Dolar (USD)
34.35
Euro (EUR)
36.79
Gram Altın
2964.44
BIST 100
9184.82
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Rabia meydanının mirası: protesto kültürü

Rabia meydanının mirası: protesto kültürü
01 Ekim 2014 10:12:00

Mısır'da Siyonist güçlerin satın adlığı Mısır ordusu ve generalleri kendi halkına karşı acımasızca bir soykırım uyguladı. Şimdi ise ihvan mensuplarını hapislere atarak , idam cezaları vererek her darbe yönetiminin yaptığı klasik bir uygulama olan göz dağı verme ve sindirme operasyonunu uyguluyor. Hepimiz bu soykırım'ı , demokrasi karşı tutumu ve yapılan darbeye gönlümüzden lanet okuyor , Mısırlı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gücümüz yettiğince haykırmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda Türkiye de bir çok yürüyüş ,miting ve etkinlik düzenlendi. Kurulan Rabia platformu ile de bir görüş ortaya kondu ve bu görüş süreklilik arz edecek biçimde aralıklı olarak düzenlenen programlar ile destekleniyor.

Mısırdaki durum bize çok şey öğretti ve öğretmeye devam ediyoru2026

Bizler bu olaylardan önce Müslüman gençler olarak hiçbir zaman u2013 bir siyasi parti mitingi u2013 dışında bu kadar kalabalık olarak bir araya gelip protesto gösterisi yapamamış, yapamamıştık. Mısırda ki olaylar bizlere hakkımızı savunmayı öğretirken aynı zamanda '' haklıyken haksız duruma düşmeme '' duruşunu da nasıl yapabileceğimizi öğretti.

Onca tahrik ve öldürülen masum sivillere rağmen u2013 ki isteseler hemen silahlanabilirlerdi u2013 hiçbir şekilde tahrike kapılmadan sadece Rabia meydanına gelerek ve darbe karşıtı sloganlar atarak kırmadan , dökmeden haklı davalarını savunmaya devam ettiler . Demokratik eylem nasıl yapılırın '' manifesto '' sunun nasıl yazılabileceğini fiili olarak ihvan Mısır dan dünyaya ve bizlere öğretti.

Rabia olaylarının öncesinde ülkemizde haksızlığa bir çok defa maruz bırakılmış Müslüman kesim hak aramak maksadı içerisinde bir araya gelmekte büyük zorluklar yaşamaktaydı. Siyasi partilerin destek vermediği protestolar hemen hemen yok denecek kadar az sayıda insanın bir araya gelmesi ile başlıyor ve sona eriyordu. Topyekün bir duruş sergilemek bir eylem ve protesto kültürü oluşmadığından ötürü çoğu zaman mümkün olmuyordu. Bu olumsuzluğun sebepleri arasına Müslüman kesimin sürekli olarak rejim tarafından baskı altına alınması , laikliğe karşı bir tehdit olarak görülerek sindirme politikalarına maruz bırakılmalarıydı. Buna verilebilecek en güzel örnek ise Sivas ta yaşanan '' madımak '' olaylarının ihalesinin tamamı ile Müslüman kesime bırakılmış olmasıydı.

1960 yılında bu ülkenin başbakanı onca hizmetine ve halkın sevgisine rağmen göz göre göre asılırken bir çay bardağı dahi kırılmadı bu ülkede ! Sanki her şey o kadar normalmiş gibi radyodan şarkılar , türküler çalındı.

80 darbesinde gencecik insanlar dar ağacına çıkarken kimse ağzını açıp bir dakika bile demedi , diyemedi ...

Belki de tek başına örnek bile her şeyi anlamamız açısından yeterli olabilecektir. Halk kendi seçtiği başbakan fiili olarak görevden darbe ile alaşağı edilmesine ses çıkarmamış , çıkaramamıştı. Sonrasında Menderes ' in idamı ile son bulan olaylar silsilesinde halk korku ve baskı ile sindirilmiş , bir şekilde kenara çekilerek hiçbir şeye karışmamayı tercih etmişti.

Demek ki neymiş ?

Gerektiğinde tankların önüne de yatmak gerekirmiş ; tıpkı ihvan'nın Mısır'da yaptığı gibi u2026

Rabia meydanı bizlere artık hakkımızı demokratik yollardan protesto ederek nasıl savunacağımızı öğretmiş , bu ülkedeki Müslüman gençlere eylem kültürünü ayan beyan göstermiştir. Saraçhane meydanında ve ülkenin dört bir yanında toplanan islamı referans alan ve ümmet bilinci taşıyan gençler ihvan 'ın bu onurlu duruşu sayesinde kendilerinde ümmet aidiyeti bulabilmiş ve bir özüne dönüşün fidanları saraçhane 'de atılmıştır.

Müminlerin en büyük silahı olan dua yı hep birlikte nasıl bir kitlesel silaha dönüştürebileceğimizi öğrendik bu süreçte . Meydanlarda hep birlikte kılınan teheccüd namazları , hep birlikte açılan eller ve dualar u2026

Çok şey öğretti Rabia bizlere , çok şey u2026.

Müslüman kimliğimizin ve ümmet kardeşliğinin her şey den önce gelmesi gerektiğinden tutunda , en temel demokratik hak olan protestonun hukuk kuralları içerisinde nasıl yapılacağına kadar birçok şeyi bu süreçte öğrenmiş olduk.

Bu vesile ile ülkemiz de protesto eylemlerinin her seferinde anarşist ve Vandal bir eyleme dönüştürülmeden nasıl neticelendirilebileceğini de öğrenmiş olduk. Ülkemiz de ne yazık ki bir hak arayışı olarak başlayan her muhalif eylem , kışkırtılmalar sonucunda çığırından çok rahat bir şekilde çıkarak amacından sapabiliyor. Amacından sapan ve taşkınlıklara sebebiyet veren bu eylemler yüzünden gerçekten hak aramak maksadı ile oraya gelmiş olan vatandaşlarımız bir kez daha mağdur durumuna düşmekten kurtulamıyorlar.

Şüphesiz gezi eylemini yapan arkadaşlarımızı da çok şey öğretmiştir . Vazndalizmin esiri olarak , vatandaşın malını yakıp yıkarak , devlete zarar vermeyi hedef alarak yapılan bir eylemin nasıl etik olmadığını ve meşruiyetini yitirdiğinin umarım ki farkına varmış olsunlar.

Çünkü gezi ye toplanan kalabalığın binlercesi Rabia meydanına toplandı ve onlara biber gazı değil , ateşli silah mermileri ve top mermileri isabet etti ! Fakat onlar o meydan da toplanı dua etmekten başka hiçbir şey yapmadılar . Yakmadılar , yıkmadılar u2026 Sadece haklarını aramak için oradaydılar ve sadece haklarını aradılar.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin