SOSYAL MEDYADA EDEBİYAT CİNAYETLERİ
Haberlere anında erişmemizi sağlayan sosyal medya aynı zamanda sivil inisiyatifi güçlendirici ve sivil tavrı genişletici etkisiyle insanlara büyük kolaylıklar/yararlılıklar sağlıyor. Fakat bununla birlikte tahammül edilemez edebiyat cinayetleri işlenmesine imkan tanıyor; hatta kullanıcılarını bu cinayetler için azmettiriyor.
Cep telefonundan mesaj atarken hızlı yazabilmek için kelimelerin ve cümlelerin yaralanmasıyla başlayan bu süreç facebook ve twitter kullanımının yaygınlaşmasıyla kusursuz cinayetlere dönüştü. Artık bahis mevzuu edilen sadece kelimelerden kan damlaması değil bütün bir içeriğin katledilmesi.
Öyle ki, bu süreçte dizeler ucuz metalara dönüştü. Şairin ruhu veya şiirin tamamı sosyal medya kullanıcıları için önemini kaybetti. Artık mühim olan 140 karakter. Şiirin bir kısmında 140 karakterle kullanıcının o anki duygusuna tercüman olan bölümü kullanılmaya değer, şiirin kalanı ise lüzumsuzu2026 Bundan böyle şairlerden beklenilen 140 karakterlik şiirler...
Ucuz metalara dönüşen, yalnızca dizeler değil elbette. Eskiden hikmetli diye sarıldığımız şimdilerde ise tek kullanımlık mendillere dönüşen sözler de nasibini aldı bu cinayetlerden. Sosyal medyada aynı sözün hem Mevlana'ya hem Yunus'a hem de Shakespeare'e ait olduğunu görmek çok normal artık. Hatta hiç söylemedikleri sözler bile kendilerine hasrediliyor ve önüne geçilmez bir hızla yayılıveriyor. Kitapların katlini hızlandıran ve tüm yazılanları anlamından uzaklaştıran bir süreci yaşıyoruz hep birlikte.
Özünde hiçbir şey bulunmayan sözlerin 'özlü söz' olarak nitelendiği, hikmetli olduğu iddiasıyla söylenen hezeyanların bolca paylaşıldığı sosyal medyada, edebiyat hakikaten "parçalanıyor."
Sosyal medya aynı zamanda serbest intihal alanı. Kendi yazdığı basit cümlesine şairleri ve yazarları payanda yapanlar, onlara ait bin yıllık cümleleri de kendilerine mal ediyorlar. Bilginin bu kadar hızlı yayıldığı alanda böylesi kasıtlı intihaller ve vurdumduymaz tavırlar edebiyat cinayetlerinde seri katiller üretiyor.
Peki, bütün bunların önüne geçme imkanı var mı? Sorumluluk ve hassasiyet sahibi kullanıcıların çoğalmasını temenni etmekten başka bir yol yok sanırım!
Yahya COSKUN
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.