Rusya o ülkeye gözünü dikti! Girmeye hazır...
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi ile düzenlediği ortak basın toplantısında Libya meselesine değindi.
İtalya'nın eski sömürgesi olan Libya için fikirlerini söyleyen Lavrov, Rusya’nın, Libya’daki sıkıntıların siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülmesine yardımcı olmaya hazır olduğunu söyledi.
Lavrov açıklamasında, "Biz Libyalıların kendi ülkelerinin geleceğini ulusal bir diyalog yoluyla belirleyebilmelerine izin verecek, genel olarak kabul edilebilir yaklaşımlar bulma gereğine inanıyoruz. Bölgedeki krizin, uluslararası hukukun genel kabul görmüş ilkelerine uygun olarak siyasi ve diplomatik yöntemlerle çözülmesine yardımcı olmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Çatışmanın Mevcut Durumu
Libya’da Şubat 2011’ de başlayan “Öfke Günü” gösterileri ile kısa zamanda tüm ülkeyi saran çatışma ortamı aktörlerin ve durumların değişmesi ile varlığını sürdürmektedir. Kaddafi’ye karşı başlatılan ayaklanma sonrasında muhalifler başarılı olmuş ve Kaddafi’yi devirerek Libya için yeni bir süreç başlatmışlardır. Kaddafi ve muhalifler arasında başlayan çatışma Kaddafi’nin devrilmesinin ardından ülkedeki otorite ve güvenlik boşluğu nedeniyle farklı çatışmalara evrilmiştir.
Günümüzde HIIK Çatışma Barometresi verilerine bakıldığında Libya’da halihazırda devam eden 3 çatışma vardır. Bunlar sırası ile milis kuvvetleri bulunan Kabileler arasındaki çatışmalar, Tobruk Temsilciler Meclisi ve Trablus Milli Genel Kongre arasındaki çatışma ve son olarak Barka’da Federalizm talep eden meclis ile hükümetin çatışması.
Bu veriler ışığında bir iç savaş olarak nitelendirilebilecek Trablus Meclisi ve Tobruk Meclisi arasındaki çatışma büyük öneme sahiptir. Mayıs 2014’te emekli General Halife Hafter’in Zintan merkezli milis gruplarla başlattığı “Onur Operasyonu” ve darbe girişimi, Trablus ve Misrata’daki devrimci gruplarla ortak hareket eden Trablus’taki merkezi yönetim tarafından engellenmişti. Ali Zeydan’ın Mart 2014’te başbakanlıktan azledilmesi ve Haziran 2014’te seçimlerin gerçekleştirilmesinin ardından iki başlı hükümetin temeli atılmıştı. İkinci hükümetin desteğini alan Hafter ise birliklerini ülkenin doğusundaki Tobruk’a çekmiş ve ülke iç savaşa sürüklemişti.
Libya’nın batısı Trablus’daki Milli Genel Kongre tarafından yönetiliyor ve Trablus’taki hükümetin askeri güçlerinin birleşmesi ile oluşan “Libya Şafağı” birliği ile askeri açıdan kontrolünü sağlıyor. Bu birliği büyük ölçüde Misrata başta olmak üzere Trablus ve Zaviye’den milis kuvvetler oluşturuyor. Aynı zamanda Geriyan ve Tuaregler de bu askeri birliğin içerisindeler.
Tobruk’taki hükümet ise Hafter’e bağlı özel kuvvetlerinin, İbrahim Cudran’a bağlı askerlerin, federalist Barka askerlerinin, Libya hava kuvvetlerinin ve Zintan ve Tebu aşiretlerinin milis kuvvetlerinden oluşan askeri birlikler ile bölgede kontrol sağlıyor.
Bu iki kutubun dışında, Derne ve Sirte’de IŞİD, Bingazi’de ise İslamcı milislerin ve birliklerin dahil olduğu Devrimci Şura Konseyi varlık göstermektedir. Askeri varlıklarını sürdüren çeşitli oluşumlar içerisinde şiddet içeren çatışmalar yaşanmaktadır.
Libya’da yaşanan bu durum dışarıdan liberal-seküler güçler ile İslamcı güçler arasında iktidarı ele geçirmek amaçlı bir çatışma olarak görünebilir. Fakat iki hükümetlilik dolayısı ile yaşanan iktidar çatışmasının yanı sıra yukarıda da bahsettiğimiz unsurlar da çatışmaların içerisine dahil oluyor. İdeolojik tabanda görülen bu çatışma, milis kuvvetler ve kabileler arasında kaynakların kullanımı, kaçakçılık yolları üzerinde hakimiyet, bölgeler ve şehirler arası güç mücadeleleri, etnik gruplar arasında çatışmalar ülkedeki çatışmaların kesintisiz olarak sürmesine neden olmaktadır.
İkidarı ele geçirmek adına sürdürülen mücadele, merkezi hükümetin gücünü tesis etmesini imkansızlaştırmıştır. Uluslararası aktörlerin duruma müdahil olmak istemeleri, çatışmalara sebep olan yerel sorunların merkezden kaymasına neden olmuştur. Bu durum Libya’da özellikle milis kuvvetler arasında ve kabileler arasında yaşanan çatışmaların derinliklerini artırmaktadır.
Bir taraftan çatışmalar sürerken diğer taraftan da özellikle BM öncülüğünde görüşmeler sürdürülüyor. Tobruk ve Trablus hükümetleri ile görüşmeler sürerken bu gelişmelere ülkenin diğer güçleri de kimi zaman destek verirken kimi zaman alınan kararları kabul etmiyor.
Bu görüşmeler çerçevesinde Ekim ayı içerisinde Libya’da barışı sağlamak adına önemli bir adım atıldı. Fiilen iki hükümet ile yönetilen ve çatışmaların sürdüğü Libya’da ortak bir hükümet tesisi için mütabakata varıldı. Aralık ayı içerisinde bir anlaşmaya varan Trablus merkezli Milli Genel Kongre ile Tobruk da yer alan Temsilciler Meclisi arasında anlaşma imzalandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.