Sağlık Bakanı Koca, DSÖ-IRCH 15. Yıllık Toplantısı'nda konuştu
Koca, İstanbul'da bir otelde Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ev sahipliğinde düzenlenen "Dünya Sağlık Örgütü - Bitkisel İlaçlar İçin Düzenleyici İşbirliği Ağı (IRCH) 15. Yıllık Toplantısı" ile "Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Kılavuz ve Strateji Geliştirme Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "geleneksel tıp" teriminin ana akım tıpla birleşerek, "tamamlayıcı tıp" terimiyle eş anlamlı olarak kullanıldığını söyledi.
Türkiye'de geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama yöntemlerini belirlemek, uygulayacak kişilerin eğitimi ve yetkilendirilmeleri ile sağlık kuruluşlarının çalışma usul ve esaslarının, 27 Ekim 2014'te yürürlüğe giren "Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği"nde düzenlendiğini, sağlık sistemine de entegre edildiğini hatırlatan Koca, belirlenmiş yeterlilikleri sağlayan, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının bakanlıkça değerlendirilerek yetkilendirildiğini kaydetti.
Türkiye'de, bu alanda eğitim verebilme yetkisinin tıp fakültesi hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastanesi statüsündeki sağlık kuruluşlarında olduğunu vurgulayan Koca, uygulama yapılabilecek birimler açma yetkisinin ise bu sağlık kuruluşlarının yanı sıra devlet hastanesi, özel hastane,
tıp merkezi, muayenehane gibi sağlık kuruluşları olduğunu belirtti.
- "18 bin 597 hekime geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulayıcı sertifikası verildi"
Koca, bu birimlerde verilen hizmetlerin bütüncül sağlık sisteminin ayrılmaz birer parçası olduğunu belirterek, "Güncel olarak, 2 bin 408 sağlık kuruluşu, geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında uygulama yapabilme yetkisine sahiptir. Ayrıca yetkilendirdiğimiz merkezlerce ilan edilen eğitimlere tam katılım sağlayarak başarılı olan hekimlere bugüne dek toplam, 18 bin 597 adet geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulayıcı sertifikası verilmiştir." bilgisini paylaştı.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yetkin kişiler tarafından yapılmasının hayati önem arz ettiğini vurgulayan Koca, şöyle konuştu:
"Bu uygulamalar her ne kadar yan etkisi çok az olan doğal tedavi yöntemleri olarak görülse de ehil kişiler tarafından yapılan uygulamalar, insan sağlığı için en iyi sonuçları sağlayacaktır. Vatandaşlarımıza geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında sunulan hizmetlerin, yalnızca bu alanda eğitimi bulunan kişilerce ve yine yalnızca bakanlığımızca yetkilendirilen sağlık kuruluşlarında sunulmasına, bütüncül bir sağlık hizmet sunumu olarak bakıyor ve büyük önem veriyoruz."
- 100'den fazla kişinin görev aldığı danışma komisyonları kuruldu
Koca, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında güncel gelişmeleri takip etmek ve bakanlığa görüş vermek amacıyla kurulan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Ana Bilim Komisyonunun yanı sıra geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında çalışmaları bulunan yetkin kişilerden ve hekimlerden oluşan 100'den fazla kişinin görev aldığı danışma komisyonlarının da kurulduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanı Koca, alanında uzman bu kişilerin de katkılarıyla sunulan hizmetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için bu konunun her alanında standartlaşmayı, verileri analiz etmeyi ve güncel bilgi üretimini hedefledikleri yeni bir dönemde olduklarını kaydederek, yakın zamanda erişime sunulan, "GETAT Hekimim" adlı web sayfası ile vatandaşların geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında yetkili hekimlere ve bu alanda ruhsatlandırılmış sağlık kuruluşlarına ait bilgilere kolayca ulaşabildiğini aktardı.
- Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında 177 araştırma başlatıldı
İnsan sağlığının korunması, geliştirilmesi ve hasta güvenliğinin sağlanması konularının temel prensipleri olduğunu vurgulayan Koca, insanlar üzerinde bilimsel araştırma yapılması ve bu uygulamaların güçlü bilimsel temeller üzerinde ilerlemesi amacıyla 2019'da yürürlüğe giren, "Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları, Klinik Araştırmaları Hakkında Yönetmelik"in dünyada, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarıyla ilgili klinik araştırmalar konusunda yayımlanan ilk düzenlemeler arasında yer aldığını anlattı.
Koca, gönüllülerin haklarının ve güvenliğinin korunmasının yanında, bu alanda yapılacak klinik araştırmaların etik yönden incelenmesi amacıyla tıp fakülteleri ile eğitim ve araştırma hastaneleri bünyesinde etik kurullar kurulduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında 177 araştırma başlatılmıştır. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının standardizasyonu sağlamak ve ulusal-uluslararası çalışmalarla güvenli kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında faaliyet gösteren, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yetkilendirilen ve dünya çapında sayısı 26 olan 'Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uluslararası İşbirliği Merkezini' en kısa sürede ülkemizde de kurmak istiyoruz. DSÖ tarafından tanınan ve DSÖ'nün işbirliğinde bir akademi olmak üzere teklif edilen işbirliğinin, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bünyesinde bulunan GETAT Enstitüsü ile birlikte yapılacağını ilan etmekten memnuniyet duyuyorum."
Destekleri için DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Hans Kluge'ye de teşekkür eden Bakan Koca, "Bu sayede, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanında, AR-GE çalışmaları ve ürün geliştirme faaliyetleri hız kazanacak, ülkemizde bu alanda sunulan hizmetin standardı ve kalitesi en üst düzeye çıkarılarak uluslararası tanınırlığının artırılması sağlanacaktır." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'deki geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının "Anadolu Tıbbı" ismi altında yürütülmesini amaçladıklarını ifade eden Koca, "Anadolu Tıbbı", "Anatolian Medicine" ve "Hayat Ağacı" sembolünün tescil edilerek korumaya alındığını vurguladı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.