Rahmet ve Bereket Mevsimi Başlıyor
HAZIRLAYAN: SABRİ GÜLTEKİN BİR AYET
"Göklerive yeri yarattığı günde Allah'ın yazısına göre Allah katında ayların sayısı on iki olup, bunlardan dördü haram aylarıdır. İşte bu doğru hesaptır. O aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın ve bilin ki Allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir." (Tevbe, 9/36)
BİR HADİS
Sevgili Peygamberimiz, mübarek üç aylar için şöyle buyuruyor: "Receb Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümetimin ayıdır." (Buharu00ee)
Sözün özü
"Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir."
(Hz. Ebubekir)
ÜÇ AYLARIN FAZİLETİ
Kameru00ee takvimin yedinci, sekizinci ve dokuzuncu ayları olan Receb, Şaban ve Ramazan ayları gelenekte "Üç Aylar" diye adlandırılır. Bu üç ayda ayrıca Regaib, Berat, Miraç ve Kadir geceleri bulunmaktadır.
ÜÇ Aylar'a dinimizde son derece önem verilir. Müslümanlar adeta bu ayları iple çeker ve bu ayları değerlendirmek için azami gayret gösterirler. "Mübarek üç aylar" diye bilinen aylar bu şekilde hiçbir kaynakta yer almamasına rağmen Müslüman toplumlarda özel bir yeri vardır. Şüphesiz bu durum "onbir ayın sultanı" diye anılan Ramazanın çekim kuvvetinden dolayıdır. İslamu00ee-Hicri takvimin 7. ve 8. ayları olan Receb ve Şaban'ın diğer aylar arasında fonksiyonları Ramazan'dan önce gelmeleri ve böylece hazırlık dönemi olmaları hasebiyledir.
Müslümanlar için fırsat günleriRasulullah, Ramazan ayı dışında en fazla Receb ve Şaban aylarında oruç tutmuşlardır. Receb ayı girdiğinde de, "Allah'ım, bize Receb ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır" diye dua etmiştir. Bu üç ayda ayrıca Regaip, Berat, Miraç ve Kadir geceleri bulunmaktadır. Ramazan ayındaki farz orucun yanısıra Rasulullah, Receb ve Şaban aylarında da Müslümanları oruç tutmaya teşvik etmiştir.
Hz. Aişe bir rivayetinde konuyla ilgili şunları söyler: "Rasulullah senenin hiçbir ayında Şaban ayındakinden fazla oruç tutmaz ve şöyle buyururdu: Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, Allah da size asla bıkmış muamelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir." (Müslim)
Her geceyi Kadir Gecesi bilmeliYaşadığımız hayat çoğu zaman bize dünyaya asıl geliş gayemizi unutturabiliyor. Halbuki bizler, bizi asıl gayemizden uzaklaştıracak şeylere karşı sürekli teyakkuz halinde olmalıyız ve bunların yol bulup ruhlarımızı kendi ağlarına almasına fırsat vermemeliyiz.
Allah-u00fb Teala , önümüze bu günlerde altın bir fırsat koyuyor; üç aylar!u2026 Allah-u00fb Teala bu aylarda af ve mağfiretini, nimetlerini sağanak sağanak yağdırıyor. Receb, Şaban, Ramazan aylarının bütün gün ve geceleri sürpriz feyiz ve bereketlerle dopdoludur. Üstelik bu aylar içinde bulunan Regaib, Miraç, Beraat ve Kadir geceleri, hiçbir maddi ve dünyevi ölçü ile değerlendirilemeyecek kadar ilahi ikramlarla donatılmıştır.
İşte bu ölçüde Alah-u00fb Teala , sene içinde, biz kullarına, gönül dünyalarında adeta bir manevi hamle yapmaları adına özel gün ve geceler nasip etmiştir. O'na binlerce hamd-ü sena olsun. Bizim de bu günleri bir fırsat bilerek, çok iyi değerlendirmemiz gerekir. Aslında biraz gönül uyanıklığı dikkat ve samimiyetle bu günlerin ve gecelerin feyzinden yararlanabilirsek, manevi yoldaki pek çok eksiğimizi telafi edebilir ve kamil insan olma yolunda mesafeler kat edebiliriz.
Bol bol ibadet ve dua edilmeliRabbimizin üç ayları hakkımızda hayırlı kılması, Ümmet-i Muhammed'in sıkıntı ve ıstıraplardan kurtulması, bu mübarek gün ve geceleri nasıl değerlendirilmesi gerekiyorsa, o ölçüde ihya eden, onlardan azami istifade eden ve her gecesinde Kadir gecesi kıymetinde sevabın verildiği kullarından eylemesi niyazıyla: "Allah'ım! Receb ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır."(Ahmed Bin Hanbel, Müsned)
Üç ayların tamamını oruçlu geçirmek, Resulullah'ın uygulamaları arasında sayılmamıştır. Fakat kaza ve kefaret orucu bulunanlar bu aylarda tutabilirler. Üç ayların Ramazan'dan önceki iki ayında tutulan oruçların bir amacı da Ramazan'a hazırlanmaktır.
Yarın teşrif edeceğimiz "Üç Aylar"ın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.
RAGu00c2İB KANDİLİ - DUALARIN KARŞILIK BULDUĞU GECE
Regaib,Arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarfetmek demektir. Terim olarak Regaib, Türkçede kandil geceleri dediğimiz mübarek gecelerden biridir. Hicru00ee takvime göre, yedinci ay olan Receb'in, Müslümanlar arasında kutsal kabul edilen İLK CUMA GECESİdir.
Kandil geleneğinin geçmişiBu gecede Yüce Allah'ın rahmet, bağış ve yardımlarının dağıtıldığına inanılır. Müslümanlar arasında mübarek sayılan "Regaib" gecesi ibadetle ihya edilir. On sekizinci asırda, Regaib geceleri tekke ve zaviyelerde gösterişli törenlerle kutlanmaya başlandı. Tasavvuf ehli olan şairler, bu gece için "reğaibiye" adı verilen şiirler yazdılar. Bu şiirlerin bazıları bestelenerek yapılan törenlerde okundu. Diğer kandil gecelerinde olduğu gibi, Regaib kandillerinde de minarelere kandillerin asılması gelenek haline geldi. Halk arasında Regaib gecelerinde ibadet ve duada bulunma, geceyi kandil simidi ve şekerlemeleri ile kutlama adeti yerleşti. Bu gibi adetler, günümüzde de varlığını sürdürmektedir.
Tevbe ve istiğfarla yadedilmeliRegaib gecelerinde dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibadetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.