Dolar (USD)
34.65
Euro (EUR)
36.59
Gram Altın
2954.42
BIST 100
9657.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Saffat suresi kaç ayettir?

Saffat sıra sıra dizilenler saf olanlarda anlamına gelmektedir. Saffat suresinde melek ve cinlerden, kıyamet ve ahiret hallerinden söz edilmektedir. Saffat suresinde geçmiş peygamberlerin kıssalarına da yer verilmiştir. Peki Saffat suresi kaç ayettir? Saffat suresi okunuşu ve anlamı nasıldır? Saffat suresi Arapça ve Türkçe okunuşu nasıldır? Son mukaddes kitap Kuranın 37. suresi olan Saffat suresine dair detaylı bilgiler haberimizde...            
Saffat suresi kaç ayettir?
07 Şubat 2020 10:52:00
Saffat sıra sıra dizilenler saf olanlarda anlamına gelmektedir. Saffat suresinde melek ve cinlerden, kıyamet ve ahiret hallerinden söz edilmektedir. Saffat suresinde geçmiş peygamberlerin kıssalarına da yer verilmiştir. Peki Saffat suresi kaç ayettir? Saffat suresi okunuşu ve anlamı nasıldır? Saffat suresi Arapça ve Türkçe okunuşu nasıldır? Son mukaddes kitap Kuranın 37. suresi olan Saffat suresine dair detaylı bilgiler haberimizde...            

Saffat sıra sıra dizilenler saf olanlarda anlamına gelmektedir. Saffat suresinde melek ve cinlerden, kıyamet ve ahiret hallerinden söz edilmektedir. Saffat suresinde geçmiş peygamberlerin kıssalarına da yer verilmiştir. Peki Saffat suresi kaç ayettir? Saffat suresi okunuşu ve anlamı nasıldır? Saffat suresi Arapça ve Türkçe okunuşu nasıldır? Son mukaddes kitap Kuranın 37. suresi olan Saffat suresine dair detaylı bilgiler haberimizde...

Saffat suresi Kuran'ın 37. suresidir. Saffat suresi Mekke döneminde nazil olmuştur. Saffat suresi 182 ayettir. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir. Saffat suresinde meleklerden, cinlerden, kıyamet ve ahiret olaylarından söz edilmektedir. Nûh, İbrahim, İsmail, İshak, Mûsâ, Hârun, İlyas, Lût ve Yûnus peygamberin kıssalarına yer verilmektedir. Peki Saffat suresinin okunuşu, anlamı nasıldır? Saffat suresinin faziletleri nelerdir? İşte Saffat suresi hakkında bilgiler...

