Dolar (USD)
34.55
Euro (EUR)
36.27
Gram Altın
2917.09
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Suriye’de ‘Barış Pınarı’ akacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat''ın doğusuna operasyon sinyali olarak yorumlanan açıklamalarını değerlendiren uzmanlar, Türkiye’nin ‘Barış Pınarları’ ile bölgeye barış getireceğini ve kendi bekasına yönelik hiçbir oluşuma izin vermeyeceğini söyledi. 
Suriye’de ‘Barış Pınarı’ akacak
07 Ekim 2019 00:02:00
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat''ın doğusuna operasyon sinyali olarak yorumlanan açıklamalarını değerlendiren uzmanlar, Türkiye’nin ‘Barış Pınarları’ ile bölgeye barış getireceğini ve kendi bekasına yönelik hiçbir oluşuma izin vermeyeceğini söyledi. 

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde partisinin 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı açıklamaları Fırat'ın doğusuna operasyon sinyali olarak yorumlandı. Erdoğan’ın, "Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır” sözlerindeki 'Barış Pınarları' ifadesi gündem oldu. Harekâtı ve bölgedeki son durumu Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Gürsel Tokmakoğlu, Güvenlik ve Terör Uzmanı Dr. İmbat Muğlu Milat’a değerlendirdi.

Terör örgütü YPG/PKK'da büyük panik

ABD’nin lojistik desteğiyle ayakta duran terör örgütü YPG/PKK’da Türk ordusunun gerçekleştireceği harekâtın paniği başladı. ABD güçleri, Suriye-Irak sınırındaki Simelka kapısından YPG/PKK işgalindeki bölgelere 300 tır ve yine 21 Eylül'de YPG/PKK işgalindeki bölgelere inşaat malzemesi, kapalı kasalar, prefabrik evler ve yakıt tankerlerinin yüklü olduğu 200 tır göndermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fırat'ın doğusuna olası harekâta ilişkin sözleri üzerine terör örgütü YPG/PKK zorla silah altına aldığı bir grup Arap kökenli savaşçıyı gece geç saatlerde işgal altında tuttuğu Fırat'ın doğusundaki sınıra yakın Tel Abyad ve Ras'ül Ayn bölgelerine yerleştirdi. YPG/PKK, Tel Abyad ve Ras'ül Ayn bölgelerine iki askeri araç konvoyuyla keskin nişancılar ve el yapımı patlayıcı ekiplerinden (EYP) oluşan destek gücü sevk etti. Araçlar bölgeye askeri mühimmat da götürdü. Birinci konvoy Rakka ilinin kuzeyindeki ABD'nin en büyük askeri üslerden Çelebiyye'den, ikinci konvoy da Haseke ve Kamişli bölgelerinden hareket etti.

Türkiye gereken her adımı attı

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Irak’a, oradan da bütün yurt sahasına yayılan geniş bir stratejisi olduğunu ifade eden Gürsel Tokmakoğlu, “Suriye’de yapılması gerekenler diplomatik ve askeri olarak bir bütün olarak yapılmıştır. Diplomatik ve askeri faaliyetler Türkiye açısından Fırat’ın doğusunda ve batısında iki ayrı şekilde mütalaa edilmiştir. Fırat’ın batısındaki faaliyetler için diplomatik alanda üçlü zirvenin yapılmasına kadar tüm süreçler işletilmiştir. Fırat’ın doğusunda ise ABD ile birlikte ittifak anlayışı çerçevesinde ayrı bir plan yürütülmüştür. Esasen amaç; terörün bitirilmesi ve Suriye’de toprak bütünlüğünün korunmasıdır. Türkiye adım adım gerçekleştirdiği plan içerisinde herhangi bir geç kalma gibi ifade edilebilecek noktada değildir” dedi.

‘Barış Pınarları’ Türkiye’nin B planı

ABD, Avrupa, NATO, Rusya, İran, Irak, Suriye rejimi ve BM nezdinde bütün diplomatik faaliyetlerin yerine getirildiğini vurgulayan Tokmakoğlu şöyle konuştu: “Askeri açıdan da planlama ve hazırlıklar yapılmış, intikal ve yığınaklanma tamamlanmış, taktik manevralar düzenlenmiş, keşif ve gözetleme istihbarat faaliyetleri yürütülmüş, kıran operasyonlarında da gördüğümüz gibi yurtiçinde de bütün güvenlik unsurları yerine getirilmiştir. Erdoğan yaptığı açıklama ile tüm hazırlıkların ve gidişatın takipçisi olduğunu ifade etmiş ve kararını vermiştir. Bu kararın somut adı Fırat’ın doğusunda Suriye’de bir güvenli bölge oluşturmakla alakalı Türkiye’nin ABD olmaksızın sürdüreceği ‘Barış Pınarları Harekâtı’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu Türkiye’nin B planıdır. Ama C planı yine ittifak içerisinde olduğu ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü esas alan bütün ülke ve taraflarla sürdürülmektedir.”

En kritik bölge yerleşim birimleri

Harekâtın yerleşim yerlerindeki kısmının daha hassas ve daha uzun süreli yürütüleceğini söyleyen Tokmakoğlu, “Harekât önce topçu ve hava kuvvetleri ile bölgede tespit edilmiş hedeflerin vurulmasıyla başlar. Mekanize birliklerle çok hızlı bir şekilde geniş olan bu coğrafyanın kontrol edilme aşaması sürdürülür. Mekanize birliklerle geniş alanda ve derinlikteki taktik hedefler elde edilir. Bu taktik hedeflerin içerisinde M4 karayolunun kontrolü de vardır. En kritik bölge yerleşim birimleridir. Yerleşim birimlerinin kritik olmasının sebebi, terör örgütünün burada tehdit oluşturacak çalışmalar yapması, zayiat vermeden ilerlemenin gerekliliği ve sivil halkın bölgede yoğunlukla bulunmasıdır” şeklinde konuştu.

ABD sadece bakacak

Türkiye’nin süreci doğru işletmesinin ABD için sıkıntı olduğunu kaydeden Tokmakoğlu sözlerini şöyle bitirdi: “ABD’de Trump hali hazırda azil süreciyle oyalanıyor. Ortadoğu’da sorun yaratan İsrail de hükümeti kurma noktasında gecikmelerle meşgul. Bu konular Türkiye’nin lehine gelişmeler sunar. ABD askerinin sahada Türk askerine karşı geleceği bir olasılık mümkün değildir. Onlar kendi üslerinde bayraklar çekerek Türkiye’nin yapacağı hareketi sadece dışarıdan izleyeceklerdir. Ama Suriye’den ABD askerinin çekilmesi konusu ABD için sıkıntılıdır. Çünkü ABD Trump’ın söylediği gibi buradan vaktiyle ayrılsaydı DEAŞ’a karşı görevini yapmış bir asker olarak gidecekti. Şu an ABD bölgeyi amacına ulaşamamış bir silahlı kuvvetler olarak terk etmek durumunda.”

Bu coğrafyada barış için varız

Türkiye’nin attığı tüm adımların bölge barışı için olduğuna dikkat çeken Güvenlik ve Terör Uzmanı Dr. İmbat Muğlu, “Biz bu coğrafyada barış için varız ve barış için çaba sarf ediyoruz. Artık beka meselemiz olan ve Fırat’ın doğusunda Türkiye’nin güneyi Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru oluşmaması için gerçekleştirilecek bir harekâtın başlangıcındayız. Türkiye barış ve huzur olsun diye daha 2011’de bile güvenli bölge önerisini sunmuştu. Fakat o dönemde ABD ve bazı devletler buna engel oldu” dedi.

PYD/YPG uluslararası terör örgütü oldu

PYD ve YPG’nin uluslararası ülkelerin desteklediği uluslararası bir terör örgütü haline geldiğini vurgulayan Muğlu sözlerini şöyle noktaladı: “ABD ile karşı karşıya gelmek sıkıntılı bir durum ama Türkiye’nin geleceği her şeyden önemlidir, Türk ordusu geri adım atmayacaktır. Bundan sonra yetki ve sorumluluk TSK’ya aittir. Biz asker bir devletiz. 80 milyonu savaşçı bir ruh taşıyan milletiz. Söz konusu vatansa, beka meselesi ve toprak bütünlüğüyse Türk milletinin tamamı asker olup bu direnci gösterir. Türkiye bekası için bu operasyonu gerçekleştirecektir.”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin