Suriye'deki iç savaş kanser hastaların yükünü ağırlaştırıyor
Ülkede yaklaşık 12 yıl devam eden iç savaşta, Rusya ve desteklediği Suriye Ordusu’nun, sağlık altyapısını sürekli hedef alması sağlık sektöründe ciddi tahribata yol açtı.
İdilb’de savaşın sosyal ve ekonomik etkileri, tedavi imkanlarının kısıtlığı ve ilaç temini konusunda yaşanan zorluklar nedeniyle kanser hastaları tedavi göremiyor.
Buradaki kanser hastaların tek tedavi umudu olan Türkiye’ye sevkler devam etse de 6 Şubat'taki depremlerden sonra kanser teşhisi konulanların sayısı 608'e çıktı.
Halihazırda İdlib’de ve Suriye Milli Ordusu'nun kontrolündeki bölgelerde tedaviye ihtiyaç duyan kanser hastalarının sayısı 3 bin 200'e yükseldi.
Kanser hastaların sesinin dünyaya duyurmaya çalışan İdlib ve Avrupa’daki aktivistler, sivil toplum kuruluşu çalışanları ve sağlık sektörü görevlileri, Birleşmiş Milletler'e (BM) ve Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) çağrı yaparak, " Kanser hastaları beklemez" adlı kampanya başlattı.
Kampanyaya dikkat çekmek için aktivistler, oyuncular ve medya çalışanları, saçları dökülen kanser hastalarına destek vermek için saçlarını kesti.
"608 hastanın acil tedaviye başlaması gerekiyor"
İdlib Sağlık Müdürü Dr. Züheyr Karrat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser hastalarının Suriye’de tedavi görmesi için yerel ve uluslararası ortaklarıyla bir hastane projesi üzerinde çalıştığını ancak projenin 1,5 yıl sonra tamamlanabileceğini anlattı.
Halihazırda 323 kanser hastasının Türkiye’de tedavi gördüğünü aktaran Karrat, "Hasta sayısı imkanlarımızı aşıyor. Türkiye'nin tek başına kaldıracağı bir yük değil. Şu an 608 hastanın acil tedaviye başlaması gerekiyor." dedi.
Kemoterapi ve radyoterapi için gereken ilaç ve ekipmanların bulunmadığını anlatan Karrat," Toplam hasta sayısı yaklaşık 3 bin 200 ve özel merkezlere ihtiyacımız var, bunlar yüksek maliyetli. Hastaların tedavisi geciktikçe ölüme mahkum kalıyorlar." diye konuştu.
Karrat, kanser hastalarının tedavi ve gerekli ilaçlarının temin edilmesi için Birleşmiş Milletler'e (BM), Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) ve uluslararası topluma insani yardım çağrısında bulundu.
"Normal insanlar gibi nefes almak istiyorum"
Halep'in batı kırsalındaki Cine köyünde yaşayan 11 yaşındaki Muhammed Sattuf, tek temennisinin kendisi gibi kanser hastası çocukların tedavi görmesi olduğunu söyledi.
Sattuf, "Normal insanlar gibi nefes almak, yemek yemek istiyorum. Tedavi olmak istiyorum." dedi.
"BM, uluslararası örgütler ve Arap ülkeleri elini taş altına koymalı"
Kampanyaya İdlib'den katılan aktivistlerden Firas Mansur, saçları dökülen hastaların yalnız olmadıklarını hissetmeleri için saçlarını kestiğini söyledi.
Türkiye'ye sevkin bu soruna köklü bir çözüm olmadığını vurgulayan Mansur, "BM, uluslararası örgütler ve Arap ülkeleri, elini taşın altına koymalı. İdlib'de bir merkez kurulmalı. İlaç ve tıbbi ekipman temin edilmesini talep ediyoruz." ifadesini kullandı.
Mansur, Suriye'de 2015'ten bu yana hava saldırılarının odağında sağlık altyapısı olduğu için İdlib'deki sağlık sektörünün kırılgan olduğunu dile getirdi.
"Ağrılarını hafifletecekse vücudumdan bir parça bağışlarım"
İdlib'de medya çalışanı Rami Seyyid'de yüzlerce kanser hastanın ve yaralının tedavisinde çaba gösteren Türkiye'ye teşekkürlerini iletti.
Kanser hastalarının tedavisi için BM ve uluslararası örgütlere seslenen Seyyid, "Bu bir insani krizdir. Hasta sayısı oldukça fazla. Bunlara acilen tedavi merkezi kurulmalı. Yoksa her geçen gün birini kaybedeceğiz. Ağrılarını hafifletecekse vücudumdan bir parça bağışlarım." ifadelerini kullandı.
"Tek isteğimiz acil kanser merkezi kurulması"
Kampanyaya Avrupa'dan katılan medya sektöründe çalışan Eyhem Beyyüş, saçları dökülen kanser hastalarının morallerini yüksek tutmak için kendi saçlarını kestiğini dile getirdi.
Saçlarını kesmenin kanser hastalarının ağırlarını azaltmayacağını vurgulayan Beyyüş, ancak bu toplumsal hareketle dünyanın gözünü İdlib'e çekeceğini inandığını belirtti.
Türkiye'nin insani sorumluluğunu yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini ifade eden Beyyüş, "Ancak daha fazla yük olmak istemiyoruz. Dünya harekete geçmeli. Tek isteğimiz, acil kanser merkezi kurulması." dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.