Sesimi duyan var mı?
Yücel KURAN
Bir genç gördüm parkta, bir bankın üzerinde oturuyordu daha doğrusu oturmaya çalışıyordu. Kendinde değildi, belliydi uyuşturucunun etkisi altında olduğu. Yanına doğru yardım etmek için harekete geçtim. Ama geç kaldım. Gençten rahatsız olan, o genci toplumda istemeyen, tahammül edemeyen duyarlı vatandaşlar polisi aramışlar ve her zaman ki gibi yardım etmek yerine polisler geldi. Hemen gence yaklaşıp sanki bir katil, bir sapık yakalamış edasıyla onu sarsmaya, örselemeye başladılar. Zaten genç kendine değildi o anda yapılması gereken en son şey onu itip kakmalarıydı. Ama polisler ne yazık ki bundan bir haberdi. Sarstılar, ittiler, kaktılar, baştan aşağıya aradılar. O sırada dayanamadım. Yanlarına gidip ne yapıyorsunuz dedim, içmiş dediler. Üzerinde mal bulamadık biz bir şey yapamayız, bırakacağız dediler. Hasta o dedim, yardım edilmesi lazım yardım edelim. Amateme götürelim olmaz dedi, mal bulamadık bulsaydık götürürdük. Nereye dedim, karakola oradan da mahkemeye, oradan da cezaevine. Sistem bu vay be… Demek ki bağımlı bir gencin suç işlemesi lazım. Suç işlerse devlet alır hapishaneye götürür. Sıfır nevresim yastık ve yatak verir. Günde üç öğün yemek, spor, TV, banyo, ilaç gibi imkanlardan yararlanıp temiz kalabilirsin hatta çıktıktan sonra da belki de bir daha içmezsin. Devletimizin imkanları var çok şükür. Ama bir şart var. Bu imkanlardan yararlanmak için ya suç işleyeceksin, ya hırsızlık yapacaksın, ya da dolandırıcılık, gasp, yaralama hatta cinayet. Bu imkanlardan yararlanmak istiyorsan kısacası başka birinin canını yakacaksın. Ocağını söndüreceksin. Suç işlemeden devletin bu imkanlarından yararlanamazsın.
Peki şimdi sorarım ben devletin büyüklerine; her bağımlı gibi benimde yolum cezaevinden geçti. Oradaki imkanları, verilen yiyecekleri, meyveleri, tatlıları, 24 saat sıcak su her şeyi biliyorum. Çok şükür devletimizin bu imkanları var. Bu gençleri neden suç işlemeden önce kurtarmıyoruz bu bağımlılıktan. Bağımlılık tedavi edilebilen bir hastalıktır. Amatemler ile, Çamatemler ile bu işin olmadığın görmüyor musunuz? Hadi görmüyorsunuz, anaların babaların feryatlarını da mı duymuyorsunuz? Yollarda ki yürüyen ölülere, yerlerde ölmek için çırpınanlara nasıl dayanıyor vicdanınız. Bu işin Avrupa’da ilaçla olmayacağını, başarı için yatılı rehabilitasyon merkezlerinin açılması gerektiğini görün artık. Bağımlı gençleri yatılı rehabilitasyon merkezlerine suç işlemeden, birilerinin canını yakmadan, ölmeden öldürmeden önce alalım. Tedavi edelim. Duyun artık sesimizi. Biz buradayız. SESİMİ DUYAN VAR MI?
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.