Saffat Suresi okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim
1. Vessaffati saffa
2. Fezzacirati zecra
3. Fettaliyati zikra
4. İnne ilaheküm le vahıd
5. Rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehüma ve rabbül meşarık
6. İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib
7. Ve hıfzam min külli şeytanim marid
8. La yessemmeune ilel meleil a’la ve yukzefune min külli canib
9. Dühurav ve lehüm azabüv vasıb
10. İlla men hatfel hatfete fe etbeahu şihabün sakıb
11. Festeftihim ehüm eşddü halkan em men halakna inna halaknahüm min tıynil lazib
12. Bel acibte ve yesharun
13. Ve iza zükkiru la yezkürun
14. Ve iza raev ayetey yesteshırun
15. Ve kalu in haza illa sıhrum mübın
16. E iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le meb’usun
17. E ve abaünel evvelun
18. Kul neam ve entüm dahırun
19. Fe innema hiye zecratüv vahıdetün fe izahüm yenzurun
20. Ve kalu ya veylena haza yevmüd dın
21. Haza yevmül faslillezı küntüm bihı tükezzibun
22. Uhşürullezıne zalemu ve ezvacehüm ve ma kanu ya’büdun
23. Min dunillahi fehduhüm ila sıratıl cehıym
24. Ve kıfuhüm innehüm mes’ulun
25. Me leküm la tenasarun
26. Bel hümül yevme müsteslimun
27. Ve akbele ba’duhüm ala ba’dıy yetesaelun
28. Kalu inneküm küntüm te’tunena anil yemın
29. Kalu bel lem tekunu mü’minın
30. Ve ma kane lena aleyküm min sultan bel küntüm kavmen tağıyn
31. Fe hakka aleyna kavlü rabbina inna le zaikun
32. Fe ağveynaküm inna künna ğavın
33. Fe innehüm yevmeizin fil azabi müşterikun
34. İnna kezalike nef’alü bil mücrimın
35. İnnehüm kanu iza kıyle lehüm la ilahe illellahü yestekbirun
36. Ve yekulune e inna letariku alihetina li şaırim mecnun
37. Bel cae bil hakkı ve saddekal murselın
38. İnneküm lezaikul azabil elım
39. Ve ma tüczevne illa ma küntüm ta’melun
40. İlla ıbadellahil muhlesıyn
41. Ülaike lehüm rizkum ma’lum
42. Fevakih ve hüm mükramun
43. Fı cennatin neıym
44. Ala sürurim mütekabilın
45. Yütafü alyhim bi ke’sim mim meıyn
46. Beydae lezzetil lişşaribın
47. La fıha ğavlüv ve la hüm anha yünzefun
48. Ve ındehüm kasıratüt tarfi ıyn
49. Ke ennehünne beydum meknun
50. Fe akbele ba’duhüm ala ba’dıy yetesaelun
51. Kle kailüm minhüm innı kane lı karın
52. Yekulü e inneke le minel müsaddikıyn
53. E iza mitna ve künna türabev ve ızamen e inna le medınun
54. Kale hel entüm müttaliun
55. Fattalea fe raahü fı sevail cehıym
56. Kale tellahi in kidte le türdın
57. Ve lev la nı’metü rabbı leküntü minel muhdarın
58. E fe ma nahnü bi meyyitın
59. İlla mevtetenel ula ve ma nahnü bi müazzebın
60. İnne haza le hüvel fevzül azıym
61. Li misli haza felya’melil amilun
62. E zalike hayrun nüzülen em şeceratüzç zekkum
63. İnna cealnaha fitnetel liz zalimın
64. İnneha şeceratün tahrucü fı aslil cehıym
65. Tal’uha ke ennehu ruusüş şeyatıyn
66. Fe innehüm le akilune minha fe maliune minhel butün
67. Sümme inne lehüm aleyha le şevbem min hamum
68. Şümme inne merciahüm le ilel cehıym
69. İnnehüm elfev abaehüm dallın
70. Fe hüm ala asarihim yühraun
71. Ve le kad dalhle kablehüm ekserul evvelın
72. Ve le kad erselna fıhim münzirın
73. Fenzur keyfe kane akıbetül münzerın
74. İlla ıbadellahil muhlesıyn
75. Ve le kad nadana nuhun fe le nı’mel müccıbun
76. Ve necceynahü ve ehlehu minel kerbil azıym
77. Ve cealna zürriyyetehu hümül bakıyn
78. Ve terakna aleyhi fil ahırın
79. Selamün ala nuhın fil alemın
80. İnna kezalike neczil muhsinın
81. İnnehu min ıbadinel mü’minın
82. Sümme ağraknel aharın
83. Ve inne min şıatihı le ibrahım
84. İz cae rabbehu bi kalbin selım
85. İz kale li ebıhi ve kavmihı maza ta’büdun
86. E ifken aliheten dunellahi türıdun
87. Fe ma zannüküm bi rabbil alemın
88. Fe nezara nazraten fin nücum
89. Fe kale innı sekıym
90. Fe tevellev anhü müdbirın
91. Ferağa ila alihetihim fe kale e ela te’külun
92. Ma leküm la tentıkun
93. Ferağa aleyhim darbem bil yemın
94. Fe akbelu ileyhi yeziffun
95. Kale e ta’büdune ma tenhıtun
96. Vallahü halekkkaküm ve ma ta’melun
97. Kalübnu lehu bünyanen fe elkuhü fil cehıym
98. Fe eradü bihı keyden fe cealnahümül esfelın
99. Ve kale innı zahibün ila rabbı seyehdın
100. Rabbi heb lı mines salihıyn
101. Fe beşşernahü bi ğulamin halım
102. Felemma beleğa meahüs sa’ye kale ya büneyye innı era fil menami ennı ezbehuke fenzur maza tera kale ya ebetif’al ma tü’meru setecidünı in şaellahü mines sabirın
103. Felemma eslema ve tellehu lil cebın
104. Ve nadeynahü ey ya ibrahım
105. Kad saddakter rü’ya inna kezalike neczil muhsinın
106. İnne haza le hüvel belaül mübın
107. Ve fedeynahü bi zibhın azıym
108. Ve terakna aleyhi fil ahırın
109. Selamün ala ibrahım
110. Kezalike neczil muhsinın
111. İnnehu min ıbadinel mü’minın
112. Ve beşşernahü bi ishaka nebiyyem mines salihıyn
113. Ve barakna aleyhi ve ala ishak ve min zürriyyetihima muhsinüv ve zalimül li nefsihı mübın
114. Ve le kad menenna ala musa ve haun
115. Ve necceynahüma va kavmehüma minel kerbil azıym
116. Ve nasarnahüm fe kanu hümül ğalibın
117. Ve ateynahümel kitabel müstebın
118. Ve hedeynahümes sıratal müstekıym
119. Ve terakna aleyhima fil ahırın
120. Selamün ala musa ve harun
121. İnna kezalik enczil muhsinın
122. İnnehüma min ıbadinel mü’minın
123. Ve inne ilyase le minel murselın
124. İz kale li kavmihı ela tettekun
125. E ted’une ba’lev ve tezerune ahsenel halikıyn
126. Allahe rabbeküm ve rabbe abaikümül evvelın
127. Fe kezzebuhü fe innehüm le muhdarun
128. İlla ıbadellahil muhlesıyn
129. Ve terakna aleyhi fil ahırın
130. Selamün ala ilyasın
131. İnna kezalike neczil muhsinın
132. İnnehu min ıbadinel mü’minın
133. Ve inne lutal le minel mürselın
134. İz necceynahü ve ehlehu ecmeıyn
135. İlla acuzen fil ğabirın
136. Sümme demmernel aharın
137. Ve inneküm le temürrune aleyhim musbihıyn
138. Ve bil leyl e fe la ta’kılun
139. Ve inne yunüse le minel murselın
140. İz ebeka ilel fülkil meşhun
141. Fe saheme fe kane minel müdhadıyn
142. Feltekamehül hutü ve hüve mülım
143. Fe lev la ennehu kane minel müsebbihıyn
144. Le lebise fı batnihı ila yevmi yüb’asun
145. Fe nebeznahü bil arai ve hüve sekıym
146. Ve embenta aleyhi şeceratem miy yaktıyn
147. Ve erselnahü ila mieti elfin ev yezıdün
148. Fe amenu fe metta’nahüm ila hıyn
149. Festeftihim e li rabbikel benatü ve lehümül benun
150. Em halaknel melaiket inasev ve hüm şahidun
151. E la innehüm min ifkihim le yekulun
152. Veledellahü ve innehüm le kazibun
153. Astafel benati alel benın
154. Ma leküm keyfe tahkümun
155. E fe la tezekkerun
156. Em leküm sültanüm mübın
157. Fe’tu bi kitabiküm in küntüm sadikıyn
158. Ve cealu beynehu ve beynel cinneti neseba ve le kad alimetil cinnetü innehüm le muhdarun
159. Sübhanellahi amma yesıun
160. İlla ıbadellahil muhlesıyn
161. Fe inneküm ve ma ta’büdun
162. Ma entüm aleyhi bi fatinın
163. İlla men hüve salil cehıym
164. Ve ma minna illa lehü mekamüm ma’lum
165. Ve inna le nahnüs saffun
166. Ve inna le nahnül müsebbihün
167. Ve in kanu le yekulun
168. Lev enne ındena zikram minel evvelin
169. Lekünna ıbadellahil muhlesıyn
170. Fe keferu bih fe sevfe ya’lemun
171. Ve le kad sebekat kelimetüna li ıbadinel murselın
172. İnnehüm le hümül mensurun
173. Ve inne cündena lehümül ğalibun
174. Fe tevelle anhüm hatta hıyn
175. Ve ebsırhüm fe sevfe yübsırun
176. E fe biazabina yesta’cilun
177. Fe iza nezele bi sahatihim fe sae sabahul münzerın
178. Ve tevelle anhüm hatta hıyn
179. Ve ebsır fe sevfe yübsırun
180. Sübhane rabbike rabbil ızzeti amma yesfun
181. Ve selamün alel murselın
182. Vel hamdü lillahi rabbil alemın

