Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal girişimi davasında tepki çeken karar
Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal girişimi davasında 21 uzman çavuş sanığın "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan ayrı ayrı 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum eden heyet, bu sanıkların, "yaklaşık 4,5 yıldır tutuklu olmalarını, hüküm kesinleşinceye kadar masumiyet karinesinden faydalanacak olmalarını ve dosyanın ikinci defa temyiz sürecini" dikkate alarak tahliye edilmelerine hükmetti.
Karara itiraz eden Cumhurbaşkanlığı darbe girişimi davası avukatları temyiz başvurusunda bulundular.
Cumhurbaşkanlığı darbe girişimi davası avukatları itiraz gerekçelerini şöyle ifade ettiler. "Siyasal iktidara, anayasal düzene, Türkiye Büyük Millet Meclisine, devletin özel harekat ve emniyet birimlerine, haberleşme merkezlerine, ulaşımın can damarlarına ve bu büyük Türk Milletinin iradesi olan egemenliğine karşı kalkışma eylemlerinin eşgüdümü ve saat saat bu hain suçları birlikte gerçekleştiren askeri unsurlardaki sanıkların onbinlerce, yüzbinlerce yurttaş tarafından sözlü ve fiilî olarak engelleme çabalarına rağmen katılanların bilerek ve isteyerek eylemlerini neticelendirmek maksadıyla en ağır silahlarla kanlı surette devamı, tüm yurtta birbirinden ayrı olmayan eylemlerin bütünlüğü... karşısında; Yargıtay her ne kadar farklı bir yorumu tercih etse de, hukuk tarihimiz bakımından bu meşum olayın hafifletilmesi anlamına gelen son karara katılmamız mümkün olmamıştır."
SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI İŞGAL GİRİŞİMİ DAVASINDA KARARIN DETAYLARI
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle 24 sanığın Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada karar açıklandı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı. Bazı sanıklara bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.
Duruşmada son savunmaları sorulan sanıklar, beraat talebinde bulundu.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan eski Üsteğmen Cemil Esen'i, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçuna "yardım" eden sıfatıyla iştirak ettiği gerekçesiyle 17 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalardaki tutumu ve davranışlarını göz önüne alan heyet, bu cezayı 14 yıl 2 aya indirdi.
Sanıklardan eski Üsteğmen Uğur Can Bekhan'ı "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 15 yıl hapis cezasına mahkum eden heyet, sanıklardan eski Astsubay Sinan Torunoğlu'nu aynı suçtan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
Heyet, sanıklar Esen, Bekhan ve Torunoğlu'nun "tutuklu kaldıkları süreyi, darbe teşebbüsüne muhtelif yerlerde karışan kimi askeri personelin kaçak olmasını ve kaçma şüphelerinin bulunmasını" dikkate alarak, tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı.
Uzman çavuş olan diğer 21 sanığı "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan ayrı ayrı 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum eden heyet, bu sanıkların, "yaklaşık 4,5 yıldır tutuklu olmalarını, hüküm kesinleşinceye kadar masumiyet karinesinden faydalanacak olmalarını ve dosyanın ikinci defa temyiz sürecini" dikkate alarak tahliye edilmelerine hükmetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 29 Kasım 2017'de açıkladığı kararında, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nı ele geçirmeye çalıştıkları gerekçesiyle sanıklar eski Yüzbaşı Emre Eryüz, eski Üsteğmenler Cemil Esen, Mehmet Ali Akyan, Uğur Can Bekhan ile eski Astsubaylar Recep Özcan, Sinan Torunoğlu, Erkan Taşdemir ve Sadullah Gökçe'nin, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
Fiilden sonraki davranış biçimleri, yargılama sürecinde pişmanlık gözlenmemesini göz önüne alan mahkeme, 8 sanığa takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına hükmetmişti.
Sanıklar Adem Erken, Alper Kamacı, Adli Aldemir, Cengiz Gümüş, Cihat Kucur, Eray Baytar, Fatih Kaya, Ferdi Erdoğdu, Gıyasettin Demir, İbrahim Donat, İbrahim Türkekul, Kadir Uyar, Muhammet Mustafa Şenel, Mümtaz Akyıldız, Ozan Gökbulak, Selami Göktürk, Serkan Bozkurt, Yavuz Türk, Yusuf Yaylaz ve Yüksel Özdemir'in "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıkların yargılama sırasında gözlemlenen tutum ve davranışlarını ve verilen cezanın gelecekleri üzerindeki etkisini göz önüne alarak, cezalarını müebbet hapis cezasına düşürmüştü.
Mahkeme heyeti, 28 sanığa "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından dava açılmış ise de "anayasayı ihlal" suçundan mahkumiyet kararı verildiğinden bahsedilen suçların "geçitli suç" kuralları çerçevesinde eridiği anlaşıldığından sanıklara bu suçlardan ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına hükmetmişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 28 Mart 2018’de 28 sanığın, haklarında verilen hapis cezalarına ilişkin yaptıkları istinaf başvurularını karara bağlamış, yerel mahkemenin sanıklar hakkında verdiği kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğuna hükmetmişti. Sanıkların istinaf başvurularının esastan reddine karar veren ceza dairesi ayrıca sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına karar vermişti.
Temyiz itirazlarını inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 sanıktan Emre Eryüz, Mehmet Ali Akyan, Recep Özcan ve Sadullah Göçen hakkındaki kararı onamıştı.
Ceza Dairesi, sanıklar Cemil Esen, Uğur Can Bekan, Sinan Torunoğlu, Erkan Taşdemir, Adem Erken, Adil Aldemir, Alper Kamacı, Cengiz Gümüş, Cihat Kucur, Eray Baytar, Fatih Kaya, Ferdi Erdoğdu, Gıyasettin Demir, İbrahim Türkekul, İbrahim Donat, Kadir Uyar, Muhammed Mustafa Şenel, Mümtaz Akyıldız, Ozan Gökbulak, Selami Göktürk, Sekan Bozkurt, Yavuz Türk, Yusuf Yaylaz ve Yüksel Özdemir hakkında "Anayasa'yı ihlal" suçundan verilen hükmü bozarak, atılı suça "yardım eden" sıfatıyla iştirak ettiklerini değerlendirmişti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.