Dolar (USD)
34.15
Euro (EUR)
37.94
Gram Altın
2872.98
BIST 100
9916.04
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Seçimde başkanlık sistemi oylanacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika gezisinin ilk durağı olan Kolombiya yolunda uçakta önemli açıklamalar yaptı. Başkanlık konusu ile ilgili çalışmaların hazır olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yeni anayasanın içinde Başkanlık, Çözüm süreci ve demokrasi paketleri mutlaka yerini almalıdır. Bu seçim yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin oylanacağı bir seçim olacak" dedi.
Seçimde başkanlık  sistemi oylanacak
10 Şubat 2015 11:18:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika gezisinin ilk durağı olan Kolombiya yolunda uçakta önemli açıklamalar yaptı. Başkanlık konusu ile ilgili çalışmaların hazır olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yeni anayasanın içinde Başkanlık, Çözüm süreci ve demokrasi paketleri mutlaka yerini almalıdır. Bu seçim yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin oylanacağı bir seçim olacak" dedi.

ALİ ADAKOĞLU/KOLOMBİYA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kolombiya, Küba ve Meksika'yı kapsayan Güney Amerika turuna çıktı. 20 yıldan sonra bölgeyi ziyaret eden ilk Türk lider olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kolombiya yolunda uçakta sorularımızı cevaplandırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiziki olarak Türkiye'ye uzak ama bakanların yaptığı çalışmalarla, iş adamı ve yatırımcıların girişimleri ile ülkemize yakınlaşan Latin Amerika ile ilgili siyasi ve iktisadi ön yargıları yıkmak istediklerini ifade etti. Erdoğan bu geziler vesilesiyle Türkiye'ye olan muhabbeti daha da artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

TERÖRLE MÜCADELEYİ KONUŞACAĞIZ

-Kolombiya'nın Farc sorunu vardı. İki yıldır masada oturuyorlar. Bizde de benzer bir sorun var. Terörle mücadele konusunu ele alacak mısınız?

Terörle mücadele konusunda görüşmelerimiz olacak. Kolombiya bize göre sanki daha avantajlı bir konumda. Onlar vardıkları noktayı, biz vardığımız noktayı, çevremizde gelişen terör eylemleri ile ilgili süreci değerlendirmek suretiyle birlikte ele alacağız.

FİDAN, "YORULDUM" DEDİ

-'Hakan Fidan'ın istifasını doğru bulmuyorum' dediniz?

MİT sıradan bir kurum değildir. Sıradan bir insanı da kolay kolay getiremeyiz oraya. Çok sık eleyip ondan sonra gelinebilen bir makamdır. MİT'in başında son derece güvenilir bir kişi olmalıdır. Nitekim ben oraya son derece güvenilen, hatta sır küpüm olarak görebileceğim birini getirmiştim. Daha öncesinde söz konusu arkadaşı özel temsilci olarak görevlendirdiğim anlar da olmuştu. Dolayısıyla bu makama gelmiş olan bir kardeşimizin milletvekili adayı olmak ya da onun ötesinde bazı görevleri kafasında planlamak gibi bir durumu olabilir. Ya da ona belki bu tür bazı vaatlerde bulunulmuş olabilirler, orasını bilemem. Ama ben kendisine açık ve net olarak "ayrılmanı doğru bulmuyorum" dedim. Senin göreve devam etmen gerekir çünkü burası rastgele bir yer değil. Siz gidersiniz sizin yerinize bir başkası gelir, o ayrı mesele. Bunu normal bir memuriyet olarak görebilirsiniz. Ama bu öyle bir makam değil.

TEK KALSAM DAHİ, MÜCADELEYE DEVAM

Dolayısıyla doğru bulmuyorum ama kendileri artık yorulduklarını, burada daha fazla devam edemeyeceklerini söyleyerek maalesef böyle bir adım atmayı kendileri için uygun buldular ve bu adımı attılar. Bundan sonraki süreç Sayın Başbakan'a ait olan bir süreçtir. Yerine kim gelecekse sayın Başbakan teklif yapar. Biz de onar ya da onamayız. Kimin geleceği çok önemli çünkü bizim Paralel Yapıyla mücadele esnasında neler yaşadığımız, neler çektiğimiz her şey ortada. Böyle bir ortamda böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmayı ben asla doğru bulmam. Herhangi bir sıkıntı olmaz. Tek kişi dahi kalsam ben bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürürüm. Paralel Yapı ve benzerleriyleu2026

BAŞBAKANLIĞI HAYAL BİLE ETMİYOR

-Kılıçdaroğlu, "Başbakanlıkta boşluk var, orayı dolduracak, o yüzden istifa etti" dedi?

Sen mevcut Başbakan'ın gidip gitmeyeceğiyle ilgileneceğine kendine bak. Sen nereye gelebiliyorsun ona bak. Kendisinin böyle bir hayali, böyle bir derdi yok. Ben başbakan olabilir miyim bunu düşünmüyor, Davutoğlu üzerinden politika üretmeye kalkıyor.

ULUSLARARASI SİYASET SARSILACAK

- New York Times'ta Fethullah Gülen imzalı yazı çıktı. Daha sonra Temsilciler Meclisi'nden 88 kişinin imzası olan bir mektup gönderildi Kerry'ye. 'Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığı ' gibi bir içerik taşıyordu bu mektup.

Parlamentoda Amerika-Türkiye Dostluk Grubu milletvekillerimizin bu mektuba yönelik bir karşı yazısı Sayın Kerry'e olacak. Benim için manidar olan, gerek o yazıyla ilgili gerek seçim kampanyalarında partilere yapılan bağışlar vs. ile ilgili bilgiler. Nereden nereye nasıl kaynaklar aktarıldığı noktasında da bilgiler geliyor. Öyle sanıyorum ki bunlar yarın kitaplar, belgeseller haline gelecek ve uluslararası siyaset camiasını sarsacak nitelikle şeyler ortaya çıkacak.

ÜLKE İMAMLARI ORTAYA ÇIKACAK

Çok ilginç şeyler var; bakın bu sabah 21 kişilik bir operasyon yapıldı. Bu operasyonun liste başında kim var? Fethullah Gülen var. Alt sıralarda da malum alınan isimler var. Bunlarla ilgili adımı emniyet yargı müşterek olarak sürdürüyor. İş derinleştikçe daha başka şeyler de ortaya çıkmaya başlayacak. Türkiye'deki şehir imamları açıklandı ve bunların hepsi birden kaçıverdi. Yakında belki de ülkelerin imamları açıklanacak. Ülkelerin imamlarının açıklanmasıyla birlikte uluslararası camiada bakalım neler olacak? Ben geçen gün MALİ Cumhurbaşkanı'na bunu açıkladım. Mali Cumhurbaşkanı hiç tereddütsüz anında, Türkiye Cumhuriyeti'ne ters hareket eden kim varsa bize ters hareket etmiş olur dedi. Gereğini yaparız dedi.

SUİKAST TEHDİTLERİ VAR

-En son yaptığınız konuşmalarda "bana ve aileme tehditler geliyor" dediniz. Biraz açar mısınız?

Bize gelen bilgiler bu yönde. Şahsımla ilgili ailemle ilgili tehditler var. Şahsımla alakalı olarak öldürmek ve benzeri türden hakeza, ailemle alakalı olarak da bazı tehditler söz konusu. Korumalarınızı falan güvendiğiniz insanlar olarak görüyorsunuz ama bakıyorsunuz onların içinden de çıkıyorlar. Bir tanesi ya da iki tanesi öyle olabiliyor. Böcek olayında olduğu gibi. Adam kalkıyor mesela mahkemede "Cumhurbaşkanı bana çok güvendiği için, beni çok takdir ettiği için Libya'ya gönderdi" diyor. Adamı ben tanımam, bilmem. Bunu söyleyecek kadar bunlarda yalan meşrudur. Aynı şekilde orada olan koruma müdürünün durumuna bakıyorsunuz, benim koruma müdürüm emri altında olan polis memurlarını tanımayacak da ben m tanıyacağım. Bunları tanıyabilen o, istediği yere yerleştirebilen O, sevk ve idare eden o ve diyor ki Başbakan'ınıza en yakın yerde olan bendim, çok severdik.' İyi severdin de, bu ne? Nasıl oluyor da bunlar buralara kadar sızıyor. Şimdi birçok yerden öyle enteresan bilgiler gelmeye başladı ki. Artçı ekiplerde benzer tezgahlar kurulmuş. Öncü ekipler de keza. Ama bunları neden sonra birçok olayın meydana gelmesiyle tespit edebildik.

OLUMSUZ ALGI OLUŞTURUYOR

-Bu son operasyonda terör bağlantısı ortaya çıkmış. Kabinenin tamamını dinlemişler, bir tek İdris Naim Şahin'i dinlememişler. Kendileri terör örgütü oluşturup bunu hükümetle ilişkilendirme gibi bir durum var.

Mesela gözaltına alınan 30 kişi var, iki kişi tutuklanıyor. Bu da kamuoyunda olumsuz bir algıya yol açıyor. Bugünkü operasyon neticesinde de nelerin olabileceğini göreceğiz. Temenni ederim ki, burada aynı yanlışa düşülmez. Daha isabetli bir yargı kararı oluşur. Tabi bu yargı kararının uluslararası boyutu olabilir. Bundan öncekilerle alakalı da tabi devam eden yargı süreçlerinde bazı şeylerin ortaya çıkabileceği kanaatindeyim.

PKK BUNLAR KADAR ZARAR VERMEDİ

- Milli Güvenlik Kurulu kararı ile bunun ülke için bir tehdit olduğu kanaati ortaya çıktı, buna rağmen bu tehditle mücadelede sizin bir endişeniz var mı?

Ben kendi hassasiyetimi ortaya koyuyorum. Ve hükümetten tüm kurumlardan bu hassasiyeti bekliyorum. MGK Tavsiye Kararı hükümete iletildikten sonra, hükümet gerekli adımları attı. Nisan ya da Mayıs'ta yayınlanacak olan MGK Ulusal Güvenlik Siyaset Belgesi'nin içine bu girmiş olacak. Bu aynı zamanda yargının elinde de önemli bir dayanak olacak alacakları kararlarda. Buna ne kadar önem verdiğimi ifade etmek için 'tek de kalsam bu mücadeleyi sürdüreceğim' diyorum. Bugün PKK terör örgütü bile uluslararası camiada bunların Türkiye'ye verdiği zararı vermemiştir. Bunlar uluslararası camiada uluslararası parlamentolarda, devlet başkanlarıyla, şunlarla bunlarla her türlü kirli ilişkiler içine girerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kötüleme gayreti içindeler. PKK bunların bu yolunu denemiyor. Onların denediği yol silahlı eylemler.

YENİ ANAYASA'DA BAŞKANLIK OLMALI

-Hayalinizde nasıl bir başkanlık var? Model var mı? İçerik ile ilgili bilgi verir misiniz?

Biz başkanlık çalışmasını aslında yaptık. Bizim söylediğimiz aslında yeni de değil. Hatırlayın bir önceki dönemde benim başbakan olduğum sırada çalışmaları yapmış hatta Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na göndermiştik. Bizim Başkanlık konusu ile ilgili çalışmalarımız hazır. Bizim için ekonominin ve demokrasinin at başı gittiği bir sistemdir başkanlık sistemi. Başkanlık sisteminin denetim mekanizmasını kaldırdığı yalanını da söylüyorlar. Olabilir mi böyle bir şey. Aksine denetimin daha da arttığı bir sistemdir Başkanlık sistemi. Yeni anayasanın içinde Başkanlık mutlaka yerini almalıdır. Çözüm süreci yerini almalıdır. Demokrasi paketleri yerini almalıdır. Bu seçim yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin oylanacağı bir seçim olacak. Kamuoyu araştırmalarında Başkanlık konusunda kahir ekseriyet 'evet' diyor. Muhalefetin başkanlığa karşı olmasının nedeni başkanlık olursa sadece 2 güçlü parti olacak. Bundan korkuyorlar.

NEREDEN NEREYE GELDİ

Türkiye'de medya özgürlüğü yokmuş, Türkiye'deki medya özgürlüğü bugün Amerika'da yok. New York Times'ta böyle bir yazıyı nasıl çıkartıyor bunlar? Acaba siz Türkiye'de Amerika aleyhine böyle bir yazı çıkartabilir misiniz? Çünkü bunlar arazinin rengi neyse o renge rahatlıkla uyabiliyor. Onu oradan çıkarabilmek öyle kolay bir iş değil. Ve bizim çok hassas kurumlarımızın içerisindeki sızmaları bile aynen o şekilde ve değerler noktasında herhangi bir şeyleri söz konusu değil. İşte şimdi diyelim ki bakın faizsiz banka değil mi, işte katılım bankası. Ne yapıyor, diyor ki gidin bankalardan kredi alın, aldığınız krediyi getirin buraya yatırın. Böylece burayı ayağa kaldıralım gibi yollar kullanılıyor. Aynı şekilde mesela Kestanepazarı'na ilk geldiği zamanlarda yaptığı konuşmalar, açıklamalar var, ama bir de 28 Şubat sürecinde yaptığı açıklamalar var. Nerelerden nerelere geldi.

BUNLAR DA 'İNSANA ACIMA' YOK

Bazı yazarlar bunların "Opus Dei" (İspanya'da ortaya çıkan katolik tarikatlarından) tarikatını çağrıştıran bir yapılanma olduklarını ileri sürüyor. Aslında bunlar daha ziyade ABD'deki "Evangelist"lerin bazı radikal unsurlarını çağrıştırıyorlar. Bunlar tarikat havasında değiller. Bu Orada (Amerika'da) fazla yaşamanın getirdiği bir şey de olabilir. 1999 Türkiye'den gidiş ve gidişten itibaren orada yüklenilen görev ve bu yüklenilen görevle birlikte yapılan şeyler orada. Ama tabanları bunu bilmiyor. Tabanları bunu tamamen dini meşruiyet olarak algılıyor bunlar da o dini meşruiyete sarılıyorlar. Öyle şeyler var ki bulunduğumuz makam bunları söylememize müsaade etmiyor. Böyle bir durum var ortada, açık ve net. Bunlarda bir kere "insana acıma" diye bir şey yok. Geçenlerde bir başlık atmışlardı: "Kod adı Süfyan yeri Sincan." Kimin kod adı Süfyan? Beni kastediyorlar. Beddua seansları yaptılar.

MOLOTOFLA 'DİRENME HAKKI' OLMAZ!

İç güvenliğin olmadığı ortamları seviyorlar. İç Güvenlik Paketi çıkmazsa bu seçimleri bundan öncekiler gibi silahların gölgesinde yaparız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde. Vatandaş ne diyor? Bizim can güvenliğimizi sağlayın ki oyumuzu güvenle kullanalım. Bakın muhalefet ne diyor "elinde molotoflarla gidenlerin önünde giderim" diyor. Elerinde molotof, demir bilye olanlara "direnme hakkını kullanın" diyor. Ana muhalefetin başı molotof için "direnme hakkı" diyor. Yavru muhalefet de ondan geri kalmıyor. Bu tarz anlayışlarla demokrasiden özgürlüklerden bahsetmek mümkün değildir. Zira böyle bir demokrasi olamaz, bu şekilde parlamenter demokrasiyi savunamazsınız. Bakıyorsunuz MHP de onların yanında yer alıyor. Bunların dördüncüsü de paralel yapı.

YENİ KRAL BANA HAKARET EDEN BAKANI GÖREVDEN ALDI

Suudi Kralı Abdullah ile Suriye konusunda aynı fikirdeydik. Bizi takdir ediyordu. Ama darbe (Mısır'daki) konusunda ayrıştık. Kral Selman göreve geldikten sonra attığı adımlarla inanıyorum ki iki ülke arasındaki ilişkiler eski günlerine dönecektir. Cenaze töreninde görüştük. İkili ziyaret için randevu talep ettik. Gelince bu ülkeyi ziyaret edeceğiz. Tabi Kral Selman ile bu ilk görüşmemiz değil. Suudi Arabistan'ın İslam dünyası içinde önemli bir yeri var. Yeni kral göreve geldikten sonra biliyorsunuz bazı görev değişiklikleri yaptı. Bakanları görevden aldı. Kral Selman'ın görevden aldığı bakanlardan biri vardı ki şahsım hakkında çok ağır hakaretler yapmıştı. Onu da görevden aldı ki bu manidardır.

MİLLET ÖNCELİKLİ DEVLET

Onların (HDP) Diyarbakır'a ayrı bir parlamento sözleri bir anlam ifade etmiyor. Bu kaosun önlenmesi için de iç güvenlik paketi önemli. Çıktığı takdirde illegal yapılanmaların tamamının önüne geçilecektir. Bize kadar devlet öncelikli bir durum vardı. Bizimle millet öncelikli bir devlet oldu. Bunu engellemeye çalışırlarsa bedelini öderler. Özgürlükler benim özgürlük alanıma kadar serbesttir. Bu illerde sadece onlara oy verenler yaşamıyor. Onlara neler neler yaptınız. Şehir de cam çerçeve indirdiniz. Bundan sonra iç güvenlik paketiyle bunları yapamayacaksınız.