Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Sözde Kürt, özde kripto Ermeni

Dağdaki kripto Ermeniler'in Ermenistan hayali içinde olduğunu ifade eden Sur eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı, "Camileri yakanlar Ermeniler adına eylem gerçekleştiriyorlar. İslam'la hiçbir alakaları yok. Fakat Müslüman Kürtler bir gün bu hendek kazanların er geç yakasına yapışacak" dedi.
Sözde Kürt, özde kripto Ermeni
14 Aralık 2015 12:46:00
Dağdaki kripto Ermeniler'in Ermenistan hayali içinde olduğunu ifade eden Sur eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı, "Camileri yakanlar Ermeniler adına eylem gerçekleştiriyorlar. İslam'la hiçbir alakaları yok. Fakat Müslüman Kürtler bir gün bu hendek kazanların er geç yakasına yapışacak" dedi.

SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, PKK mensuplarına yönelik operasyonlar sürerken Fatihpaşa Mahallesi'nde bulunan ve Osmanlı döneminden kalma Kurşunlu Camisi PKK'lı teröristlerce yakılması büyük tepki topladı. Kazdıkları hendeklere ve kurulan barikatlara çok sayıda patlayıcı tuzaklayan PKK'ya karşı güvenlik güçlerinin müdahalesi sürerken, bölge halkı tedirgin ve esnaf günlerdir kepenklerini açamıyor. PKK yüzünden hayatı olumsuz etkilenen halk terör örgütüne lanetler yağdırıyor. Diyarbakır Sur'da yaşanan gelişmeleri, terör örgütünün amacını, Kürt halkının dünü ve bugününü Sur eski Belediye Başkanı Cemal Toptancı'yla konuştuk.

PKK ELÇİ'Yİ TEHDİT OLARAK GÖRDÜ

PKK, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'yi neden katletti?

Tahir Elçi, Kürt nasyonel düşüncesine sahip bir ailenin bireyi idi. Diyarbakır'da avantajı olan bir duruşu vardı. PKK gibi şiddetten yana değildi ve örgütün pratiklerini tasvip etmiyordu. Bir programda sarf ettiği "PKK terör örgütü değildir" sözüyle hakkında dava açıldı. PKK'nın şehir yapılanması olan YDG-H'nin kadim bir tarihi olan Diyarbakır'ın dört ayaklı minaresini roketlerle tahrip etmesi kültür katliamıydı. Elçi, "Kültür ve tarihe kıymayın, hendekler kazmayın" şeklindeki basın beyanını deklare ederken PKK tarafından katledildi. PKK Tahir Elçi'yi kendisine tehdit olarak görüyordu.

SİYONİZM METODOLOJİSİ

PKK yaptığı her terörist eylemden devleti sorumlu tutarak ne amaçlıyor?

Örgütün dağ kanadı da, siyasi kanadı HDP de, katlettikleri insanların ölümünü, yaptığı tahribatları kabul etmiyor, 'biz yaptık' demiyor. Bu siyonizmin bir metodolojisidir. Oysa biz Kürtler asla yalan söylemeyiz. Fakat siyasi arenaya Kürt siyasalı girdikten sonra özellikle 17-25 Aralık sürecinde, FETÖ örgütünün algı operasyonu sırasındaki fikirlerini PKK da kedisine rehber edindi. Bu yüzden Tahir Elçi'yi öldürdüklerini de kabul etmiyorlar.

Kürtlerin İslami bakış açısı ve ideolojik eğitimi özellikle 80 darbesi öncesinde nasıldı?

Okumak için doğudan batıya gelen Kürt gençler, kemalist ve ateist hocalar tarafından sürekli sol düşünceye kanalize ediliyordu. 1974'te Erbakan'ın Ecevit'le kurduğu hükümet zamanında dünyadaki muhtelif İslam coğrafyalardaki alimlerin eserleri Türkçeye çevrildi. Bu eserler sayesinde bölgemizde yayınevleri açıldı.

