Dolar (USD)
34.42
Euro (EUR)
36.27
Gram Altın
2834.30
BIST 100
9389.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Reis'e teşekkür

Milli Akademisyenler Platformu, yardımcı doçentliğin kaldırılması çalışmalarını olumlu buldu: "Cumhurbaşkanımızın bu konuda YÖK'e ve rektörlere talimat vermesi son derece önemlidir. Hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem de konu hakkında özel hassasiyet gösteren YÖK Başkanımıza teşekkür ediyoruz"
'Reis'e teşekkür
02 Ağustos 2017 10:23:00
Milli Akademisyenler Platformu, yardımcı doçentliğin kaldırılması çalışmalarını olumlu buldu: "Cumhurbaşkanımızın bu konuda YÖK'e ve rektörlere talimat vermesi son derece önemlidir. Hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem de konu hakkında özel hassasiyet gösteren YÖK Başkanımıza teşekkür ediyoruz"

Neşat Gündoğdu / ANKARA

MİLLİ Akademisyenler Platformu'ndan "Yardımcı Doçentlik garabetine" dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tam destek ve teşekkür geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Millet'in Külliyesi'nde düzenlenen "İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı"nda YÖK Başkanı Yekta Saraç'tan ve rektörlerden "Yardımcı doçentlik uygulamasının kaldırılmasını" istemişti.

"Ülkemdeki rektörlerimizden de ricam var." diyen Erdoğan, talebini şu ifadelerle dile getirmişti:

"YÖK Başkanımız ile de bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum.."

Tam destek geldi

Cumhurbaşkanı'nın "Yardımcı Doçentlik" uygulamalarına bu sözlerle tepki göstermesinin ardından bir açıklama yayınlayan Milli Akademisyenler Platformu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve YÖK Başkanı Yekta Saraç'a gösterdikleri hassasiyet ve yakın ilgiden dolayı teşekkür etti.

Milli Akademisyenler Platformu'nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Yardımcı doçentlik aynı doçentlik ve profesörlük gibi bir öğretim üyesi kadrosu olmasına rağmen aralarındaki en önemli fark, yardımcı doçentlerin 2 veya 3 yıllığına atanabilmesi ve her görev süresinin uzatılması sürecinde 4 adet çalışma dosyası hazırlayarak jürilerden gelen raporlar ve üniversite yönetiminin inisiyatifi doğrultusunda tekrar görev süresinin uzatılmak zorunda oluşudur. Bu usul zaten birçok zorluklarla uğraşan ve bir öğretim üyesi olan yardımcı doçentleri yıpratmakta, yıldırmakta ve hatta mesleğe küstürmektedir. Ayrıca bu şekilde sürekli uzatılması gereken geçici bir kadroda olmak zaman zaman üniversite yönetimlerince 'görev yapmanızın inisiyatifi bizim elimizde' şeklinde örtükte olsa bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır."

NELER YAPILMALIDIR?

  • Halihazırda yardımcı doçent unvanıyla üniversitelerde en az iki sene görev yapan öğretim üyelerine doktora sonrası belli şartları karşılamak kaydıyla doçentlik unvanı doğrudan verilmelidir.
  • Doçentliğe atamalarda üniversitelerde görev yapmakta olan yardımcı doçent ünvanlı öğretim üyelerine kesinlikle mülakat yapılmamalıdır. YÖK'ten unvanı alan aday üniversiteye müracaat etmeksizin özlük haklarındaki ve kadrosundaki değişiklik eşzamanlı olarak yapılmalıdır.
  • Yardımcı doçentliğin ismi değiştirilebilir; fakat öğretim üyesi olma statüsü korunmalı ve geçici değil daimi kadro haline getirilmelidir
  • Doktorasını yeni bitirmiş ve henüz hiçbir üniversitede görev yapmamış mesleki tecrübesi ve doktora sonrası hiçbir yayını olmayan öğretim üyesi adaylarıyla, yardımcı doçent unvanıyla ve öğretim üyesi sıfatıyla yıllardır üniversitelerde görev yapanlar hocalar asla aynı konumda değerlendirilmemelidir. Zira böyle bir değerlendirme öğretim üyesi olarak görev yapan mevcut yardımcı doçentler için rütbe-i tenzilat anlamına gelir ki asla kabul edilemez.
  • Dil puanı uygulaması, alanlarında liyakat sahibi yardımcı doçentlerin önünde engel olarak durmaktadır. Bu konuda, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Hülasa Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere doçentlerin adaylarının önünün açılmasının memleketimizin her anlamda elini kuvvetlendireceği kesindir. Bilvesile yardımcı doçentlerin ve doktorasını yeni bitirmiş olanların sorunlarıyla hassaten ilgilenen ve gündem oluşturan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve sorunu hızlı bir şekilde kazanılmış hakları da en üst düzeyde gözeterek çözeceklerini beyan eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile ekibine teşekkür ediyoruz. Şimdiden öngörülen düzenlemenin memleketimiz ve tüm akademik camiamız için hayırlı olmasını dileriz."

