Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2503.61
BIST 100
9474.81
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Sözün tesirli olması için zikredilen El Mütekebbir Esmaül Hüsnasının faziletleri

El Mütekebbir ne demek? El Mütekebbir zikrinin ebced değeri 662, zikir günü Perşembedir. İşte Sözün tesirli olması için zikredilen El Mütekebbir Esmaül Hüsnasının faziletleri
Sözün tesirli olması için zikredilen El Mütekebbir Esmaül Hüsnasının faziletleri
27 Ocak 2021 13:33:09
El Mütekebbir ne demek? El Mütekebbir zikrinin ebced değeri 662, zikir günü Perşembedir. İşte Sözün tesirli olması için zikredilen El Mütekebbir Esmaül Hüsnasının faziletleri

El Mütekebbir ne demek? El Mütekebbir zikrinin ebced değeri 662, zikir günü Perşembedir. İşte Sözün tesirli olması için zikredilen El Mütekebbir Esmaül Hüsnasının faziletleri

El-Mütekebbir İsminin Anlamı

Mütekebbir - اَلـْمُتَكـَبِّر : Büyüklüğü apaçık olan, azametini ortaya koyan, büyüklük ancak kendisine yaraşan, büyüklükte eşi olmayan.

El-Mütekebbir : Bütün her şeyde ve her hâdisede büyüklüğünü gösterendir.

El-Mütekebbir : Yegane büyük olan O'dur.

El-Mütekebbir : Büyüklükte eşi yoktur. Sonsuz azamet sahibi olan O'dur.

El-Mütekebbir : Çok büyük azameti sonsuz olan O'dur.

El-Mütekebbir : Büyüklükte eşi ve benzeri yoktur.

El-Mütekebbir Esmasının Ebced Değeri ve

Zikir Saati

Zikir Adedi : 662

Zikir Günü : Perşembe

Zikir Saati : Müşteri

Sabah gündoğduğu vakitte

İkindinin son vaktinde

Gece yarısından sonraki bir vakitte

Mütekebbir esma-ı zikri zikir saati olan müşteri vakitlerinde ve diğer her vakitlerde de abdestli olarak bu esma 'El-Mütekebbir - Ya-Mütekebbir' diye bu ism-i şerif zikredilerek okunur. Bu esma okunduktan sonra eller semaya açılır ve yüce Allah'a arz ve istekler istenerek dua edilir. Zikir saatlerinde yapılan zikir tecellisini insanlar üzerinde daha çabuk etkisini gösterir.

El-Mütekebbir İsminin Fazileti, Havas ve Esrarı

İzzet ve feraha kavuşmak için bu ism-i şerif günlük 662 defa 'El-Mütekebbir' diyerek zikredilir.

Rızkınızın bol ve bereketli olması için bu esmayı 662 defa 'Ya Mütekebbir' diyerek zikredilmeye devam edilir.

Sözünüzün tesirli olması için ve herkes tarafından dinlenmesini istiyorsanız bu ism-i şerifi 'El-Mütekebbir' günlük 662 defa diyerek sürekli zikredilip okunmaya devam edilir.

Bu ismi şerifi 662 defa günlük devamlı olarak 'El-Mütekebbir' diye zikrederek okursa Allah'u Teâla tarafından yüce mertebelere nail olur.

Haklı olmak koşuluyla 'El-Mütekebbir' ismini 662 defa Cella Celalühü' diyerek bu şekilde zikre devam ettiği takdirde istek ve dilekleri geri çevrilmez.

Herkes tarafından sevilip sayılıp ve sözünün dinlemesini isteyen bir kimse günde 662 defa 'El-Mütekebbir' diyerek bu zikre devam ettiği takdirde yüksek makam ve mevkilerde ne gibi bir istek ve dileği varsa ona kavuşur.

Kötü davranış içerisinde olup ve haram işleyip bundan kurtulmak isteyenler bu ismi şerifi 'El-Mütekebbir' diyerek günlük zikretsinler.

'Ya-Mütekebbir' esma-i zikrini bir kağıda 101 defa yazdıktan sonra, bunuda devamlı başında taşıdığı taşıdığı takdirde o kimsenin Allah'u Teâla azze ve celle kadrini değerini ve kıymetini çoğaltır. İnsanlar karşısında olan irtibat ve makamını yukarı çıkarır.

Günlük her sabah namazı sonrasında bu ismi şerifi 'El-Mütekebbir' diyerek 664 defa zikrederek okuduğunda, zalim bile yola gelir, insanlar ona itaat edip, sözleri, sohbeti ve muhabbeti de herkes tarafından dinlenen kimselerden olur.

El-Mütekebbir Esması

El-Mütekebbir: Büyüklüğü apaçık olan, azametini ortaya koyan, büyüklük ancak kendisine yaraşan, büyüklükte eşi olmayan, bütün her şeyde ve her hâdisede büyüklüğünü gösteren, yegane büyük olan, büyüklükte eşi olmayan, sonsuz azamet sahibi olan, çok büyük azameti sonsuz olan demektir.