KÜRTLERİ 1980 DARBESİYLE PKK'YA İTTİLER

Bu durum bazı çevrelerde rahatsızlık oluşturdu mu?

AK Parti'den önce Milli savunma ve MİT, isimlerinin tam tersi gayri milli kurumlardı. MİT, CIA ve MOSSAD'ın tekelindeydi. Bu kurumlar o dönem Kürt gençlerinin İslam'a yaklaşmasını tehdit olarak gördüler. Kenan Evren ve şürekasına 12 Eylül darbesini yaptırdılar. Bu darbenin temelinde PKK'nın ortaya çıkması hedeflenmişti. Kürtler Diyarbakır cezaevinde gayri insani muamelelere tabi tutularak PKK'nın kucağına itildiler.

PKK'nın ortaya çıkarılmasındaki asıl amaç neydi?

Sykes-Picot anlaşmasıyla Fransızlar ve İngilizler coğrafyanın değişimi konusunda karar aldılar. Amaçlarına ulaşmak için Kürtlerin Müslüman oluşu bir engeldi. Doksanlı yıllarda seküler Kürt siyaseti yerel yönetimlere hakim olmaya başladı. Şimdi de HDP seküler ve ateist Türklerle birlikte. Dağ kadrosu da, Ankara'daki siyasetçileri de ateist Türklerin kontrolünde. Hendek kazılma talimatı veren Mustafa Karasu kripto Ermeni'dir. Duran Kalkan, Cemil Bayık, Sabri Ok Kürt değildir. Mısır asıllı Kıpti ailenin kızı Figen Yüksekdağ da bir ateisttir.

KASITLI OLARAK 'AMED' DİYORLAR

BDP, HDP ve aynı zihniyete sahip olanlar bölgede il ve ilçe adlarını niçin değiştiriyor?

Diyarbakır'a Amed diyorlar. Oysa Diyarbakır tarihinde böyle bir isim yoktur. Asurlular zamanında Amid denmiştir. Mustafa Kemal Dersim'de katliam yaptırdıktan sonra Diyarbakır adını kullanan ilk kişi. Şimdi de Kürt görünen Ateist yapıdaki belediyeler bilerek Diyarbekir'e Amed diyor. Ermeniler Ağrı Dağı'na nasıl Ararat diyorsa, o zihniyetteki kafalarda Diyarbakır için Amed adını kullanıyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir siyasi düşüncenin iki partisi olmaz. BDP kantonal belediyeleri ifade ediyor.

Kantonal yönetimden maksatları nedir?

Kars'tan Bitlis'e kadar Erzurum merkezli Ermeni kantonları düşünüyorlar. Batı dünyası Batı Ermenistan'ı kurmak istiyor. Dağdaki kripto Ermeniler Ermenistan hayali içindeler. Sivas Zara'dan Erzincan Kemah'a kadar Dersim merkezli, Esed yönetimi gibi Alevilere yönelik bir kanton inşa etmek istiyorlar. Viranşehir merkezli Yezidi, Mardin merkezli Süryani, Urfa Diyarbakır arası Şafi ve Sünni Kürtlere verilecek topraklarla da İsrail'in Arz-ı Mevud'una hizmet etmek istiyorlar.

ER GEÇ YAKALARINA YAPIŞACAKLAR

Muhafazakar Kürt halkına zulmeden ve sözde onların haklarını savunduğunu iddia eden terör örgütü camileri yakıyor. Halk bu duruma nasıl bir tepki verecek sizce?

Camileri yakanlar batının uşakları. Ermeniler adına eylem gerçekleştiriyorlar. İslam'la hiçbir alakaları yok. Kürt siyasetçiler özyönetim ilan etti. Soruyorum; Kaç kişi peşlerinden gitti? Diyarbakır'ın ilçelerinin sayısı dört iken ve güneyde hendek kazarken neden kuzeyde hendek kazamıyorlar? Çünkü oranın insanları yoksul, topografik açıdan da dar bir mahal. Müslüman Kürtler bir gün bu hendek kazanların er geç yakasına yapışacak.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin