Sabah namazı nasıl kılınır?
1. Sabah namazını kılan, Allah'ın garantisindedir
Sabah namazı, günün ilk imtihanı, ilk ibadetidir. Dolayısıyla güne iyi başlayıp ilk imtihanı başarmalısınız ki, diğer imtihan ve tehlikelere karşı daha güçlü ve donanımlı olasınız.
Nitekim Peygamberimiz (a.s.m.),
"Kim sabah namazını kılarsa, Allah'ın garantisi altındadır." (Kütüb-i Sitte, 17/541)
buyurarak bu gerçeği belirtmiyor mu?
Sabah namazını kılarak, güne "Allah'ın garantisi" altında başlayan bir mü'min, artık ertesi güne kadar karşılaşacağı mücadele ve tehlikelerde büyük bir güven ve güç sahibidir.
Bir insan güne nasıl başlarsa, genellikle geceye kadar öyle devam eder. Güne iyi başlayan, nefis ve şeytana karşı giriştiği savaşta zafer kazanan bir mü'min yatıncaya kadar başarılı olacaktır.
2. Sabah namazının sünneti bile dünyadan hayırlı
Sabah namazı o kadar önemlidir ki, onun sünneti bile teheccüd namazından sonra en kuvvetli sünnettir. Hadiste,
"Sizi atlılar kovalayacak bile olsa sabah namazının iki rekât sünnetini terk etmeyin.",
"O, dünyanın tamamından hayırlıdır." buyrulmuştur. (Kütüb-i Sitte, 8/424)
Acaba sabah namazına engel gibi gösterilen hangi bahane, bir insanı düşmanların kovalamasından daha tehlikeli ve dünyanın tümünden daha değerli olabilir?
Namaza bahane gösterdiğimiz hangi sıkıntı, hangi tehlike, bizi düşmanların kovalaması kadar korkunç olabilir?
Bu durumda bile sabah namazını kılmamız emrediliyor. Çünkü, her şeyin sahibi Allah'tır. Onun emri yapıldıktan sonra hiçbir tehlike bize zarar veremez. Verse bile, görünüşte dünyamız yıkılmış, ama ahiretimiz kurtulmuş olur.
- Faniyi verip bakîyi kazanan zarar eder mi?
3. Hz. Ömer (ra) yaralıyken bile sabah namazını kıldı
Peygamberimizin (a.s.m.) güzide sahabeleri namaza öylesine önem verirlerdi ki, onun uğrunda hiçbir engel tanımaz, savaş, yaralanma, ölüm bile vız gelirdi.
Dünyada iken cennetle müjdelenenlerden Hz. Ömer (r.a.), kanlı bir suikaste uğramıştı. Yarasından kanlar akarken sabah namazını kılmış, namazı terk etmeyi aklından bile geçirmemişti.
Yine Hendek Savaşında yaralanan Sa'd bin Rebi (r.a.) için mescidin içinde çadır kurulmuş, kanları akarken orada namazını kılmış ve bu hal üzere vefat etmişti.
Şu müthiş olaya bakın:
Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı Zâturrikâ' Gazvesine çıkmışlardı. Bir yerde mola verildi ve Peygamberimiz Abbâd bin Bişr (r.a.) ile Ammar bin Yasir'i (r.a.) bir geçidin girişine nöbetçi tayin etti.
Bu iki zat geçidin ağzına gelince Ammar yattı, Abbâd ise namaz kılmaya başladı.
Onları izleyen bir müşrik, namaz kılan Abbâd'ın silüetini görünce derhal bir ok attı ve ok eliyle koymuşçasına hedefini buldu. Ancak Hz. Abbâd, oku eliyle çıkarıp namaz kılmaya devam etti. Müşrik onun namaz kılmaya devam ettiğini görünce okun isabet etmediğini sanarak tekrar ok attı. Derken üçüncü kez ok attı. Çünkü Abbâd namaz kılmaya devam ediyordu. Bir müddet sonra arkadaşı uyandı. Müşrik onların iki kişi olduklarını görünce kaçtı.
Ammar, arkadaşından akan kanları görünce:
"Sübhanellah! Sana ilk oku atınca beni niye uyandırmadın?" diye sordu.
Abbâd'ın verdiği cevaba dikkat edin kardeşlerim:
"Öyle bir sure okuyordum ki, kesmek istemedim." (Kütüb-i Sitte, 10/199)
Bu nasıl imandır, bu ne muhteşem teslimiyettir ki, vücuduna saplanan okları, bir iğneden farksız görüyor?
İşte sahabenin dünyasında namazdan daha önemli bir ibadet, ondan daha değerli bir davranış yoktu. Onun uğruna canlarını, mallarını, her şeylerini feda etmekten çekinmezlerdi.
4. Sabah namazının vakti güneş doğunca çıkar
Her namaz vakti, mühim bir inkılâp başı olduğu gibi, Allah'ın büyük bir tasarrufunun aynası ve o tasarruf içindeki İlâhî ihsanın mazharıdır.
Sabah namazının vakti de, çok mühim mesajları hatırlatmaktadır. Bu husus Sözler isimli eserde şöyle anlatılır:
"Fecir zamanı, tulûa kadar, evvel-i bahar zamanına, hem insanın rahm-ı mâdere düştüğü âvânına, hem semâvât ve arzın altı gün hilkatinden birinci gününe benzer ve hatırlatır ve onlardaki şuûnât-ı İlâhiyeyi ihtar eder." (Sözler, Dokuzuncu Söz, Dördüncü Nükte)
Demek ki, Sabah namazı vaktinin girmesinden güneşin doğuşuna kadar geçen zaman, ilkbahar zamanına, hem insanın anne karnına düştüğü ana, hem göklerin ve yerin altı günde yaratılmasından birinci gününe benzer ve hatırlatır ve onlardaki İlâhî şuunatı ihtar eder..
Görüldüğü gibi, sabah namazının vakti, "insan, dünya ve kâinat" ile ilgili çok önemli anları hatırlatmaktadır ki, bunlar hem mühim bir inkılâp başı, hem mühim bir tasarrufun ve İlâhî ihsanın mazharıdırlar.
Her namaz vakti gibi, sabah namazının vakti de çok mühimdir. Ne var ki, bazı Müslümanlar, sabah namazının vaktini bilmiyor ve önemsemiyor. Sanıyorlar ki, sabah namazı öğleye kadar kılınabilir. Oysa bu yanlıştır. Sabah namazının vakti, imsak vaktinde başlar, güneş doğunca biter.
Günde beş vakit namaz bizlere farz kılınmıştır. Sabah namazı da farz namazlardandır. Sabah namazı güneş doğmadan önce kılınır. Peki sabah namazı nasıl kılınır? Sabah namazında hangi sureler okunur? Rükuda neler okunur? Secdede neler okunur? İşte Saba namazının kılınışı ve sabah namazı hakkında her şey...
Takvimlerde yazan imsak vakti, sabah namazının başladığı ilk vakittir. Fakat faziletli olan, sabah namazını güneş doğmadan otuz-kırk dakika önce kılmaktır. Yine takvimlerde "güneş" diye belirtilen vakit, güneşin doğduğu ve sabah namazının vaktinin çıktığı anı gösterir.
Demek ki, sabah namazını mutlaka güneş doğmadan önce kılmak gerekir. Güneş doğduktan sonra sabah namazının ancak kazası kılınır. Bazı kimseler, "Güneş doğduktan sonra kılarsak borcumuzu öderiz, ama sevabı olmaz." diye düşünüyorlar. Bunun gerçekle bir ilgisi yoktur. Nasıl ki, yatsı ezanı okunduğunda akşam namazının vakti çıkar; güneş doğunca da sabah namazının vakti çıkmış olur. Bu yüzden mutlaka güneş doğmadan önce kalkıp kılmak gerekir.
Böyle olmasaydı, niçin Peygamberimiz (a.s.m.) ve arkasından gelen milyarlarca Müslüman, asırlardır sabahın karanlığında caminin yolunu tutuyor?Sabah Namazı, Güneş doğmadan önce kılınan farz bir namazdır. İmsak vaktinde de kılınabilir. Sabah Namazının farzında zammı sureleri uzun okumak daha faziletlidir.
Sabah namazı kılınışı, 2 rekat sünnet, 2 rekat farz olmak üzere toplam 4 rekât olarak kılınır. İki rekâtlı olan bütün vakit namazları, niyetleri dışında aynı şekilde kılınır. Sabah namazı kaç rekattır: farz ve sünnetle birlikte 4 rekattır.
Sabah Namazının İki Rekat Sünneti
1. Rekat
"Niyet ettim Allah rızası için Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
2. Rekat
Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
"Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız
Sabah Namazının İki Rekat Farzı
1. Rekat
"Niyet ettim Allah rızası için Sabah namazının iki rekat farzını kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
2. Rekat
Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
"Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.