Şanlıurfalı çiftçiler yağışları bekliyor
Yaklaşık 6 milyon 394 bin dekar alanda hububat tarımının yapıldığı kentte, Türkiye'deki mercimek üretiminin yüzde 36'sı, buğdayın yüzde 10'u, arpanın ise yüzde 11'i üretiliyor.
Ekim ayının sonlarına doğru pamuk, mısır, biber ve domates gibi ürünlerin hasadını tamamlayan çiftçiler, tarlalarındaki atıkları ve anızları temizleyip toprağı işleyerek yeni sezona hazırlandı.
Çiftçiler, tahıl tohumlarını toprakla buluşturabilmek için dört gözle yağış bekliyor.
Yağışı toprakta tutmak çok önemli
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Prof. Dr. İrfan Özberk, AA muhabirine, son yıllardaki iklim değişikliğine bağlı yağışta büyük dalgalanmaların yaşandığını, son 2-3 yıldır bölgeye yeteri kadar yağış düşmediğini söyledi.
Ekim zamanındaki kuraklığın bir hayli belirgin olduğunu belirten Özberk, sonbahar yağışlarının yaklaşık 2 ay geciktiğini, mayıs ortalarında kesilen ilkbahar yağışlarının ise haziran ayının ortalarına kaydığını ifade etti.
Kuru tarımda suyu toprakta tutabilmenin çok önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Özberk, şöyle konuştu:
"Azaltılmış toprak işleme metotları kuru tarımda vazgeçilmez olmalı ve hiç ihmal edilmemelidir. Harran Ovası'nda sulu tarımda kanallara su bırakmak pamuğa endeksli. Bu yanlış bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Şanlıurfa'da tohum kasımın ortalarında toprakla buluşmalıdır. Sonbaharda kuraklık olduğunda pamuk hasadına müteakip kanallara 15 gün buğday tav suyu için su bırakılmalıdır. Pamuğa endeksli sulama rejimi yetersiz kalmaktadır. Bazen sonbaharda buğday ekecek olan çiftçilerimiz için tarlayı tava getirecek bir tav suyu verilmeli. En azından bir 15 günlük bir sulama imkanı olursa bir ay önce ekim sağlanmış olur ve bir an önce çıkış yapılmış olur. Bir ay önce ekim veya bir an önce çıkış olması ürünün garanti altına alınması demektir. Aksi taktirde siz geç ekerseniz çıkış olmaz ve verimde düşüklük yaşanır. Bunun yanı sıra ekmeklik buğday ekimi yapan çiftçilerimiz saf çeşitlerin yerine 2-3 çeşidin karışımı şeklinde ekmeli böylece verimi ve kaliteyi garantiye almalıdır. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda küresel ısınmaya karşı ilk etapta 2-3 çeşidin birlikte yetiştirilmesi gerektiğine inanıyorum."
Prof. Dr. Özberk, üniversite olarak küresel ısınmaya karşı ayrıca makarnalık buğday çeşidi geliştirmeye çalıştıklarını, önümüzdeki yıllarda birkaç tane kuraklığa dayanıklı çeşidi çiftçilerin hizmetine sunacaklarını vurguladı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.