Dolar (USD)
34.43
Euro (EUR)
36.34
Gram Altın
2841.01
BIST 100
9389.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Sözleri çarpıtılan Nureddin Yıldız'dan son söz!

Sözleri cımbızlanarak hakkında karalama kampanyası yürütülen Nureddin Yıldız Hoca, Şehzadebaşı Camii'nde son mesajını verdi.
Sözleri çarpıtılan Nureddin Yıldız'dan son söz!
19 Ocak 2015 14:19:00
Sözleri cımbızlanarak hakkında karalama kampanyası yürütülen Nureddin Yıldız Hoca, Şehzadebaşı Camii'nde son mesajını verdi.

Nureddin Yıldız Hoca, Şehzadebaşı Camii'nde pazar gün ikindi namazı sonrası yaptığı konuşmaların sonuncusunu dün gerçekleştirdi. Namaz sonrası mihrabdan camiyi dolduran cemaate seslenen Yıldız, camilerin kendini savunma yerleri olmadığını hatırlattı. Yıldız, 15 dakikalık konuşmasında yürütülmek istenen kampanyayı böyle özetledi.

SÖZLERİ ÇARPITILAN NUREDDİN YILDIZ'DAN SON SÖZ !

Sözleri cımbızlanarak hakkında karalama kampanyası yürütülen Nureddin Yıldız Hoca, Şehzadebaşı Camii'nde son mesajını verdi.

Nureddin Yıldız Hoca, Şehzadebaşı Camii'nde pazar gün ikindi namazı sonrası yaptığı konuşmaların sonuncusunu dün gerçekleştirdi. Namaz sonrası mihrabdan camiyi dolduran cemaate seslenen Yıldız, camilerin kendini savunma yerleri olmadığını hatırlattı. Yıldız, 15 dakikalık konuşmasında yürütülmek istenen kampanyayı böyle özetledi.

YAPMAYI PLANLADIĞI KONUŞMASINI YAPMADI

Yıldız, konuşmalarını üç aylık bir program çerçevesinde hazırladığına dikkat çekti. Bugün konuşmayı düşündüğü, haftalar önce hazırladığı konunun Resülullah (sav) Efendimizin,"Müslüman buğday başağı gibidir. Münafık da çam ağacı gibidir. Buğday başağını rüzgar bir o yana bir bu yana sallar ama deviremez. Çam yıllarca dik durur ama büyük bir fırtınada yıkılır gider. Hayat böyledir." diyen Hadis-i Şerifi olduğunu ifade eden Yıldız, "Bugün Efendimiz (sav) bu hadis-i şerifini yorumlayacaktım. Pek çoğunuzun bildiği gibi, yaşadığımız topraklarda cereyan eden Müslümanı kabuğuna sindirme, ezme, Müslümanı ve balı ve mikroplu gibi yapıp evine bile gidemez hale getirme kampanyalarından biri de bizim üzerimize Allah'ın takdiri ile tesadüf etti. Bugün o hadisi şerifi bugün kürsüden açıklasam, 'şahsıma yorumluyorum' gibi anlaşılmasından çekindiğim için bugün bu konuyu burada işlemek istemedim." şeklinde konuştu. Yıldız, sohbet konusunda yaptığı değişiklik konusunda böyle bir özürle karşısına çıktığı cemaatten kendisini bağışlamasını istedi.

"DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZ 'ÇIK BİZZAT KENDİNİ MÜDAFAA ET. BEN YANINDAYIM'' DEDİ"

Camilerin hiç bir şekilde bir Müslümanın kişisel müdafaası için kullanmasını asla tasvip etmediğine dikkat çeken Yıldız, "Bugün Diyanet İşleri Başkanımız, 'Çık bizzat kendini müdafaa et. Ben yanındayım' dedi. 'Asla olmaz hocam' dedim. "Kürsüler Allah'ı ve Peygamberi anlatma yerleridir. Özel halimiz her ne kadar İslam adına olsa bile biz hala böyle kürsülerde şahıs kavgalarının yapıldığı zamanı yaşamak istemiyoruz" dedim. Bu nedenle kendimi müdafaa etmiyorum. Müdafaa yerim burası değil." ifadelerini kullandı.

