Soykırım''ın mimarı Ermeni diasporası
İsmail Zelvi
Kafkasya ve Anadolu coğrafyasında sayısız katliam ve soykırıma imza atan Ermenilerin, Türkiye'den tazminat ve toprak koparmak amacıyla mavi kitap yalanlarını Avrupa Parlamentolarında kabul ettirmek için çabalıyorlar. Ermenilerin 31 Mart- 4 Nisan 1918'de Bakü'de 30 bin Azeri Türkü'nü katletmelerinin hikayesini Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Mesim Hacıyev'den dinledik.
31 Mart gününü 20 yıl önce Azerbaycan devletinin soykırım günü olarak ilan ettiğini belirten Hacıyev, 'Azerbaycan'ın büyük önderi Haydar Aliyev, Rusların ve Ermenilerin dünya kamuoyunun gözünden kaçırmak istedikleri katliamı 26 Mart 1998 tarihinde soykırım kararı olarak imzalayarak gerçek soykırımcıların kimler olduğu konusunda dünya tarihine bir not düştü' dedi.
Soykırım hazırlıkları
Rusya'da gerçekleşen Ekim 1917 devriminden sonra Azerbaycan Türklerinin yıllardır askere alınmamasının olumsuz sonuçlarının yaşandığını belirten Hacıyev, 'Devrimin lideri Lenin, Bakü'yü yönetmek üzere Ermeni komitacı Stepan Şuamyan'ı görevlendirdi. Şuamyan Ermenilerden kurduğu komite ile Bakü'den ve Azerbaycan topraklarından Türkleri kovmak için planlar yaptı. Katliamları da Osmanlı ordusuna ihanetten dolayı kulağı kesilen Adranik Ozanyan'a verdi. Ozanyan bölgede 1905'te yaptıkları soykırıma rahmet okutacak vahşette katliamlara imza attı. Etnik temizlik üzerine Osmanlı devleti Kafkas şubesi oluşturmuş Hasan Ruşeni başkanlığında istihbarat ekibini Bakü'ye göndermiştir.' Dedi.
Ermeniler demokrasiyi değil katliamı seçti
Azeriler demokratik kazanımlarının o dönemde Ermenilerin yaptığı katliamlarla ellerinden alınmak istendiğine vurgu yapan Başkonsolos Hacıyev, 'Traskafkasya Federasyonu'nda yapılan seçimlerde Musavat Partisi'nin birinci sırada çıkması batının desteğini alan Ermenilerin, Türklerin demokratik iktidarını engellemek için katliamlara giriştiler. Azerilerin asker çıkaramayacakları ellerinde silah bulunmadığını belirten Stepan Şuamyan, silahlı taşnaklara Bakü'de katliam onayı verdi. Şuamyan'ın kendi ifadesine göre 12 bin, batılı kaynaklara göre ise 5 günde 30 binin üzerinde müslüman Türk, Taşnak çeteciler tarafından katledildi' şeklinde konuştu.
Ermeni katliamlarının Azerbaycan'ın bağımsızlığına adım atılmasına sebep olduğunu belirten Mesim Hacıyev, 'Transkafkasya Parlamentosundaki Azerbaycan Fraksiyonu Başkanı Mehmet Emin Resulzade'nin önderliğinde 28 Mayıs 1918'de Azerbaycan ve Ermenistan ayrı ayrı bağımsızılklarını ilan etti. Fetih Ali Han Hoyski başkanlığında kurulan Azerbaycan hükümetinin Dışişleri Bakanı Mehmet Hasan Hacınski, Milletler Cemiyetine ve dünya ülkelerine gönderdiği mektupta 31 Mart'ı Bakü'de Türklere karşı yapılan soykırımı hatırlamak anlamında soykırım günü olarak ilan edilmesini istedi' dedi.
Bakü'yü İslam ordusu kurtardı
Bakü'yü soykırımcılardan, Enver Paşa'nın amcası Kut'ül Amare kahramanı Halil Paşa, kardeşi Nuri Paşa ve Mürsel Paşa'nın komuta ettiği Kafkas İslam Ordusu'nun kurtardığını belirten Mesiyev, 'Kafkas İslam Ordusu 3 aylık bir hazırlıktan sonra Bakü'yü soykırımcılardan kurtararak Azerbaycan Türklerine teslim etmiştir. Nuri Paşa'nın Gence'ye Başbakan Han Hoyski'ye çektiği acil telgraf üzerine Bakü'ye taşınan genç Azerbaycan devleti 31 Mart soykırımının dünyada bilinmesi amacıyla yürüttüğü çalışmaları sürdürse de 27 Nisan 1920'deki Rus işgalinden sonra iktidarı gaspeden yönetimin ilk işi 31 Mart dosyasının üstünü gelir gelmez kapatmak oldu. Haydar Aliyev'in 1991 yılındaki kararıyla Ermenilerin Azerbaycan Türklerine karşı yaptığı soykırım 20 yıldır anılıyor' şeklinde konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.