Vahyin sağanağa dönüştüğü mekanlar
Dinu00ee inanç güdülerek kutsal mekanlara gerçekleştirilen yolculuklar; en eski, en meşakkatli ve en uzun yolculuklar olarak daima tarih sayfalarında yerini almıştır. Bu yolculukların en önemlisi İslam dininin şartlarından olan "Hac"dır. Tarihu00ee olgusu Hz. İbrahim(a.s.)'e kadar uzanan bu yolculuk sayesinde dünya Müslümanları zaman ve mekan şuuruyla kendilerini yeniden keşfetme imkanı bulmaktadır. Bu yönüyle Hac; arınma ve dirilmenin miladıdır bir anlamda. Yaşadıkları ve sevdikleri her şeyi arkalarında bırakarak yeryüzünün çekim merkezine yönelenlerin "bilgelik şuuru" ve "sabır" azığıyla varacakları nihau00ee hedef arşın altında kurulmuş olan ilk ev Beyt-i u00c2tik'tir.
Şehirlerin anası Mekke'nin kalbi
Burası Allah'ın yeryüzündeki evi Beytullah'tır. Burası şehirlerin anası Mekke'nin kalbidir. Burası alemlere rahmet olarak gönderilen "Son Peygamber"in, aşkıyla yanıp tutuştuğu gurbetidir. Burası insanlığın hidayet ve bereket sembolüdür. Burası "ihtiyaçlılık bahçesi"nden "ihtiyaçsızlık bahçesi"ne açılan kapıdır. Burası hem mal hem de bedenleriyle cihad edenlerin; dağları, taşları, ovaları, vadileri, ırmakları, ummanları aşarak gölgesine sığındığı Kabe'dir. Dünya durdukça Yüce Rabbimizin, Resu00fblüne buyurduğu: "İnsanların içinde Hacc'ı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler." (22 / Hacc, 27) buyruğu artarak kabul görmeye devam edecek. İşte o buyruğun hayat bulacağı günlerin arefesindeyiz.
Vahyin sağanağa dönüştüğü mekanlar
Heyecan dorukta. Gidecek olanların gözlerindeki tarifsiz heyecan hem içe hem dışa akan rahmet damlalarıyla kendini derinden hissettiriyor. Ey kutlu çağrıya kulak verenler topluluğu; "Kutsal Topraklar"a ulaştığınızda göreceksiniz ki, sadece "menasikler" yetmiyor! Gezdiğiniz mekanların "mana" alemine de açılmanız gerekiyor; vahyin sağanağa dönüşüp yağdığı göğün altınaki "tevhid" merkezinin hazzını yaşayabilmek için. Aksi takdirde bu yolculuğu; gönlünüzü ve beyninizi yoran bir zulme dönüştürürsünüz. Allah'a misakınızı yenilemeden, Peygambere biatınızı tazelemeden, günahlarınızı yakamadan dönme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirsiniz!
Burası dünyadaki Mahşer Meydanı!
Görevlerimizi bilirsek, kınayıcılardan olmayız. Görevlerimizi bilirsek, hiç kimseyi davranışından dolayı yargısız infaza tabi tutmayız. O eksik oldu, bu eksik oldu diye sızlanmayız. Cennet'ül Baku00ee'yi, Uhud'u, Hira Nu00fbr'u... ziyaret, bidat denildiğinde kızmayız! Kabe'nin önünde saf tutarken namaz için; orada Şafii yok, Hanefi yok, Maliki yok, Hanbeli yok. Kadın yok, erkek yok. Orada sadece malı ve canıyla Yüce Rabbinin çağrısına iştirak eden "tevhid ordusu" var. Sizi oraya çeken "Kabe" onları da yakmakta. Unutmayın! Burası Vahy'in yağdığı göğün altındaki "Tevhid" merkezi. Burası dünyadaki Mahşer Meydanı! Ve buraya gelenlerin hepsi istisnasız; Peygamber Efendimizin Veda Haccında irad ettiği: "Arabın Arab olmayana üstünlüğü yok. Üstünlük ancak takva iledir" sözü gereği takvaya erenlerin ta kendileridir.
Sizin alışverişiniz Allah'la olsun!..
Bırakın istedikleri gibi saf tutsunlar... Bırakın istedikleri gibi namaz kılsınlar... Bırakın istedikleri gibi tavaf etsinler... Bırakın "tevhid"i istedikleri dilde haykırsınlar... Bırakın istedikleri gibi gözyaşı döksünler... Bırakın herkesi kendi haline, kendinizi de! Bırakın Ecyad Kalesi'nin yerinde yükselen "Zam Zam Towers"ları. Bırakın Kabe'yi kuşatan gökdelenleri! Burada sadece Allah'ı ve Hatem'ül Enbiya'yı düşünün.
Starbucks, Cartier, Tiffany, Topshop, fastfood markaları ve gökdelenler ihramlar içindeki milyonlarca insanı cezbetmek için çekişiyor Kabe'yle! Sizin alışverişiniz yer ve göklerin tesbih ettiğiyle olsun... Sizin alışverişiniz Kabe'yle olsun... Safayla olsun... Merveyle olsun... Cebel-i Nu00fbr Dağı'ndaki Hirayla olsun... Peygamberimizin hicret yolunda gözyaşı döktüğü Sevr Mağarası ile olsun...
Unutmayın! Unutup da sonra pişman olmayın!
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.