Dolar (USD)
34.12
Euro (EUR)
38.10
Gram Altın
2876.41
BIST 100
9900.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Resmigeçit törenleri faşizmin ürünüdür

Hitler ve Mussolini gibi diktatörlerin dönemine bakıldığında kitlesel gösterilere, dev heykellere, ihtişamlı resmigeçit törenlerine ve bir takım pagan ritüellerine sıklıkla rastlamaktayız. Bu tür zihniyetlerde lider kutsallaştırılır ve özellikle küçük yaşlardan itibaren lidere sonsuz bir itaat kültürü empoze edilir.
Resmigeçit törenleri faşizmin ürünüdür
14 Ekim 2014 10:06:00
Hitler ve Mussolini gibi diktatörlerin dönemine bakıldığında kitlesel gösterilere, dev heykellere, ihtişamlı resmigeçit törenlerine ve bir takım pagan ritüellerine sıklıkla rastlamaktayız. Bu tür zihniyetlerde lider kutsallaştırılır ve özellikle küçük yaşlardan itibaren lidere sonsuz bir itaat kültürü empoze edilir.

Nihat Atsız'a göre; askerlik dersi nazari ve ameli olarak çoğaltılmalı ve ciddi tutulmalı. Talebe askeri kanunlara ve cezalara tabi olmalı ve mektep üniforması giymeğe mecbur edilmeli. Askerlik dersleri ile sporlar en mühim dersler haline getirmeli, liselerin müdürleri yüksek rütbeli subaylardan olmalı!

Adolf Hitler, "Kavgam" adlı kitabında "Propaganda güçlü bir silahtır ve hizmet ettiği amaca oranla değerlendirilir. Amaç; Alman milletinin hayat için mücadelesi olunca da en korkunç silahlar en insani silah haline gelir. Propaganda hitap ettiği zümrede en dar kafalıların dahi anlayabilecekleri bir seviyede olmalıdır" der. Propaganda birçok farklı yöntemlerle devreye sokulabilir. Bunlar ideolojik filmler, ihtişamlı resmigeçit törenleri, birtakım semboller, okul, medya, giyim şekli vs. olabilir. Propagandaların toplumda korkuyla karışık tuhaf bir hayranlık uyandırması beklenir. Hitler ve Mussolini gibi diktatörlerin dönemine bakıldığında kitlesel gösterilere, dev heykellere, ihtişamlı resmigeçit törenlerine ve bir takım pagan ritüellerine sıklıkla rastlamaktayız. Bu tür zihniyetlerde lider kutsallaştırılır ve özellikle küçük yaşlardan itibaren lidere sonsuz bir itaat kültürü empoze edilir. Örneğin Mussolini bunu üç cümleyle özetlemiştir: "İnan, itaat et ve savaş..."

"Ulus devletin doğuşu ile birlikte başlayan ve 20. yüzyılın ilk yarısında İtalyan faşizmini ve Alman nasyonal sosyalizmini ortaya çıkaran gelişme süreci sonunda iktidarın kaynağı ve dayanakları; ulusal sınırlar içinde sarsılmaz bir bütünlüğe, dışa kapalı ve totaliter devlet doktrinine ve bu doğrultuda katı ve buyurgan bir resmi ideolojiye sahip olmayı hedefleyen bir meşruiyet çerçevesine kavuşmuş; siyasi iradeyi yansıtan kavramlar, değerler, simgeler ve bunların toplumsal alanda ifade edilmesini sağlayan kutlama törenleri ve gösteriler bu kapsamda şekillenmiştir... Bu törenlerde oturma düzeninin ve kortej geçişinin katı ve ayrıntılı protokol ilkeleri ve askeru00ee disiplin kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi; militer imge ve biçimlerin idealleştirilmesi ve hiyerarşik örgütlenme anlayışının öne çıkarılması yoluyla otoriter siyasal kültürü besleyen bir altyapı oluşturur. Öte yandan verilen nutuklarda ekonomik gelişme ve kalkınma vurgusunun yapılması, silahlı birliklerin geçişi, askeru00ee teknolojide ulaşılan ilerleme düzeyini ortaya koymak üzere silah, tank ve uçakların resmigeçide dahil edilmesi, devletin rakiplerine, iç ve dış düşmanlarına karşı etkileyici bir güç gösterisi ve caydırıcılık unsuru olarak anlam kazanır."

"Bütünüyle "ideolojiler çağı" olarak nitelendirilebilecek olan 20'nci yüzyılın toplumsal ve siyasal ikliminde ulusal bayram kutlamalarının ve bu kapsamda yapılan törenlerin; otoriter siyasi rejimlerin ideolojik temellerini güçlendirme, kuruluş felsefelerini ve temel doktrinlerini kitlelere yayma ve iktidarlarının meşruiyetini pekiştirme açısından vazgeçilmez bir araç işlevi gördüğü şüphesizdir. Bu bağlamda, kuruluş yıldönümlerinin kutlandığı meydanlarda yapılan gösterilerde atılan sloganlar ve verilen nutuklarla resmi ideolojiye bağlılık ve rejime sadakat duygusunun kitlelere etkili bir biçimde empoze edilmesi, devrimci tezler etrafında birleşme ve kilitlenme çağrısının yapılması, rejimin varlığına yönelik potansiyel tehditlere ve rejim düşmanlarına karşı uyanık olma ve mücadele etme bilincinin aşılanması sağlanır.

Özellikle 19.yüzyıl faşizminin ilham kaynağını Spartalıların oluşturduğu söylenir. Çünkü Spartalıların en belirgin vasıfları aşırı disiplinli askeri örgütlenmeleriydi. Spartalılar daha küçük yaşlardan itibaren askeri disiplinle yetiştirilirdi. Çelimsiz, zayıf çocuklar atıl durumda bırakılır genç, sağlıklı ve gürbüz çocuklar vatan savunması için özel yetiştirilirdi. Gerek faşist liderler ve gerekse ideologları bu anlamda gençlere özel bir ilgi göstermişlerdir. Örneğin bizde Nihal Atsız" Türk Gençliği Nasıl Yetişir?" adlı makalesinde Sparta devletine benzer bir asker-ulus yaratmak amacı güden eğitim programı sunuyordu. Atsız: "İnsaflı düşünelim: Bir Türk çocuğuna güreş mi yakışır, yoksa aktörlük mü? Diye soruyor ve eğitim sürecinin bir zorunlu askerlik hizmeti haline getirilmesini öneriyordu. Buna göre; "askerlik dersi nazari ve ameli olarak çoğaltılmalı ve ciddi tutulmalıdır. Talebe askeri kanunlara ve cezalara tabi olmalı ve mektep üniforması giymeğe mecbur edilmelidir. "Ortaokulda milli sporlar başlamalı, kılıç, güreş, cirit gibi ananevi sporlarla, yüzücülük, kürekçilik vesaire gibi savaşa yardımcı sporlar birinci mevkii tutmalıdır. "Askerlik dersleri ile sporlar en mühim dersler haline getirmelidir. Hatta Atsız okullar birer kışla haline gelmeli, liselerin müdürleri yüksek rütbeli subaylardan olmalıdır teklifinde de bulunur vs.

Yarın: Tek Parti Dönemi Eğitim Programları