El-Mütekkebbir İsminin Tecellisi

"Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin."

İsra-37

Büyüklük taslamaktan sakınmak gerekir. Büyüklük taslayan ve kibirli olan kimselerin sonu hüsrana uğrayanlardan olduğunu unutmayalım!..

Allah'u Teâla'ya büyüklenen ve kibirlenen insanların hüsrana uğrayacağı aşikare ayetlerle sabittir. Allah büyüklenenleri ve kibirlenenleri sevmez.

Hz. Adem dedi ki, Rabbim ben nefsime zulmettim. Eğer ki sen beni bağışlamaz merhamet etmezsen hüsrana uğrayanlardan olurum dedi.

Şeytan ise Allah'u Teâla'ya karşı kibirlendi ve büyüklendi secde etmedi.

Allah buyurdu: "Sana emrettiğim halde secde etmene ne engel oldu?" İblis dedi ki: " Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın."

Araf-12

"Bana dirilecekleri güne kadar mühlet ver." dedi.

Araf-14

(Allah) buyurdu ki: "Haydi mühlet verilerdensin."

Araf-15

Yüce Allah'a karşı çamurdan yaratılan Adem, şeytan'ın insanları kandırmasına taa ilk insan olan Ademden başlamıştır. Şeytan ateşten yaratıldığını ve insanları Allah'u Teâla ateşten yaratılanlardan üstün kılmıştır. Şeytan ise bunu hazmedemedi. Ve ilk olarak Adem ve eşi Havva'yı cennetteki o yasaklı vaktaki o ağacı tatlılar. Allah'ta onları cennetten çıkartarak yeryüzüne indirdi.

Araf süresinde yüce Allah şöyle buyuruyor.

Rabbimiz! Nefislerimize zulmettik; eğer sen bizi bağışlamaz ve merhamet etmezsen, şüphe yok ki hüsrana düşenlerden oluruz." dediler.

Araf-23

(Allah) buyurdu ki: " Bazınız bazınıza düşman olarak inin. Size bir süreye kadar yeryüzünde yerleşmek ve bir nasip almak mukadderdir."

Araf-24

"Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız.

Araf-25

"Gerçek şu ku, önce sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: " Adem'e secde edin!" dedik; hemen secde ettiler, ancak İblis secde edenlerden olmadı."

Araf Suresi-11

(Allah) " Hemen in oradan! Ne haddine ki orada büyüklenesin! Haydi çık, çünkü sen alçaklardansın." buyurdu.

Araf-13

İblis dedi ki; "Öyle ise beni azdırmana karşılık yemin ederim ki ben de onları saptırmak için muhakkak senin doğru yoluna oturacağım."

Araf-16

İsrailoğulları soyundan üçüncü peygamber olan Hz. Musa ile konuşup ilahi tebliği ona verdi. Yüce Allah bu tebliğini Firavunu bildirmesini istedi. Çok az azmış bir kavimdi. Firavuna emrimi beyan et diye buyurdu.

Allah'u Teâla'nın Musa peygambere gelen dini tebliğine Firavun inanmadı. Allah'ın emrine iman etmeyip, buyruğuna tebliğ etmedi. Büyüklendi, kibirlendi ve sonu hüsrana uğrayanlardan oldu. Kavmi de kendi de suda boğularak helak olup gittiler.

"Kârûn’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da helâk ettik. Andolsun, Mûsâ kendilerine apaçık mucizeler getirmişti de yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Oysa bizi geçip (azabımızdan) kurtulamazlardı."

Ankebut-39

"Musa da: 'Pekala bilirsin ki, bunları, göklerin ve yerin Rabbi ancak birer ibret olmak üzere indirdi. Mutlaka ben de seni, ey Firavun helak olmuş sanıyorum!'"

İsra-102

"Derken Firavun, Musa'yı ve İsrailoğullarını Mısır'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk."

İsra-103

"Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız' dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimizden habersizdir.

Yunus-13

Yüce Allah'ın büyüklüğünü o dehşetli ve korkulu Ra'd Sûresine isim olan o "gök gürültüsü" Allah'ın büyüklüğünün göstergesidir.

Bunu dünya aleminde büyük Tsunami olayında, Fırtına ve rüzgar ile gelen gökden bir anda gelen o hortumun dehşetiyle bir anda yeri göğü alt üst eden büyüklük sahibi olan yüceler yücesi, başka bir büyüklüğü ile yeryüzünü yerle bir eden depremlerde Allah'ın büyüklüğünü azametinin sonsuz güçte olduğunun bir göstergesi ve kanıtıdır. İnsanlar için bütün bu uyarılarda Allah'ın El-Mütekkebbir isminin tecellisi sonucunda gerçekleşmektedir.

Allah'a Teâla'ya karşı böbürlenmeyin, büyüklenmeyin, kibirlenmeyin bu yeryüzünde onun azametinin ve büyüklüğünün karşısında hiç bir güç duramaz. Büyüklenen ve kibirlenenlerin sonu firavun gibi olacağını aklınızdan çıkarmayın. Bu da ayeti kerimelerde yüce Allah'ın insanlara ilâhi olan, son din islama ve Hz. Peygamber'e indirdiğini Kur'an'a iman edip tebliğ edilmesi gerektiğini bütün dünyaya ve insanlığa ayetlerle açıklayıp bildirmiştir

Allah azze ve celle kullarına bir kötülükte bulunmaz. Kula kötülük daima nefsinden gelir.