Saffat Suresi Anlamı

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Andolsun saf saf dizilenlere!

2. Önlerindekini sürdükçe sürenlere!

3. Zikir okuyanlara!

4. Şüphe yok ki sizin ilâhınız bir tektir.

5. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların da Rabbidir, doğuların da Rabbidir.

6. Biz yakın göğü bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.

7. Ve onu azgın her şeytandan koruduk.

8. Onlar Mele-i âlâ'ya kulak verip, olup bitenleri aslâ dinleyemezler. (Dinlemeye kalkışsalar) her yönden sürülüp atılırlar.

9. Kovularak onlara sürekli bir azap vardır.

10. Hele bir tek söz kapan olursa delici bir alev onun peşine düşüverir.

11. Şimdi sor onlara! Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa bizim (diğer) yaratmış olduklarımızı yaratmak mı? Biz insanı özlü ve yapışkan bir çamurdan yarattık.

12. Hayır! Sen onlara şaşıyorsun. Onlar ise alay ediyorlar.

13. Kendilerine öğüt verildiği zaman öğüt almazlar.

14. Bir âyet (mucize) gördüklerinde alaya kalkışırlar.

15. Ve derler ki: "Bu apaçık bir büyüdür."

16. "Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuz da mı, biz mi diriltileceğiz?"

17. "Önceki atalarımız da mı?"

18. De ki: "Evet, hem de hor ve hakir olarak!"

19. O sadece korkunç sesten ibarettir. O anda gözleri birden bire açılıp etrafa bakarlar.

20. "Eyvah bize! İşte bu hesap günüdür!" derler.

21. Bu, işte sizin yalanladığınız ayırt etme günüdür.

22. Zâlimleri ve onların eşlerini toplayın, onların taptıklarını da.

23. Allah'tan başka. Ve onları cehennem yoluna götürün.

24. Durdurun onları! Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.

25. Onlara: "Size ne oldu ki birbirinizle yardımlaşmıyorsunuz?" denilir.

26. Hayır! Onlar o gün teslim olmuşlardır.

27. Onlar birbirlerini suçlayıp çekişirler.

28. "Siz bize sağdan gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler.

29. Dediler ki: "Hayır! Zaten siz inanan kimseler değildiniz."

30. "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, siz kendiniz azgın bir topluluk idiniz."

31. "Artık Rabbimizin sözü bize hak oldu. (Azabımızı) muhakkak tadacağız."

32. "Evet biz sizi kışkırttık. Çünkü kendimiz azgındık."

33. O halde o gün hepsi azapta müşterektirler.

34. Biz suçluları böyle yaparız.

35. Onlara: "Allah'tan başka ilâh yoktur." denildiği zaman büyüklük taslarlardı.

36. "Cinlenmiş bir şâirin hatırı için biz ilâhlarımızı terk mi edeceğiz?" derlerdi.

37. Hayır! Doğrusu o, gerçeği getirmiş ve peygamberleri de doğrulamıştı.

38. Şüphesiz ki siz o pek acıklı azabı tadacaksınız.

39. Ve ancak kendi yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.

40. Ancak Allah'ın hâlis kulları (bu azaptan) istisnâ edilecek.

41. Onlar için bilinen bir rızık vardır.

42. Türlü meyveler kendilerine ikram edilmektedir.

43. Naim cennetlerinde.

44. Tahtlar üzerinde karşılıklı oturmaktadırlar.

45. Kendilerine kaynaktan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.

46. O berraktır ve içenlere lezzet verir.

47. O içkide ne sersemletme vardır, ne de onunla sarhoş olurlar.

48. Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş, iri gözlü huriler vardır.

49. Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler.

50. Birbirlerine dönüp sorarlar.

51. İçlerinden bir sözcü der ki: "Benim bir arkadaşım vardı."

