Süleyman Şah Türbesi taşınmadı
12 Mart 2015 14:48:00
Prof. Dr. Erhan Afyoncu Süleyman Şah Türbesi'nin 1939 yılında nakil olmadığını iddia etti.
Süleyman Şah Türbesi ile ilgili bilinmeyen gerçekler Prof. Dr. Erhan Afyoncu tarafından kaleme alındı. Afyoncu, 1939 yılında türbenin nakil olmadığını iddia etti.
Türkiye Devleti'nin Türkiye sınırları dışında kalan tek kara parçası olan ve Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu yere Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve DEAŞ tehdidi nedeniyle bir operasyon düzenlenmişti. Operasyonun ardından türbenin yerinin değiştirilmesi başta olmak üzere birçok konuda sıkça tartışmalar yaşandı. Operasyon sonrası, Süleyman Şah Türbesi tarihi, stratejisi ve kültürel boyutları Prof. Dr. Erhan Afyoncu tarafından 'Süleyman Şah Türbesi' adlı kitapta kaleme alındı. Üsküdar Belediyesi tarafından çıkarılan kitabın tanıtımı Üsküdar Belediyesi Nikah Sarayı Sosyal Tesislerinde yapıldı. Tanıtım toplantısına, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Prof. Dr. Erhan Afyoncu, gazeteciler ve çok sayıda akademisyen katıldı. Süleyman Şah Türbesi kitabı, konuyla ilgili yazılmış en kapsamlı kitap olarak gösteriliyor.
"SÜLEYMAN ŞAH İLE İLGİLİ TOPLU BİR BELGE YOK"
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Afyoncu, Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu alanla ilgili daha önce hiçbir çalışma olmadığını belirterek, " Daha önce 2 defa operasyon yapılmış türbe nakledilmiş fakat dağınık belgeler dışında herhangi bir belge yok. Geçtiğimiz 2014 yılında bu terör tehlikesi türbeye olduğu zamanda ben araştırma yaparak Osmanlı ve Cumhuriyet arşivine girdim. 1 yıl süren bir çalışma çok geniş bir araştırma yaparak bu kitabı ortaya çıkarttık. Bu konuyla ilgili ulaşabildiğimiz belgeleri derledik" dedi.
"1939 YILINDA BİR NAKİL SÖZ KONUSU DEĞİL"
Daha önce türbenin 1939 yılındaki nakili ile ilgili iddialara cevap veren Afyoncu, "1939 yılında herhangi bir nakil olmadığını biz araştırmalarımız sonucu anladık. Çünkü dönemin kaynaklarında herhangi bir bilgi yok. Sadece 1939 yılında bir karakol yapılmış. 1975 Eylül'ünde yeni bir türbe yapılıyor. Ancak işin ilginç tarafı haberler Türk basınına 1974 yılında ufak haber olarak giriyor. Gazete haberine göre Şubat ayında nakil yapıldığını sanacağız ancak belgelerde 1973 Aralığı olarak geçiyor" şeklinde konuştu.
"DEVLETİN ELİNDEKİ BELGELER GÜN YÜZÜNE ÇIKMALI"
Dönemin fotoğraflarının siyah beyaz olmasına rağmen 1973 Aralık fotoğrafların renkli olarak kaydedildiği değinen, Afyoncu, " Devletin elinde çok büyük miktarda resim ve belge olması lazım ama bunlar hangi kurumlarda dağınık bunların ortaya çıkarılması lazım. Çünkü bizde bir iş tutanak altına alınmadan yapılmaz. Çok miktarda türbe ilgili, Milli Eğitim Bakanlığı'na, Diyanet İşleri Başkanlığı'na, Vakıflar Müdürlüğü'ne, Bayındırlık Bakanlığı'na, Başbakanlığa, Milli Savunma Bakanlığı'na kadar her kurum karışmış. Elimizdeki belge ve bilgiler dağınık. Şimdiye kadar bir araya getirilmemesi de çok büyük eksiklik. Fakat benim ulaşamadığım birçok belge ve resim olması lazım. Bunların artık gün yüzüne çıkarılması lazım" diye konuştu.
"SÜLEYMAN ŞAH'IN YANINDA BİR ÇOCUK KABRİ VARDI"
1973 yılında gerçekleştirilen nakil sırasında görevli olan dönemin Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Tayyar Altıkulaç türbenin nakil sırasında yaşananları anlatarak, " Süleyman Şah olarak itibar edilen orada 2 veya 3 kabir daha bulunduğunu var. O kabirlerden birisi çocuk kabri idi ve her birinin kemikleri muntazam vaziyette bulunuyordu. Ahşap tabutlar içindeydiler. Tabutlar tamamen çürümüştü ve dokunduğun zaman dökülecek dağılacak vaziyette idi. Tabutları muntazam vaziyette açılması mümkün olmamış. Ben bunu bir er ile birlikte yaptım. Çünkü o mahzene bodruma inen benimle birlikte bir er idi" dedi.
"ÖNEMLİ BİR AÇIĞI KAPATMIŞ OLDUK"
Üsküdar Belediyesi olarak tarihin aydınlanmasında önemli bir katkı sağlandıklarını söyleyen Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise, "Süleyman Şah Türbesi' isimli eser Üsküdar Belediyemizin bir yayını olarak hizmete girmiştir. Elle tutulur, kaynak bir belge yok idi. Ne arşivlerde ne devlet kurumlarında. Bizim eserimiz bu sahada bir ilk olmuş oldu. Önemli bir açığı inşallah bu yayınımız bu eserimiz kapatmış oldu" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.