Son vasiyeti yerine getirilecek mi ?
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de giriş yaptığı Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'ndan çıkmamasının ardından geçen 18 gün sonrasında Suudi makamları, konsoloslukta çıkan bir kavga sonucu öldüğünü itiraf eden açıklamalarda bulundu.
Amerikan New York Times gazetesi yazarı Roger Cohen, öldürülme haberinin ardından kaleme aldığı yazısında, alaycı üslupla ölüm olayına ilişkin "Kavgada elle boğularak mı?" öldürüldü sorusunu soruyor. Cohen yazısında, "Kaşıkçı'yla görüşmek için 15 kişi mi gönderildi? Onların birinde testere mi vardı? Kaşıkçı Başkonsolosluktan 17 gün sonra mı çıktı?" yönünde sorular da soruyor.
Nobel Barış ödülü sahibi Yemenli aktivist Tevekkul Karman ise, Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ile Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud bin Abdullah el-Kahtani'nin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı "suikastını skandalsız bir şekilde tamamlamada başarısız oldukları için görevden alındıkları" yorumunu yaptı.
Kahtani istihbaratın başına geçirildi
Cemal Kaşıkçı'nın infaz edilmesinde önemli bir rol oynayan Suud el Kahtani görevinden azledilmesinin ardından Kral Selman bin Abdulaziz, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın başkanlığında kurulacak yeni bir komisyonla ülkenin genel istihbarat teşkilatının yeniden yapılandırılması emrini verdi. Kahtani'nin "siber güvenlik, kodlama ve drone federasyonu" başkanı olacağı öne sürüldü.
Mısırlı düşünür ve akademisyen Seyfeddin Abdulfettah ise, Kaşıkçı olayına ilişkin Suudi Arabistan'ın tavrını eleştirerek, "Suudi Arabistan, Kaşıkçı'nın öldürülüşünü defalarca niye inkar etti? Adamın cesedi nerede? Kayboluşundan iki hafta sonraki bir zamana dek ölümüne neden olan 'Kavga hikâyesi' niye gecikti?" sorusunu yöneltti.
Kaşıkçı'nın vasiyeti Medine'ye gömülmek
Yine Mısırlı ünlü aktivist Vail Guneym de "Yeryüzünün her yerinde insanlığa inananların birçoğunun akıllarında ve kalbinde düşünce şehidi Kaşıkçı'nın anısı yaşayacak" ifadesini kullandı. Guneym, Kaşıkçı'yı asil bir mücadele insanı olarak tanıdığını belirterek, Suudi Krallığı'ndaki akil adamların, bu vahşi suça katılan, planlayan ve onaylayan üst düzey olduğuna bakılmaksızın her kim varsa cezalandırılmasının önemini kavramalarını temenni etti.
Suriyeli gazeteci Musa Ömer ise Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu sorarak, Kaşıkçı'nın Medine'ye defnedilme vasiyetinin olduğunu hatırlattı. Lübnanlı gazeteci Necla Ebu Mera da benzer ifadelerle, "Kavga sonucu vefat ettiyse cesedi nerede?" diye sorarak açıklamanın ciddiyetsizliğine işaret etti.
Bu arada Twitter, Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sonra Selman'ı destekleyen etkilere binlerce tweet atan bot hesapları askıya aldı
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.