Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Risk grubu hâlâ dışarıda dolaşıyor

Tehlike geçene kadar evde kalınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Osman Erk, “İstanbul’da 60 yaş ve üzeri risk grubunda olan 122 bin kişi toplu taşıma aracı kullanmış ve 1 günde 330 bin biniş gerçekleştirmiş. Bu şekilde salgınla olması gerektiği gibi mücadele etmek çok zor” dedi.
Risk grubu hâlâ dışarıda dolaşıyor
21 Mart 2020 10:19:00
Tehlike geçene kadar evde kalınması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Osman Erk, “İstanbul’da 60 yaş ve üzeri risk grubunda olan 122 bin kişi toplu taşıma aracı kullanmış ve 1 günde 330 bin biniş gerçekleştirmiş. Bu şekilde salgınla olması gerektiği gibi mücadele etmek çok zor” dedi.

HABER: ÖZLEM DOĞAN
Koronavirüs salgını dünyanın gündemini sarsmaya devam ediyor. Çin’in Wuhan kentinden başlayıp İran’a ve Batı’ya yayılıp İtalya’da ölümlere sebebiyet veren virüs Türkiye’de de 4 kişinin hayatına mâl oldu. Okulların ardından cafe, restoran gibi kalabalıkların toplandığı mekânların da kapandığı Türkiye’de koronavirüsle alakalı olarak evden çıkılmaması gerektiği yönünde uyarılar sık sık yineleniyor. Koronavirüse dair merak edilenleri İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Acil Dâhiliye Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk Milat’a değerlendirdi.

Mutasyona uğraması tehlikeyi katlıyor

Koronavirüs taşıyan bir hastanın virüsü en az 5-6 kişiye bulaştırabildiğini ifade eden Prof. Dr. Osman Erk, “Virüsün uzun kuluçka süresi hızla yayılmasına neden olan etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir hasta en az 5-6 kişiye virüsü bulaştırabiliyor. Mevsimsel grip etkenlerine göre öldürücülük olasılığı on kat daha fazla olmasına rağmen ebola, sars ve mers gibi daha önce salgın yapmış virüslere göre öldürücülük oranı düşük. Fakat çok hızlı yayılabilmesi ve mutasyona uğramış olması tehlikeyi çoğaltıyor” dedi.

Tecrit, test, takip çok önemli

Vakaların hızla yayılmaya devam ettiğini vurgulayan Erk, “Bizim en büyük handikaplarımızdan biri yeterince test yapamamamız oldu. Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre bundan sonra günde 15-20 bin test gerçekleştireceğiz. Bu hastalık yüzde 86 oranında herhangi bir bulgu ve belirti vermeden seyrediyor. Teşhis edilmiş 1 vakaya karşılık teşhis edilemeyen 5-6 vaka toplumda dolaşarak hastalığı yaymaya devam ediyor. Yapılması gereken en önemli önlem tecrit, insanların izole olmasıdır. Çin, 60 milyonluk eyaleti bir anda karantinaya alıp sokağa çıkma yasağı ilan etti. Bu son derece önemli. Aynı şekilde Güney Kore de karantina işlemlerini yoğun şekilde uygulayıp bol miktarda test yaptı. Tecrit, test, takip çok önemli” diye konuştu.

Risk grubu yüzünden mücadele zorlaşıyor

Türkiye’de 1 Mart itibarıyla yurtdışından Türkiye’ye gelen kişi sayısının 372 bin olduğuna dikkat çeken Erk, “Bunların bir kısmı tecrit edildi, umreden gelen 5 bin kişi ve diğer ülkelerden gelen 20 bin kişi karantinaya alınmış durumda ama bunların dışında evlerine gönderilip takip edilen çok sayıda insan var. Bu kişileri takip eden aile hekimi arkadaşlarımızın söylediğine göre aramalar neticesinde kişilerin evinde bulunmadıkları ve hala toplum içinde dolaştıkları ifade ediliyor. İstanbul’da 60 yaş ve üzeri risk grubunda olan 122 bin kişi toplu taşıma aracı kullanmış ve 1 günde 330 bin biniş gerçekleştirmişler. Bu şekilde salgınla olması gerektiği gibi mücadele etmek gerçekten çok zor” ifadelerini kullandı.

Evde kalın, güvenli mesafeyi koruyun

İtalya’daki ölüm sayısının Çin’deki ölüm sayısını geçtiğini belirten Erk, “Ölen kişilerin yaş ortalaması 80. En fazla ölüm hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalarında ortaya çıktı. Bu gerçekler ortada dururken Türkiye’de özelikle risk gurubundaki insanların toplum içinde dolaşmaya devam etmeleri hem kendi sağlıkları hem aile bireyleri hem de aynı şehirde, aynı ülkede yaşayan insanlar için çok ciddi riskler taşıyor. Bu salgın geçene kadar şu kritik dönemde evlerinde kalmaları gerekiyor. Mutlaka güvenli mesafe dediğimiz 1 metrelik mesafeyi korumak gerekiyor” şeklinde konuştu.

İtalya’nın yaşlı bir nüfusa sahip olduğu için ölüm vakalarının hızla arttığının altını çizen Erk, “Burada asıl risk grubu yaşlı nüfusu. İtalya’da 40 yaşın altında ölen sayısı 3 çünkü koronavirüs gençlerde belli belirsiz bir takım şikâyetlerle vaka seyrediyor. Bizim nüfusumuzun genç olması bu açıdan bir avantaj” dedi.

Hastalığın en büyük belirtisi nefes darlığı

Koronavirüste alarm belirtinin nefes darlığı olduğunu kaydeden Erk sözlerini şöyle sürdürdü: “İtalya’da en sık iki belirti yüksek ateş ve nefes darlığı olarak ortaya çıktı. Klasik olarak yüksek ateş öksürük ve nefes darlığı tek başına iki ya da üçlü olarak mevsimsel gripte de olabiliyor ama en etkin belirti nefes darlığıdır ve mevsimsel gripte bulunmaz. Koronavirüsün en belirgin özelliği akciğerleri tutmasıdır. Bu yüzden de oksijenlenmede yetersizliğe ve bozukluğa yol açmaktadır.”

Merkezi otoritelerin kurallarına uyun
Maskelerin usulüne uygun takılması gerektiğini altını çizen Erk sözlerini şöyle noktaladı: “Ne yazık ki maskeler yanlış takılıyor. Eldiven takıldıktan sonra ise maskeye, ağıza ve buruna dokunuluyor, bu da yanlış bir kullanım durumu. Okullar zorunlu tatil edildi. Bunun gezip şehir dışına çıkılacak bir tatil olduğunu düşünmemeliyiz. İtalyanlar bu hatayı yaptı ve çoğunluk cafelere, AVM’lere gitmeye devam etti. Hastalığın yoğun olarak çıktığı kuzey bölgelerinden güneye seyahat ettiler, bu da hastalığın yayılmasına yol açtı. Türkiye’de de sahil kasabalarına bir akın var. Oysa herkes yerinde, evinde kalmalı. Yeterli ve sağlıklı beslenmeliyiz. Merkezi otoritelerin koymuş olduğu kurallara uymak lazım. Gerekli önlemleri alırsak bu hastalığı yenebiliriz.”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin