Suriyeliler bu bayramda da buruk
Suriye'de 7 yıldan bu yana devam eden savaş nedeniyle büyük acılar yaşayan halk, bir Ramazan Bayramı'na daha hüzünle giriyor.
Her şeylerini geride bırakarak canlarını kurtarma adına güvenli bölgelere göç etmek zorunda kalan çoğunluğu kadın ve çocuk çok sayıda Suriyeli, geçmişte büyük mutlulukla bekledikleri özel günleri artık buruk karşılıyor.
Türkiye sınırına yakın noktalarda, derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışan Suriyeliler, bu bayramın savaşın gölgesinde geçirdikleri son bayram olması için dua ediyor.
Halen devam eden savaş nedeniyle Ramazan Bayramı'nı evlerinden uzakta geçirecek olan Suriyeliler, sınır ötesinden gelen yardımlarla hayata tutunmaya çalışıyor.
İdlib kentine bağlı Sarmada bölgesinde 167 ailenin yaşadığı kamptaki sorumlu Abdulrahim Ebi Muhammet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 yıl önce eşi, 2 çocuğu ve annesiyle Hama'dan savaştan kaçtıklarını söyledi.
Yaşadıkları bölgede hemen her gün bombardıman olduğunu ve canlarını kurtarmak adına her şeylerini geride bırakarak Türkiye sınırına yakın olan Sarmada bölgesine geldiklerini ifade eden Muhammet, burada zor şartlarda hayata tutunmaya çalıştıklarını anlattı.
Bir Ramazan Bayramı'na daha buruk girdiklerini dile getiren Muhammet, "Sarmada bölgesinde bir kamptan sorumluyum ve burada bin 130 kişi var, çok zor şartlarda yaşıyoruz. Burada içme suyu dahi yok. Toprak altından çıkan ve temiz olmayan suyu kaynatarak tüketiyoruz. Çadırlarımızda hiçbir şeyimiz yok. Sağ olsun, Türkiye ve Türkiye'deki yardım kuruluşları sayesinde karnımız doyuyor. Buraya gıda kolileri gönderiyorlar. Bizim tek isteğimiz bir an önce bu savaşın bitmesi ve evlerimize geri dönebilmek. Burada çadırlarda boş boş, hiçbir iş yapmadan oturmak çok zor ama elimizden de bir şey gelmiyor." diye konuştu.
"Toprak üstünde yatıyoruz"Suriyeli Ahmet Ali, Halep'ten bir yıl önce geldiğini, 8 çocuğu ve eşiyle hayata tutunmaya çalıştığını vurguladı.
Tek dileklerinin savaşın bitmesi olduğunu ifade eden Ali, kendilerine yardımın geldiğini ancak zor durumda olan çok fazla kişiye bu yardımların yetersiz geldiğini söyledi.
Suriye'nin Tini bölgesinde tek odalı toprak evlerde kalan Fatme Vesila, 15 gün önce Humus'tan göç ettiklerini belirtti.
Humus'tan kaçarken yanlarına hiçbir eşya alamadıklarını anlatan Vesila, "Gençler yapacak iş olmadığı için boş oturuyor. Gelen yardımlar sayesinde karnımız doyuyor. Ama tek odalı evlerimizde hiçbir şeyimiz yok. Tek bir yatağa bile muhtacız." dedi.
Muhammed Verde de "Bir ay önce Humus'tan geldik ve hiçbir şeyimiz olmadığı için toprak üstünde yatıyoruz. İki çocuğum var ve halimiz perişan. Yardımlar geliyor, ama maalesef yeterli değil. Sağ olsun Türkiye her zaman yanımızda ve bize destek olmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.
Tini bölgesinde kampta kalan Mustafa Hamdur ise bu bölgede zor durumda olan 200 kişi olduğunu, Allah ve hayırseverlerden başka kimselerinin bulunmadığını kaydetti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.