Selvigül Kandoğmuş Şahin 'Masamdaki Kitaplar'
Metin Önal Mengüşoğlu Üstat Metin Önal Mengüşoğlu, 1947 yılında Harput’ta dünyaya gelmiş, yarım asırdır, Hak ve hakikat yolundan sapmadan, kendi tabiriyle “önce Müslüman, sonda edip” olarak, şiirler, hikâyeler, denemeler yazan ve kalemiyle kelamıyla yılmadan eserler ortaya koyan kıymetli bir değerimizdir. Asyalı Ozan’dır, Anadolu gibi mümbit, bereketli, merhametli yüreği, toprak gibi aziz ve mağrur duruşu vardır. Kavi ve güçlü kalemiyle yazar eserlerini. Şiirleri derinden, yürekten ve samimiyetle yazılmıştır. Okur Yayınları’ndan neşredilen 4 ciltlik nehir söyleşi şeklinde okuyucuyla buluşan kitaplar bir bakıma düşünce kitabıdır. Yaşadığı dönemin sancılarına, tarifi imkânsız acılarına, yokluklarına, yapılan tüm haksızlıklara, yaşanılan adaletsizliklere dobra dobra, cesurca bir ayna tutmaktır. Anılar ve söyleşi kitapları dönemleri anlamak, o dönemlerde yaşanılanları daha yakından bilmek açısından önemli kitaplardır. Hayrullah Türker’in büyük özveriyle ve Üstat Metin Mengüşoğlu’nun eşsiz çabasıyla, cesaretiyle, ortaya koyduğu bu söyleşiler mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. 1. Diken Üstünde Bir Hayat, 2. Şehirdeki Haberci Bendim, 3. Düşüncenin Has Odasında,4. Kültür Edebiyat ve Siyaset. Dört cilt halinde yazılmış eserlerde, yazarın ortaya koyduğu düşünce eserleri, şiir kitapları, hikâyeleri ekseninde yarım asırlık yazı mücadelesiyle yaşadığı döneme dair cesur ve mert bir kalemin tanıklığını okuyacaksınız. “Üzerinde yaşadığımız yerkürenin tarihi, bir bakış açısıyla zulmün de tarihidir. Bu zulüm in-sanları evinden yurdundan etmek şeklinde olabildiği gibi kadın, çocuk, yaşlı demeden öl-dürmek suretinde de zuhur etmiştir, malum. Bir münevver içinse en büyük zulüm ifade hürriyetinin olmaması olsa gerek. Üstat Metin Önal Mengüşoğlu da tabiri caizse bu zulmü edebiyat kamusunda boy gösterdiği ilk günden bu yana yaşamıştır. Daha liseli yıllarda “dinî sohbet yaptıkları için” duvarında şirk kokan yazının yer aldığı karakolla tanışmıştır. Filistin’e sahip çıkıp Altıncı Filo’yu protesto ettiği için “sağcılar”ın attığı taş başına değmiş, “başörtü-süne özgürlük istediği için” 28 Şubat’ta savcılığa yolu düşürülmüştür. Bu zulüm karşısında münevverler kabaca iki yoldan birini tercih ederler: Ya suya sabuna dokunmadan durgun sularda yol almak ya da inandığını savunmaya ve ifade etmeye devam etmek. Birinci yol kolaydır, her türlü beşerî otoriteye ve kamuoyunun sözüm ona kutsalla-rına birkaç selam durdunuz mu sizden konforlusu, şöhretlisi de yoktur. Aranılan adam da oluverirsiniz. İkinci yola dikenler döşenmiş, bu yolu tercih edenlerin mikrofonları kapatıl-mıştır. Üstat Mengüşoğlu ikinci yolun yolcusudur elbette, o bir Müslüman’dır zira. İşte bu sebepten de “Diken Üstünde Bir Hayat”tır onunkisi.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.