Sisi, idamlarla halkı sindiriyor
Neşat GÜNDOĞDU
Mısır’ın darbeci başkanı Abdulfettah Sisi, koltuk sevdasına idamlarla halkı sindirmeye çalışıyor. İktidar süresini uzatmak isteyen Sisi, yapacağı anayasa değişikliğine karşı ses çıkmaması için işkence ve idamı korku aracı olarak kullanıyor.
Sisi’nin iktidar süresini artırmak için anayasa değişikliğine gideceğini söyleyen ORSAM Uzmanı Dr. Gökhan Bozbaş, yaşanan son idamların halkın Sisi’ye karşı hareketlenmesini önlemek için olduğunun altını çizerek, “Uluslararası kamuoyunun daha gür bir sesle bu
Mısır’da son idam edilen 9 gencin suçsuz olduğuna vurgu yapan Dr. Bozbaş, “Bugün yaşananlar gerçekten insanın vicdanını sızlatan olaylar. İdam edilen insanlar Hişam Bereket Suikastıyla alakası olmayan kişiler. 28 kişi idama çarptırıldı. 9 kişinin idamı gerçekleşti. Bir kişi kayboldu. O kaybolan muhtemelen işkenceden öldü” diye konuştu.
Büyük dram yaşanıyor
Dr. Gökhan Bozbaş, Mısır’da Sisi’nin iktidara gelmesinden beri yoğun bir şekilde idamların gerçekleştiğine vurgu yaparak, “Aralık 2017’de 20’den fazla kişiyi idam etmişlerdi. Son olarak da idam edilen 9 kişi de diğerlerinden farklı değil ama hepsinin içerisinde bir dram yatıyor. Sisi göreve geldiği andan itibaren yaklaşık 2 bin 500’den fazla kişi idam cezasına çarptırılmış ve iki binden fazla kişi de idamdan yargılanıyor. Son idam edilenler 2015 yılında Hişam Bereket’e karşı gerçekleştirilen suikasttan sorumlu tutuldu. O sırada 18-25 yaş arasında olan bu gençlerin olayın sadece yapılış şekline bakıldığı zaman bunu yapamayacağı görülüyor” ifadesini kullandı.
Mısır için ABD ve İsrail devrede
Ankara, Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başdanışmanı ve Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Sencer İmer, Mısır’da şu an yaşananların detaylarına değinerek büyük oyuna dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. İmer, Hüsnü Mübarek’in Mısır’ın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı, hızlı nüfus artışı ve su problemini gidermek için Rusya’ya yaptıracağı 10 tane nükleer enerji santrali anlamasından hemen sonra Arap Baharı ile devrildiğine vurgu yaparak ABD ve İsrail’in bölgede büyük oyunlar içinde olduğunu dile getirdi. Seçimle gelen Mursi’nin devrilmesi ve yerine Sisi’nin getirilmesinin ABD ve İsrail istihbaratının çalışmalarının bir sonucu olduğuna değinen Prof. İmer, Mısır’ın Nil nehrinin kaynağının çıktığı Etiyopya ile hizaya getirilmeye çalışıldığını da vurguladı. Etiyopya’da Nil nehri üzerinde İtalya tarafından Çin’in finanse ettiği bir baraj yapıldığını söyleyen Prof. İmer, bu baraj ile Mısır’ın sıkıştırıldığını kaydetti. Prof. İmer aynı zamanda İsrail tarafından Etiyopya ordusunun eğitilip silahlandırıldığını kaydetti.
Müslümanlar birbirine düşürülüyor
Mursi döneminde Kopt Kilisesi’nde yaşanan bombalar ile toplumun gerildiğine ve darbeye zemin hazırlandığını ifade eden Prof. İmer, Mübarek döneminde yapılması planlanan nükleer santraller ile denizden su arıtılarak Mısır’ın Nil nehrine olan bağımlılığının bitirileceğini söyledi. Prof. İmer, “Mısır’ın bölgede güçlenmesini istemeyen İsrail ile Rusya’nın gücün artmasını istemeyen ABD Mısır’a karşı büyük bir operasyona giriştiler. Arap Baharı ile Hüsnü Mübarek gönderildi. Yerine gelen Müslüman Kardeşlerin nükleer santral anlaşmasına devam etmesi ve Türkiye ile yakınlaşmasına karşı da Sisi ile yeni bir operasyon çekildi. Sisi ABD ve İsrail’den destek aldığı için Müslüman Kardeşleri bitirmeye çalışıyor. Sisi, Hamas’ı terörist olarak kabul ederek Mısır’dan Gazze’ye giden bütün tünelleri kapattı. İsrail’in istediğini yapan Sisi bunun sonucunda Sina yarımadasındaki askeri karakollara Hamas ve diğer yapılar tarafından saldırı düzenlenmesine neden olarak Müslüman dünyasındaki kutuplaştırmayı artırdı. ABD ve İsrail tarafından Afrika Birliği’nin başkanlığına getirilen Sisi üzerinden Afrika kıtası kontrol edilmek isteniyor. Sisi bunları yaparken Rusya ile birkaç tane nükleer enerji santrali yapılmasına da imza attı. Sisi, ayrıca Fransızların Rusya’ya yaptığı ama ambargo nedeni ile teslim edemediği 3 tane helikopter kalkabilen uçak gemisini de satın aldı” şeklinde konuştu.
Haksız yere öldürüldüler
Hişam Bereket’in kızı Merve Bereket bu çocukların babasını öldürme ihtimali olmadığı için idam cezasının uygulanmamasını istediğini hatırlana Dr. Bozbaş, idam edilen gençlerin işkence altında verdikleri ifadeler nedeniyle suçlu bulunduğunu kaydetti. Dr. Bozbaş, işkenceden aylar sonra mahkemeye çıkınca gerçeği anlatmalarına rağmen gençlerin sonucu değiştiremediklerini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “İdam edilen gençlerden Ebu Kasım Yusuf gördüğü işkenceler nedeniyle iki gözünün görmediğini, Ebubekir isimli bir başkası ise hassas bölgelerine ve kafasına kablo bağlanarak elektrik verildiğini, bir gece boyunca soğuk bir suda bekletildiğini anlatmıştı. İhvanın yöneticilerinden birinin oğlu olan Ahmet Taha’nın hapishaneye alındığı zaman çocuğu dünyaya gelmişti. Ancak mahkeme salonunda gördüğü eşi Taha’ya çocuğunu yine mahkeme salonda gösterebilmişti. İdam cezasına çarptırıldığı gün Taha, çocuğunun çıkan ilk dişini yine o mahkeme salonunda görebilmişti. Bugün yaşananlar gerçekten insanın vicdanını sızlatan olaylar. İdam edilen insanlar Hişam Bereket Suikastıyla alakası olmayan kişiler. 28 kişi idama çarptırıldı. 9 kişinin idamı gerçekleşti. Bir kişi kayboldu. O kaybolan muhtemelen işkenceden öldü. Geri kalanların da cezasını çekmesi bekleniyor.”
Sisi’nin Anayasa planı
Bugünlerde idam cezalarının bu kadar artmasının arkasında Mısır’da anayasa değişikliği ile Sisi’nin daha fazla iktidarda kalma arzusu olduğuna vurgu yapan Dr. Bozbaş, yapılanlar ile anayasa değişikliğinde insanların sokağa çıkma, gösteri düzenleme ihtimalinin yok edilmeye çalışıldığını belirtti. Dr. Bozbaş, “İsrail ve Suudi Arabistan ile yapılacak tepki toplaması muhtemel bir anlaşma nedeniyle de idamlar şimdi gerçekleştirilmiş olabilir. Mısır’da insan hakları boyutundan değerlendirilmesi gereken olaylar var. Uluslararası kamuoyunun daha gür bir sesle bu duruma karşı durması gerekiyor. Mısır’daki zulümden kaçan kişiler İstanbul’da oluşturdukları medya ile dünyaya yayın yapıyorlar. Yaşananlarla ilgili dünyaya en sert mesajları İstanbul merkezli Mısırlı muhalifler gönderiyor. Türkiye bu olaylara en gür sesi çıkaranları içinde barındırarak tepkisini ortaya koyuyor. BM nezdinde uluslararası kamuoyunun Mısır’da yaşanan vahşete dur demeli” diye konuştu.
İktidarın idam oyunu
Mısır’da dün infaz edilen 9 idam mahkum ile birlikte Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin göreve geldiği 8 Haziran 2014 tarihinden bu yana 42 kişi idam edildi.
Haklarında idam kararı verilmiş ve bütün yargı yolları tükenmiş 50 sanık daha infazını bekliyor. Mısır yasalarına göre bu sanıklar hakkındaki tasarruf hakkı sadece Cumhurbaşkanı’na ait. Cumhurbaşkanı sanıkların infazı için onay verme, idam cezalarını hafifletme veya af yetkisine sahip.
İdam kararının infazını bekleyen 8 ayrı davadan yargılanan ve idam cezası alan 50 sanık hapishanelerde gün sayıyor.
Mısır’da idama çarptırılanlar ise şu şekilde sıralandı, Kirdase olayları davası 20 idam, Matay olayları 6 idam, İleri operasyonlar 2 idam, Katar casusluğu 3 idam, Mansura güvenlik görevlisi 6 idam, Port Said katliamı 10 idam, İskenderiye’de anarşi 3 idam,
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.