SMA tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalıktır
SMA, omurilikteki motor sinir hücrelerinde oluşan hasar sonucu
kaslarda zayıflamaya ve güçsüzlüğe neden olan bir hastalık. 4 tipi bulunan
hastalığın en sık görülen ve en ağır formu ise Tip 1 SMA. Tip 2 SMA hastalığı
ise daha hafif formu olup genelde bebeklerde 18 aydan sonra ortaya çıkarken,
Tip 3 ve Tip 4 SMA hastalığının daha ileri yaşlarda ortaya çıkan tiplerini
oluşturuyor.
SMA hastalığının belirtileri ve tedavisi ile ilgili bilgiler veren
Prof. Dr. Kürşat Bora Çarman, bugünkü tıbbi imkânlar sayesinde hem erken
teşhisin mümkün olduğunu hem de ebeveynlerde taşıyıcılık riskinin
belirlenebildiğini vurguladı.
ÇARMAN: “SMA GENETİK BİR HASTALIKTIR”
“SMA, anne veya babanın genlerindeki bir mutasyon sonucu onlardan
doğacak çocukta ortaya çıkan genetik bir hastalıktır” bilgisini veren Prof. Dr.
Çarman, hastalığın ortaya çıkışında ebeveynlerden birinin ya da her ikisinin de
taşıyıcı olması durumuna dikkat çekti. Bu noktada çiftlere henüz çocuk sahibi
olmadan taşıyıcı taraması yapmak büyük önem kazanıyor. Prof. Dr. Çarman,
hastalığın önlenmesi ile ilgili olarak “Eğer yapılan taramada risk görülürse,
bu çiftler tüp bebek yöntemine yönlendirebilir ve sağlıklı bir çocuk sahibi
olmaları sağlanabilir” şeklinde konuştu.
Aynı zamanda yenidoğan tarama programlarının önemine de vurgu yapan
Prof. Dr. Çarman, “Yenidoğan döneminde yapılacak nörolojik muayene ve genetik
analiz ile tanı konabilir ve tedaviye başlanabilir” diyerek erken tanının önemi
vurguladı.
SMA HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELER?
SMA hastalığının belirtilerinde tiplerine göre değişiklik görüldüğünü belirten Prof. Dr. Çarman, bulguların aslında doğumdan itibaren mevcut olduğunu ama zamanla daha belirgin hale gelebildiğini söyledi.
“Tip 1 SMA hastası bebekler doğumda zayıf ve tiz sesli ağlarlar,
kollarını ve bacaklarını yeterince hareket ettiremezler, boyun kontrolü ve
oturma gibi becerileri kazanamazlar ve yürüyemezler. Tip 2 hastaları kendi
başlarına oturabilseler bile yürüyemezlerken, Tip 3 hastalarında ise yürüme
kabiliyetleri olsa bile zamanla bu kabiliyetlerinde kötüleşme ve kayıp söz
konusu olabilir” şeklinde konuşan Prof. Dr. Çarman, aileleri belirtiler
konusunda uyardı. Ebeveynlerin bebeklerinde bu belirtileri görmeleri halinde
mutlaka bir hekime başvurmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Çarman,
erken teşhis sayesinde kısa sürede mevcut tedavi yöntemlerinden birine
başlanabileceğini vurguladı.
TEDAVİSİ VAR MI?
2017 yılından beri SMA hastalığının tedavisi için Sağlık Bakanlığı
tarafından onaylanan ilaçların kullandığını söyleyen Prof. Dr. Çarman, bu
tedavilerin çeşitlenerek daha da yaygınlaşacağını öngördüklerini de sözlerine
ekledi.
DEMİR: “SMA HASTALARININ TEK EKSİĞİ İLAÇ DEĞİL”
SMA Hastalığı ile Mücadele
Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Soyer Demir ise bu tedavilerin
uygulanmaya başlaması ile birlikte hastaların hayatındaki tek eksiğin ilaç
olmadığının ortaya çıktığını vurguladı. Dernek olarak, bu ihtiyaçların tespit
edilmesi ve karşılanması adına projeler üretmek üzere faaliyetlerini
sürdürdüklerini belirten Demir, hasta yakınlarının bilgilendirilmesi için de
önemli çalışmalar yaptıklarını açıkladı.
“Hastaların yaşam kalitesini artırmanın önemli adımlardan birinin
ailelerin bilgi düzeyini artırmak olduğunu gördük” şeklinde konuşan Demir,
yaptıkları projelerle hem bilgi kirliliğinin önüne geçmeyi hem de öngörülemeyen
durumlara karşı hazırlıklı olmaları için ailelere rehber olacak paylaşımlar
yaptıklarını ve projeler yürüttüklerini sözlerine ekledi.
İmkânları doğrultusunda ailelere tıbbi cihaz ve medikal malzeme
yardımı da sunmaya çalıştıklarını belirten Demir, taşıyıcılık ve yenidoğan
tarama programının, PGT tüp bebek yönteminin ve evde fizik tedavi desteğinin
SGK kapsamına alınması için çalıştıklarını da belirtti.
Sağlık Bakanlığı yetkililerinden aldıkları bilgilere göre; tedaviye
başvurmayan hastalarla birlikte yeni tanılarla Türkiye’de yaklaşık 2.000 SMA
hastası olduğuna dikkat çeken Demir, bir dernek çatısı altında olmanın bilgi ve
duygu paylaşımı yapmak, birbirlerinin deneyimlerinden faydalanmak adına aileler
için çok önemli olduğunun altını çizdi.
AİLELERİN PSİKOLOJİK DESTEK GÖRMELERİ ŞART!
Bebeklerine SMA teşhisi konan ebeveynler için psikolojik desteğin de çok önemli olduğuna ancak bunun maddi yetersizlikler nedeniyle ikinci plana atıldığına dikkat çeken Demir, “Dernek olarak pandemi sürecinde, online alanda hasta annelerine yönelik bir grup danışmanlığı başlatarak destek olmaya çalıştık” bilgisini verdi.
NADİR-X’TE SMA’LI BİR KAHRAMAN!
Nadir
hastalıkları olan çocukları baş kahraman yapan Nadir-X çizgi roman projesi ile
ilgili de konuşan Demir, “Kitap çok hoşuma gitti, nadir görülen bir hastalığa
sahip çocukların hikâyenin ana kahramanı olmasını çok anlamlı buldum.
Nadir-X’in ikinci kitabındaki hikayelerden biri de SMA hastalığı olan bir çocuk
kahramana ait olacak. Bu çalışmanın hastalıkla ilgili doğru bilgi vermek adına
çok etkili olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda SMA’nın çocuk yaş grubunda
tanınırlığını artırmak, hastaların ne kadar güçlü olduğunu göstermek, bu proje
ile vurgulamak istediğimiz noktalar arasında” dedi.
Nadir-X hakkında
Nadir-X
projesinin ilk kitabı Kistik Fibrozis Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği (KİFDER), Duchenne Kas Hastalığı ile Mücadele Derneği (DMD) ve Sistinozis Hastaları Derneği’nin ortak
çalışması ile oluşturuldu. GEN'in koşulsuz desteği ile hazırlanan projede, nadir
hastalıklara sahip çocuklar hikâyenin
kahramanı olarak bir yandan hastalık hakkında bilgiler verirken bir yandan da
'Nadiriz ve Güçlüyüz' mesajını
aktarıyor. Erhan Candan’ın yazdığı ve resimlediği; Kistik Fibrozis hastası ‘Tuz
Çocuk’un, Sistinozis hastası ‘Biber Kız’ın ve Duchenne Musküler Distrofi
hastası olan ‘Robot Çocuk’un hikâyelerinin anlatıldığı Nadir X’in ilk kitabı,
oldukça ilgi gördü. Proje kapsamında satılan kitapların geliri ise Altın
Kitaplar tarafından derneklere bağışlanacak.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.