Bu mesele sonuca ulaşıncaya kadar bir hafta, iki hafta ne kadarsa bu kürsü derslerine ara vermek zorunda olduğunu düşündüğünü belirten Yıldız, 'Hacı Bayram ve Şehzadebaşı'ndaki özellikle üniversite öğrencilerine yönelik yaptıkları çalışmaların devam edeceğini' söyledi.

"HOCAEFENDİLER KÜRSÜLERDEN UZAKLAŞTIRILMAK İSTENİYOR OLABİLİR"

"Camileri fitne ve fesattan korumak zorundayız" vurgusu dikkat çeken Yıldız, dünyanın taktik değiştirdiğini ve başka yöntemlerle hocaefendilerin başka yöntemlerle kürsülerden uzaklaştırılıyor olabileceğini savundu.

Yıldız, "Onlar istediklerini yapacaklar. Bizler ağlamayacağız, geri durmayacağız. Korktuğu için çekindiği için özür dilemeyecek. Yanlış yaptığı zaman Allah'tan af dileyecek. Mümin kardeşlerinden helallik isteyecek. Bu size Rasülullah'ın sahip olduğu bu mihraptaki bir sözdür.

"MÜMİN KARDEŞLERİMİN YÜZÜNÜ KIZARTACAK HİÇ BİR ŞEY YAPMADIM"

Beni burada bir buçuk senedir dinleyen mümin kardeşlerimin yüzünü kızartacak bir şey yapmadım. Savunmak için söylemiyorum. Ama bu 15 günden beri bütün Türkiye'de her türlü siyasi ekonomik, coğrafi sıkıntıların üstündeymiş gibi saldırıların, benim gibi okumuş hocaefendilerin, 'zamanı mıydı şimdi' sözüne burada cevap vermek zorundayım. Ben bugünkü Türkiye şartlarında 'gerekli miydi' diye bir konu ayırmıyorum.

"3 YIL ÖNCE 116 SAATLİK DERSİN SADECE 2 DAKİKALIK BÖLÜMÜ ADİ BİR SUÇLAMA YAPILDI"

3 yıl önce bayan talebelerimle yaptığım 116 saatlik dersin. Bütün İslam fıkhını baştan sona okuduğum dersin kayda alınmış şekli internette var. Fıkıh dersidir ve kadın gözüyle okunmuştur. Bu ders içerisinde 30 dakikalık bir bölüm ümmeti Muhammedin bugüne kadar iffeti ve namusu ile ilgili bir bölüm olduğu için, onu muhakkak talebelerime aktarmam gerektiğini düşündüm ve onun içerisinden bir dakikalık bir bölüm ile başka bir bir dakikalık bölümü birleştirilerek adeta Müslümanları en adi suçlarla suçlamaya müsait bir cümle oluşturulmuş. Ne yazık ki Müslüman olduğunu düşünen ve Müslümanların duası ile belli yerlerde durabileceğini düşünen insanlar bile 'vay be' demek zorunda kalmışlardır. Kendileri çok kısa bir zaman önce aynı şeylerden ipe götürülürken üzülenler, başkasının ipe gitmesini seyretmekten haz duymuş da olabilirler. Beni hiç biri ilgilendirmiyor. Ben doğmadan önce kaderimi yazan Allah'a iman ettim. Her mü'min hata eder. Hata etmek mümkündür. Ama hatada inatlaşmak Müslüman kültürü değildir. Mesele büyük oranda izaha kavuşmuştur. Üç yıl önceki kayıtlar bugün olduğu gibi ortadadır. Ümmeti Muhammedi üzecek tek bir kelime inşaallah sarfedilmemiştir. Olsaydı zaten; helallik istemeyi, özür dilemeyi imanımın gereği yapardım ben. Ümmetime leke bırakıp gittikten sonra değil bu kürsülere çıkmak, bu camilerde namaz kılmak bile bana yakışmaz olurdu diye düşünüyorum." dedi.

Yıldız, cemaatten itidalli ve sabırlı olmalarını istirham etti.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin