Sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkede ne molotofla, ne taşla, ne sopayla iktidar arama gayreti içinde olanlar, iktidarı bulamayacaksınız, bunu bilin. Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Eğer demokrasiyi kabul etmiyorsanız, sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur" diye konuştu.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde partisinin İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, İstanbul teşkilatına 30 Mart seçimleri dolayısıyla tekrar teşekkür ederek, "Zira 30 Mart yerel seçimleri, tüm Türkiye'de farklıydı ama İstanbul'da çok daha farklıydı ve İstanbul'daki organizasyonun, İstanbul'daki hazırlanan tuzakların neler olduğunu yakından takip ettik, yakından bunların farkındaydık ama bu tuzağı tüm İstanbul hamdolsun tersine çevirdi ve tuzağı kuranlar bu tuzağın altında kaldı" dedi.
Bugün Türkiye genelinde AK Parti olarak önemli bir faaliyet gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, saat 14.00 itibarıyla tüm Türkiye'de, 81 il, 970 ilçe, 31 bin 395 mahalle ve 18 bin 106 köyde, 9 kişilik sandık kurullarını aynı anda topladıklarını anlattı.
Balyoz kararı
Erdoğan, şunları kaydetti: "Şunu hem sizlere, hem ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimize özellikle hatırlatmak istiyorum; biz 12 yıl boyunca kendimiz için, kendi iktidarımızı güçlendirmek için değil, ülkemiz için, vatanımız için, bayrağımız ve aziz milletimiz için çalıştık. Yaptığımız her reformu kendi iktidarımızı perçinlemek için değil, sandığı, milli iradeyi, demokrasiyi perçinlemek için yaptık. Hukuku perçinlemek için yaptık. İşte burada hemen bir örnek veriyorum; 2010 referandumu. Şu anda 230'u aşkın insan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurudan hareketle, malum hepsi dışarı çıktı. Değil mi? CHP, MHP, şu, bu falan hepsi, şu anda bakıyorsunuz havalara girmişler. 2010 referandumunda 'evet' oyları yüzde 58 ile sandıklardan çıkmasaydı bugün bunlar çıkabilecek miydi? 2010 referandumuna 'hayır' diyenler, şu anda 'evet' oylarının neticesini aldılar. Bunu iyi görmemiz lazım."
"Bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler"
Başbakan Erdoğan, ülkenin huzuru için çalışan bir parti olduklarını vurgulayarak, "Onlar huzursuzluk için çalışanlar. 'Hayır' dediler, her türlü şeyi yaptılar" dedi.
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını getirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitseydiler, oradan böyle bir netice alabilirler miydi? Hayır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi lehlerine bile karar verse biz Türkiye olarak belli bir bedel öderiz, yine orada kalmaya devam ederler. Olayın aslı bu. Yani içeriden çıkamazlardı. Şimdi hepsi içeriden çıktı mı? Çıktı. Biz şu anda onlardan teşekkür bile beklemiyoruz... Ama bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler o yeter. Kalkıyor bakıyorsun açıklamalar yapıyor; 'Bu ülkede işte artık bir Anayasa Mahkemesi'nin olduğunu gördük'. Öbürü kalkıyor 'Ağır Ceza Mahkemelerinin olduğunu gördük'. Hepsi iyi güzel de bu mevcut siyasi iktidarın 2010 referandumundaki halkıyla bütünleşerek aldığı yüzde 58'i niye görmüyorsun? Önce onu gör. Size bu imkanı getiren o yüzde 58 ve o yüzde 58'in zeminini hazırlayan AK Parti'dir. Eğer bu olmasaydı siz yine orada kalacaktınız. Bu zemini hazırlayan AK Parti iktidarıdır."
"12 yıl içinde çetelerle mücadele ettik"
Erdoğan, kim ne derse desin, Türkiye'de iktidarın, parlamentonun yolunun da isteyen, arzulayan ve bunun için mücadele eden herkese açık olduğuna işaret ederek, "Biz her türlü vesayeti sona erdirirken, bunu kendimizden ziyade demokrasiyi zincirlerinden ve kamburlarından kurtarmak için yaptık. Her türlü vesayetin sona ermesi, sadece AK Parti'ye değil, CHP'ye de MHP'ye de HDP'ye, diğer tüm partilere de özgürce siyaset yapma imkanı, siyaset yapma alanı inşa etmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
Gerçek manada siyaset yapan, plan, proje üreten, milletin önüne hedef koyan, politika oluşturabilen her partinin milletin takdirine mazhar olabileceğini dile getiren Erdoğan, milletin tercihiyle gelip ülkeye hükümet edilebileceğini söyledi.
Erdoğan, 12 yıl içinde çetelerle mücadele ederken bu mücadeleyi sadece kendileri için değil, ülke, millet ve gelecek için verdiklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Darbelere karşı dik bir duruş sergilerken bunu sadece kendi iktidarımız, kendi partimiz için değil, Türkiye'nin geleceği için sergiledik. Biz küçük hesapların peşinde olmadık. Her ne pahasına olursa olsun 'iktidarı ayakta tutalım' mücadelesi içinde olmadık. Tam tersine yaptığımız her reformu Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan 77 milyonun her biri adına yaptık. İşte son olay da onun en güzel örneğidir. Attığımız her adımı, aynı şekilde her bir vatandaşımız adına attık."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.