    Neşat Gündoğdu / ANKARA

    MİLLİ Akademisyenler Platformu'ndan "Yardımcı Doçentlik garabetine" dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tam destek ve teşekkür geldi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Millet'in Külliyesi'nde düzenlenen "İslam Dünyası Yükseköğretim Alanının Oluşturulması Toplantısı"nda YÖK Başkanı Yekta Saraç'tan ve rektörlerden "Yardımcı doçentlik uygulamasının kaldırılmasını" istemişti.

    "Ülkemdeki rektörlerimizden de ricam var." diyen Erdoğan, talebini şu ifadelerle dile getirmişti:

    "YÖK Başkanımız ile de bunu konuşuyorum. Allah aşkına şu yardımcı doçentlik olayı nedir? Şunu bir gözden geçirin. Yardımcı doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanın kaç yerinde acaba yardımcı doçentlik var? Ben araştırdığım yerlerde doğrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmışlar. Bu, gerçekten ilmiye sınıfına bir paravan, engel oluşturuyor. Bunu aşmamız lazım ve aşacağımıza inanıyorum.."

    Tam destek geldi

    Cumhurbaşkanı'nın "Yardımcı Doçentlik" uygulamalarına bu sözlerle tepki göstermesinin ardından bir açıklama yayınlayan Milli Akademisyenler Platformu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve YÖK Başkanı Yekta Saraç'a gösterdikleri hassasiyet ve yakın ilgiden dolayı teşekkür etti.

    Milli Akademisyenler Platformu'nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Yardımcı doçentlik aynı doçentlik ve profesörlük gibi bir öğretim üyesi kadrosu olmasına rağmen aralarındaki en önemli fark, yardımcı doçentlerin 2 veya 3 yıllığına atanabilmesi ve her görev süresinin uzatılması sürecinde 4 adet çalışma dosyası hazırlayarak jürilerden gelen raporlar ve üniversite yönetiminin inisiyatifi doğrultusunda tekrar görev süresinin uzatılmak zorunda oluşudur. Bu usul zaten birçok zorluklarla uğraşan ve bir öğretim üyesi olan yardımcı doçentleri yıpratmakta, yıldırmakta ve hatta mesleğe küstürmektedir. Ayrıca bu şekilde sürekli uzatılması gereken geçici bir kadroda olmak zaman zaman üniversite yönetimlerince 'görev yapmanızın inisiyatifi bizim elimizde' şeklinde örtükte olsa bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır."

    NELER YAPILMALIDIR?

  • Halihazırda yardımcı doçent unvanıyla üniversitelerde en az iki sene görev yapan öğretim üyelerine doktora sonrası belli şartları karşılamak kaydıyla doçentlik unvanı doğrudan verilmelidir.
  • Doçentliğe atamalarda üniversitelerde görev yapmakta olan yardımcı doçent ünvanlı öğretim üyelerine kesinlikle mülakat yapılmamalıdır. YÖK'ten unvanı alan aday üniversiteye müracaat etmeksizin özlük haklarındaki ve kadrosundaki değişiklik eşzamanlı olarak yapılmalıdır.
  • Yardımcı doçentliğin ismi değiştirilebilir; fakat öğretim üyesi olma statüsü korunmalı ve geçici değil daimi kadro haline getirilmelidir.
  • Doktorasını yeni bitirmiş ve henüz hiçbir üniversitede görev yapmamış mesleki tecrübesi ve doktora sonrası hiçbir yayını olmayan öğretim üyesi adaylarıyla, yardımcı doçent unvanıyla ve öğretim üyesi sıfatıyla yıllardır üniversitelerde görev yapanlar hocalar asla aynı konumda değerlendirilmemelidir. Zira böyle bir değerlendirme öğretim üyesi olarak görev yapan mevcut yardımcı doçentler için rütbe-i tenzilat anlamına gelir ki asla kabul edilemez.
  • Dil puanı uygulaması, alanlarında liyakat sahibi yardımcı doçentlerin önünde engel olarak durmaktadır. Bu konuda, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Hülasa Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere doçentlerin adaylarının önünün açılmasının memleketimizin her anlamda elini kuvvetlendireceği kesindir. Bilvesile yardımcı doçentlerin ve doktorasını yeni bitirmiş olanların sorunlarıyla hassaten ilgilenen ve gündem oluşturan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve sorunu hızlı bir şekilde kazanılmış hakları da en üst düzeyde gözeterek çözeceklerini beyan eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile ekibine teşekkür ediyoruz. Şimdiden öngörülen düzenlemenin memleketimiz ve tüm akademik camiamız için hayırlı olmasını dileriz."

    En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin