış ve güvenlik gözetleyicisi olarak takdim eden, diğer devletlerin topraklarını her savaşçı ve saldırgana mubah görmez, onların projelerini kolaylaştırmaz. Hatta bundan da ötesi, başkalarını kurbanı kurtarmaktan men etmez!
Şam ehlinin ümidinin bu mübarek projeye bağlanmasından sonra, bu gün ABD, sözcülerinden Michael Radney diliyle, devrim güçlerinin birleşme konusundaki müstakil cesur kararlarını kötü göstermeye, amacından saptırmaya, hakkında korku ve şüpheler oluşturmaya ve nihayetinde direnişin genişlemesini durdurmaya, halkından ve dayanağından koparmaya çalışmaktadır. Yine ümitsiz bir girişimle aralarında fitne ve problemler çıkarmak ve nihayetinde istemiş olduğu iç savaş için ve Esed nizamı ve müttefiklerine yöneltilen silahların yönünü saptırmak için direniş güçlerinin işlerine ve iç saflarına müdahale etmeye çabalamaktadır.
Son olarak, Heyet'in projesinin tek ümmet projesi olduğunu, kapısının davamızı desteklemek ve halkımızı savunmak isteyen herkese açık olduğunu belirtiriz. Milyonların kalbi bunun üzerinde birleşmiş, halkı ve ülkesi için hayır isteyen birçokları onun hendeğinde toplanmıştır. Görüşü, hedefi ve maksadı açıktır. Gücü, etrafında bulunan sadık mücahidlerdir. Ümmetin önderleri, seçkinleri ve düşünürleriyle iftihar etmektedir. Evlatları ve halkı için izzet, şeref ve onurlu bir yaşam isteyen her özgür Müslümanı mutlu etme hedefi için çalışmaktadır. Kimliğimiz ve projemiz budur.
Hamd alemlerin rabbi olan Allah'adır.
Kaynak: Mepa News
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.