Bir ayetinde de Rabbimiz şöyle buyuruyor:

"Sana gelen iyilik Allah'tan her kötülük ise nefsindendir."

Nisa Süresi : 79. Ayet

Kul'a Allah akıl, irade, güç kuvvet, düşünerek iyi ve kötüyü idrak etme yeteneği vermiştir. Kulda kendi iradesini kullanarak bu kainat aleminde inanan bir kul ya da kafir ve münafık olarak yaşayıp gider. İnsanın iradesi ile seçeceği seçimler ve yollar vardır. Hangi yolu isterse o yolda gitmek ona kalmıştır. Doğru yolu Hak yolu seçer, salih ve takva sahibi bir kul olarak bu dünya hayatında yaşarsa mükafatı ebedi kalacağı cennet olur. Yok batıl hak olmayan yolu seçerse de sonu ebedi kalacağı cehennem olur. Seçim sizin. Aklınız ve iradenizi kullanarak Allah'ın peygamberinin dini olan İslâma ve kainat aleminin kıyamete dek tek ve değişmeyen kitabı Kur'an-ı Kerim'deki Allah'ın sözlerine göre doğru yolu seçerse hem bu dünyada hemde ahirette kazanan kullardan olur.

Allah'u Teâla hiçbir zaman kullarına zulmü murad etmez, yani Allah hiçbir kuluna zulüm yapmaz. Zulmü insan insana yapar.

Bakara suresinin 286. ayeti aynı zamanda dua olan ayet meali şöyledir:

"Allah kimseye gücünden öte teklif yapmaz; herkesin kazandığı lehine, yüklendiği aleyhinedir. Eğer unuttuk ve kasdımız olmayarak yaptıksa bizi mesûl tutma. Hem bize-bizden evvelkilere yüklediğin gibi- ağır yük yükleme. Hem de bize takatımız olmayanı yükletme ve bizden günahlarımızı af buyur ve bizlere mağfiretini reva, rahmetini atâ kıl. Sensin Mevlâmız. Artık seni tanımayanlara karşı bizi mansur buyur ( bizi galip ve muzaffer eyle) kahrolsun kâfirler!..

Mütekebbir İsminin Geçtiği Ayetler

Kur'an'ı Kerim'de Mütekebbir ismi şu ayetlerde zikredilir.

Bismillahirrahmanirrahim

"O öyle Allah'dır ki O'ndan başka ilâh yoktur! (O,) Melik (mülkünde istediği gibi tasarruf eden) dir, Kuddûs (her noksanlıktan münezzeh olan) dır, Selâm ( her kusurdan ve âfetten sâlim olan) dır, Mü'min ( çokça emniyet veren)dir, Müheymin ( her zaman gözetip koruyan) dır, Azîz ( kudreti dâimâ üstün gelen) dir, Cebbâr ( dilediğini yaptıran) dır, Mütekebbir ( büyüklük ve yücelik kendisine mahsûs olan) dır. Allah, (onların) ortak koşmakta oldukları şeylerden pek münezzehtir."

Haşr-23

"Musâ da ben, dedi: her halde öyle hesab gününe inanmaz her mütekebbirden rabbim ve rabbınıza sığındım."

Mümin-27

"Onlar kendilerine gelmiş bir bürhan olmaksızın Allah'ın ayetlerinde mücadele ederler, Allah yanında ve imanı olanlar indinde mebğuz olmak için ne büyük huy, işte Allah her cebbar mütekebbirin kalbini öyle bir tabiat ile mühürler."

Mümin-35

"Cehennem kapılarından orada ebedî kalıcılar olmak üzere giriniz. Artık mütekebbir olanların ikametgâhı ne fena!"

Mümin-76

"Andolsun ki biz İsrail oğullarını o zillet verici azâbdan, Firavundan kurtardık. Hakikat o, haddi aşanlardan bir mütekebbirdi."

Duhan, 30-31

Mütekebbir İsmi Duası

Ey her şey nezdinde hakir bulunan

MÜTEKEBBİR!

Büyük Sensin, kâinat her zerresiyle

şahit büyüklüğüne.

Büyük Sensin, her yaratılmış

muhtaçtır Sana.

Büyük Sensin, büyüklüğünü ilân

etmek ancak Sana mahsustur.

Büyük Sensin, biz Senin büyüklüğün

karşısında zelil ve hakiriz.

Büyük görünme sevdasıyla

küçülüp alçalmaktan koru bizi!

"Yere-göğe sığmam, mü'min kulumun

kalbine sığarım" dedin.

Büyüklüğünün idrakiyle yücelt

küçük kalplerimizi!

Amin... Ecmain...

Es-Selamu Aleyküm ve Rahmetullah

Ebeden Daima...