Uzmanlar uyardı: Ramazanda sıvı dengesi ihmal edilmemeli
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya, ramazan ayında vücudun su ve sıvı dengesinin korunması gerektiğini belirterek, su ve sıvı ihtiyaçlarının karıştırıldığını söyledi.
Çay, komposto, ayran gibi içeceklerin vücudun su değil sıvı ihtiyacını karşıladığını ifade eden Kaya, "Suyun yeri farklı. Sağlıklı bir yetişkinin günlük 2 bin-2 bin 500 kalori gibi bir enerji alması gerekiyor. Dolayısıyla 2-2,5 litre kadar su ihtiyacı vardır. Ama sporcudur ya da aktif çalışan insandır, günlük 3 bin-4 bin kalori harcıyordur, bu bireyin su ihtiyacı çok daha fazladır." diye konuştu.
Prof. Dr. Kaya, sıvı ve su ihtiyacının karıştırıldığına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
"Sıvı almak su içmek demek değildir. Ona dikkat edeceğiz. Çay-kahve tüketimi. Tiryakilerimiz olacaktır. Ancak günlük kahveyi bir fincandan fazla tüketmemekte yarar var. Granül kahvede 3-4 fincanı geçmemekte yarar var. Vücuttan sıvı atımına neden oldukları için günlük su ihtiyacını daha da artıracaktır. Kişi gün içinde daha çok susuz, daha yorgun, halsiz ve bitap hissedecektir, vücudun su atımını artıracağı için. Buna dikkat etmemizde yarar olacaktır. Aşırı tuzlu ve aşırı yağlı yiyecekler tüketilmemeli. Sahurda mutlaka yumurta, peynir, domates, omlet, menemen gibi hafif yiyecekler tüketilmeli. Hamur işlerinin mümkünse tam tahıllı unlardan yapılmasını öneriyoruz. Yağda kızartılmazsa bu ağırlıkla susuzluk hissini daha da azaltacaktır. Birey için daha iyi olacaktır. Bir de tuzlu, aşırı şekerli yiyecekler su ihtiyacını artıracaktır. Vücut, hücreler arasındaki dengeyi sağlamak için daha fazla su içmek isteyecek. Sahurda içtiğimiz su da yetersiz kalabilir gün içinde. Mümkün olduğu kadar az tuzlu tüketmeye çalışacağız. Ağır tatlılar yerine meyvenin kendi şekeriyle yapılmış kompostoları tercih edeceğiz. Ayran tüketmekte yarar olabilir sıvı ihtiyacımızı karşılamak için."
Çok fazla çay tüketimini de tavsiye etmeyen Kaya, şunları kaydetti:
"Çay çok fazla tükettiğimiz zaman sahurda gün içinde vücudumuz susuz kalabilir. Çayın vücuttan idrar atıcı özelliği var. Eğer buna dikkat etmezsek vücut gün boyu su tüketemeyecek bir de çayla vücudumuzdan su atılırsa susuzluk hissini daha fazla yaşayacağız. Dolayısıyla gün içinde konsantrasyon güçlüğü ve baş ağrısı gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Mümkün olduğu kadar çayı çok fazla tüketmemeye çalışacağız sahur önünde. Ne zaman içelim çayı? İftardan sonra. İftarımızı açtıktan sonra ailemizle sohbet ederken çayımızı da alabiliriz çok fazla olmamak kaydıyla."
İftarda yemek öncesi içilen fazla su tüketimi tokluk hissi oluşturabilir. İftarın su ile açılabileceğini ancak yemekten önce çok fazla su tüketiminin midede şişkinliğe ve doygunluğa neden olabileceğini belirten Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yemek yeme isteğimizi kesebilir. Bu gün içindeki yorgunluğu, halsizliği giderebilir ilk etapta. Orucumuzu su ve çorbayla açalım. Daha sonra biraz bekleyelim. Vücut kendisini bir adapte etsin, tüm gün aç kalan bir vücut. Daha sonra biraz zaman verdikten sonra zeytin yağlı bir sebze, bu da az yağlı olsun, tuzlu olmaması gerekiyor. Bol sebze ve meyve tüketmemiz gerekiyor. Yine et, tavuk ve balık ürünlerini, kuru baklagil yemekleri iftar öğünümüzde almamızda yarar olacaktır. Suyu da yemeğimizi tükettikten sonra almamızda yarar olur. Kilo problemiyle mücadele ediyorsak yemekten önce aldığımız su iştahımızı kesecektir fazla yememize engel olabilir. Ama böyle bir sorunumuz yoksa sağlıklı bir vücuda sahipsek yemekten sonra yavaş yavaş içmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.