52. Derdi ki: "Gerçekten sen de tasdik edip inananlardan mısın?"

53. "Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi sorguya çekileceğiz?"

54. (Sonra yanındakilere): "Acaba arkadaşımın nerede olduğunu biliyor musunuz?" dedi.

55. Baktı ve onu cehennemin ortasında gördü.

56. Dedi ki: "Yemin ederim ki sen az daha beni de helâk edecektin!"

57. "Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (oraya) getirilenlerden olurdum."

58. "Biz ölmeyecek miymişiz?"

59. "İlk ölümümüz hariç. Ve azap görmeyecek miymişiz?"

60. İşte bu en büyük kurtuluşun tâ kendisidir.

61. Çalışanlar böyle ebedi bir saâdet için çalışsınlar.

62. Böyle bir nimete konmak mı daha hayırlıdır, yoksa zakkum ağacı mı?

63. Biz o ağacı zâlimler için bir fitne kıldık.

64. Şüphesiz ki o, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır.

65. Meyveleri şeytanların başları gibidir.

66. Cehennemlikler ondan yerler ve karınlarını onunla doyururlar.

67. Sonra bunun üzerine onlar için kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.

68. Sonra dönecekleri yer yine cehennemdir.

69. Doğrusu onlar atalarını sapıklıkta buldular.

70. Kendileri de onların izlerinde koşturup gidiyorlar.

71. Andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.

72. Ululuğum hakkı için biz onlara, uyarıcılar göndermiştik.

73. Bak! O uyarılanların sonu nasıl oldu?

74. Ancak Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnâdır.

75. Andolsun ki Nuh bize duâ edip niyazda bulunmuştu da duâsına ne güzel icabet etmiştik.

76. Onu ve âilesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

77. Yalnız onun zürriyetini kalıcılar kıldık.

78. Sonra gelenler arasında ona (iyi bir ün) bıraktık.

79. Âlemler içinde Nuh'a selâm olsun!

80. İşte biz muhsinleri böyle mükâfatlandırırız.

81. Doğrusu o bizim inanmış kullarımızdandı.

82. Sonra diğerlerini suda boğduk.

83. Şüphesiz ki İbrahim de onun yolunda olanlardan idi.

84. Zira o Rabbine kalb-i selim (temiz bir kalp) ile geldi.

85. Babasına ve kavmine dedi ki: "Siz nelere tapıyorsunuz?"

86. "Allah'tan başka bir takım uydurma ilâhlar mı istiyorsunuz?"

87. "Âlemlerin Rabbi hakkında zannınız nedir?"

88. Bunun üzerine İbrahim yıldızlara şöyle bir baktı.

89. "Ben hastayım." dedi.

90. Ona arkalarını dönüp gittiler.

91. Gizlice putlarının yanına vardı. "Sundukları yemekleri yemiyor musunuz?" dedi.

92. "Neden konuşmuyorsunuz?"

93. Bunun üzerine üzerlerine yürüyüp sağ eliyle kuvvetle vurdu.

94. Putperestler koşarak ona geldiler.

95. Dedi ki: "Kendi elinizle yontmakta olduğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?"

96. "Oysa sizi de yonttuklarınızı da Allah yarattı."

97. Dediler ki: "Onun için bir bina yapın ve derhal onu ateşe atın!"

98. Ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz de onları alçak düşürdük.

99. Dedi ki: "Ben Rabbime gideceğim, O beni doğru yola iletecek."

100. "Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlât ver."

101. Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdeledik.

102. Çocuk kendisi ile beraber yürüyüp gezecek çağa erişince: "Ey oğulcuğum! Rüyâda ben seni boğazladığımı görüyorum. Bir (düşün) bak, ne dersin?" dedi. O da: "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.

103. Her ikisi de Allah'ın emrine ram oldular. Babası oğlunu alnı üzerine yatırdı.

104. Biz ona: "Yâ İbrahim!" diye seslendik.

105. "Rüyana sadakat gösterdin, işte biz iyileri böyle mükâfatlandırırız."

106. Bu gerçekten apaçık bir imtihandı.

107. Biz oğluna bedel olarak ona büyük bir kurbanlık verdik.

108. Sonra gelenler arasında ona iyi bir ün bıraktık.

109. Bizden selâm olsun İbrahim'e!

110. İşte biz muhsinleri böyle mükâfatlandırırız.

111. Doğrusu o bizim mümin kullarımızdandı.

112. Biz ona sâlihlerden bir peygamber olacak İshak'ı müjdeledik.

113. İbrahim'e de İshak'a da bereketler verdik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendisine açıktan açığa zulmedenler de olacak.

114. Andolsun ki Musa ve Harun'a da lütuflarda bulunduk.

115. Hem onları hem kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

116. Kendilerine yardım ettik de üstün gelmişlerdi.

117. Her ikisine de, apaçık anlaşılan bir kitap vermiştik.

118. Her ikisini de doğru yola eriştirmiştik.

119. Ve sonra gelenler arasında onlara iyi bir nam bıraktık.

120. Musa ve Harun'a bizden selâm olsun!

121. Doğrusu biz muhsinleri böyle mükâfatlandırırız.

122. İkisi de şüphesiz mümin kullarımızdandı.

123. İlyas da şüphe yok ki gönderilmiş peygamberlerdendi.

124. Hani kavmine: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" demişti.

125. "Ba'l putuna tapıp yaratıcıların en güzelini bırakıyor musunuz?"

126. "Allah sizin de Rabbiniz, önce geçen atalarınızın da Rabbidir."

127. İlyas'ı yalanladılar, onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.

128. Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları hariç.

129. Biz sonra gelenler içinde ona bir ün bıraktık.

130. İlyas'a selâm olsun!

131. Doğrusu biz muhsinleri böyle mükâfatlandırırız.

132. Doğrusu o bizim mümin kullarımızdandı.

133. Lut da şüphe yok ki gönderilmiş peygamberlerdendi.

134. Biz de onu ve âilesini kurtardık.

135. Yalnız bir koca karı geridekiler (helâke uğrayanlar) arasında kaldı.

136. Sonra diğerlerini hep helâk ettik.

137. Siz onların yerlerinden (yurtlarından) sabahları geçip gidiyorsunuz.

138. Akşamları da. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

139. Şüphesiz ki Yunus da gönderilen peygamberlerdendi.

140. Hani o bir vakit dolu bir gemiye kaçmıştı.

141. Gemide olanlarla karşılıklı kur'a çekmişti ve kaybedenlerden olmuştu.

142. Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.

143. Eğer Allah'ı tesbih edenlerden olmasaydı,

144. Tekrar diriltilecek güne kadar balığın karnında kalacaktı.

145. Onu çıplak bir sahile attık, o hasta idi.

146. Onun için geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.

147. Onu yüzbin veya daha fazla bir topluluğa peygamber olarak gönderdik.

148. Nihayet ona inandılar, biz de onları bir süreye kadar yararlandırıp geçindirdik.

149. Sor onlara: "Kızlar Rabbinin de, oğullar onların mı?"

150. "Yoksa biz melekleri dişi olarak yarattık da, onlar o zaman buna şâhit mi idiler?"

151. Dikkat edin! Gerçekten onlar uydurmalarından dolayı diyorlar ki:

152. "Allah doğurdu." Hiç şüphesiz ki onlar yalancıdırlar.

153. Allah kızları oğullara tercih mi etmiş?

154. Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?

155. Hiç düşünmüyor musunuz?

156. Yoksa sizin açıkça bir deliliniz mi var?

157. Eğer doğru sözlü iseniz kitabınızı getirin!

158. Bir de O'nunla cinler arasında bir nesep bağı uydurdular. Andolsun ki cinler de bilirler ki, onlar götürüleceklerdir.

159. Allah onların vasıflandırdıkları şeylerden münezzehtir.

160. Ancak Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnâdır.

161. Şüphesiz ki siz de taptıklarınız da,

162. O'na karşı kimseyi kandırıp saptıramazsınız.

163. Cehenneme girecek kimse hariç.

164. "Bizden her birimiz için belirli bir makam vardır."

165. "O saf saf dizilenler biziz biz!"

166. "O tesbih edenler de biziz biz!"

167. Onlar diyorlardı ki:

168. "Evvelkilere verildiği gibi bize de kitap verilseydi."

169. "Elbette Allah'ın ihlâslı kullarından olurduk."

170. Böyle iken onu inkâr ettiler. Amma ileride bileceklerdir.

171. Gönderilen peygamber kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti:

172. Mutlaka kendilerine yardım edilecektir.

173. Şüphesiz ki bizim ordumuz galip gelecektir.

174. Bir süreye kadar sen onlardan yüz çevir.

175. Onlara (inecek azabı) gözetle, onlar da görecekler.

176. Yoksa azabımızı acele mi istiyorlar?

177. Fakat o, yurtlarına indiğinde, o uyarılanların sabahı ne kötü olur!

178. Bir süreye kadar sen onlardan yüz çevir.

179. (İnecek azabı) gözetle, onlar da görecekler.

180. Kudret ve şeref sahibi Rabbin onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir.

181. Ve peygamberlere selâm olsun!

182. Ve hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allah'a.

SAFFAT SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Her kim Saffat suresini okursa, bütün cin ve şeytanların sayısınca ona sevap verilir.” (Ebu Suud Efendi, Ebû Suud Tefsiri (İrşadü Aklis-Selim), 7/212)

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Her kimi, kıyamet gününde en bol ölçekle tartması (en büyük sevaba nail olması) sevindirirse, namazını bitirdiğinde (Saffat suresinin son üç ayetini) okusun.”(Ali el-Müttaki, Kenzü’l-Ummal, 3481)

Kim Yâsîn ve Sâffât sûresini Cumâ günü okur, sonra da Allahü teâlâdan dilekte bulunursa, Allahü teâlâ ona dilediğini verir. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Neccâr)

Kim kıyâmet günü tam ve kâmil anlamda sevâb almayı arzu ederse, oturmakta olduğu meclisten kalkacağı sırada, Sâffât sûresinin son üç âyet-i kerîmesini okusun. (Hadîs-i şerîf-Tefsîr-i İbn-i Kesîr)

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim her hafta Cuma günü Saffat suresini okursa, her türlü beladan âmânda olur. Dünyada olduğu müddetçe tüm belalar ondan def edilir ve rızkı da mümkün olduğunca bollaşır. Şeytan onun bedenine, evlatlarına ve malına hiçbir şekilde zarar veremez. Eğer bu sureyi okuduğu gece veya gündüz vefat edecek olursa, şehit olarak haşredilir. Allah Teâlâ ona şehitlerle birlikte cennettin en yüce mertebesinde yer verir.

Duanın kabul olması: Yine aynı şekilde Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis’i şerif nakledilmiştir: Her kim Yasin ve Saffat surelerini Cuma günü okur ve ardından dua ederse, Allah Teâlâ onun duasını kabul eder.

Rivayet edildi ki:

* Bu sureyi okuyanların rızkı çoğalır, darlık çekmez ve şeytan o kimseden uzaklaşır.

* Bu surenin tamamı bir kağıt üzerine yazılıp, bir makana asılırsa, oradan cinlerin azılıları kaçar.

* Cinlenmiş bir kişinin cinlerden kurtulması için veya cinlerin kendisine zarar vermemesi için Saffat suresinin 1-15. ayetleri okunur.

* Zarar verici heyvanların bulunduğu bir yerde istirahat etmek isteyen bir kişi Saffat suresinin 79. ayetini okuyup da uyursa, oradan kalkıncaya kadar hiç bir şey ona zarar vermez. Bir başka rivayette ise şöyledir: Akşemleyin bu ayeti okuyan kimseyi o gece akrep sokmaz.

* Yılan ve akrep gibi zararlı haşerelerden korunmak için, Saffat suresinin 75-79. ayetleri

* Aralık ayında yazılıp üstünde taşınmalıdır.

* Hayırlı evlat isteyen kişi, Saffat suresinin 100. ayetinde geçen İbrahim (Aleyhisselam)’ın da yaptığıu şu duayı çokça yapmalıdır.
“Ey Rabbim! Bana (neslimi sürdürecek) salihlerden bir çocuk ihsan et!”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin