Psikolojiyi onarma ayı
HAZIRLAYAN: SABRİ GÜLTEKİN - [email protected]
Günün Ayeti 'Her nefis ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı mutlaka verilecektir. Kim ateşten kurtarılıp cennete sokulursa, o muhakkak kurtuluşa ermiştir. Zaten dünya hayatı aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir.' (u00c2l-i İmran, 185)
Günün Hadisi 'Kalbinde hardal tanesi kadar kibir, büyüklenme olan kişi Cennete giremeyecektir. Yine kalbinde bir hububat ağırlığında iman olan kimse de Cehenneme girmeyecektir.' (Müslim, İman 31)
Ramazan'ın manevi olarak değeri çok yüksek bir ay olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatr - Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Ramazan'ın anlamıyla insanın hayatının anlamının örtüştüğünü söyledi.
Tarhan, 'İnsan hayatında 'dur, düşün, yap' demesi gerektiği dönemler vardır. Öyle ki son yıllardaki pozitif psikoloji çalışmalarında bu vurgulanan bir durum. Bu, kişide farkındalık oluşturması açısından önemli. Kişi özeleştiri yaparak hayatını programlayıp, planlar ve ona göre davranır. Kimileri sanır ki insan hayatı dünya hayatıyla sınırlı. Parantez sonrası dönem de var. Ramazan ayıyla birlikte yaşamınızı ilahi hedefe uygun hale getiriyorsunuz. Ramazan manevi ticaret ayı, şölen gibi değerlendirilmeli. Asırlardır devam eden kültürel aktarımda Ramazan'ın yeri büyük. Kültürümüze, genetik kodlarımıza yerleşmiş adeta Ramazan' diye konuştu.
Bir arada zaman geçirmek için fırsat
Ramazan'ın çocuklar üzerindeki etkisine de dikkat çeken Tarhan, 'Mesela günlük telaşta olan ebeveynler, rutin hayatlarında çocuklarına yeteri zamanı ayıramayabiliyor. Ama Ramazan'da öyle olmuyor. Birlikte iftar edip sahura kalkıyorlar. Bir arada zaman geçirme fırsatı sunuyor Ramazan anne, baba ve çocuklara. Bu durum da çocuğa ailesince daha fazla önem verildiği hissini oluşturuyor. Ramazan'da aile bağları güçleniyor. Merhamet, şefkatli olmak ve insanları sevmek gibi değerlerin çekimi cazibesi oluşuyor. Bu çocukların zihin haritalarının derinliklerine yerleşiyor bir tohum gibi ilerleyen dönemlerde şekilleniyor.
Çocuğa iyi ahlakı ve güzellikleri öğretme noktasında Ramazan ayı yine bir fırsat. İleri yaşta kalıcı etki yapar çocukta. Çünkü bilginin kalıcı olması için duygunun eklenmesi gerekir bilgiye. Duyguyla birleşen bilgi inanca dönüşüyor. 4-6 hafta arası alışkanlık, 6 ay geçince de kişilik halini alıyor. Ramazan'ın 1 ay olması bu anlamda anlamlı.' ifadelerini kullandı.
Kişi doğanın hız ve ritmine uyuyor
Ramazan ayının iç disiplin sağladığını kaydeden Tarhan, 'İstatistiklere bakıldığında Ramazan ayının insan sağlığı üzerindeki etkisini görmemek mümkün değil. Normal günlerde alkol kullananların Ramazan ayında yüzde 50 oranında alkolü terk ettikleri gözleniyor. Bu arada kişinin karaciğeri de dinlenmiş oluyor ve sağlığına katkı sağlıyor. 1 aylık mola fiziksel olarak fayda sağlıyor kişiye. Yine suç oranları istatistikleri göz önünde bulundurulduğunda ciddi oranlarda düşüşler meydana geldiği görülüyor. Sosyal bağların güçlendiği, beslendiği bu ayda kişi zaman kavramıyla da tanışıyor. Kişi doğanın hız ve ritmine uyuyor. Bu anlamda Ramazan iç disiplin sağlıyor. Mesela kişi yeme dürtüsünü kontrol edemiyor. Obezite ile mücadelede de önemli ay. Yeme dürtüsünü eğitmek için ciddi fırsat haline dönüşebiliyor Ramazan.' şeklinde konuştu.
Bu ay kendini görebilene ayna
Ramazan'ın kişinin psikolojine etkisine de değinen Tarhan, şu değerlendirmede bulundu: 'Ramazan kişinin aslında kendisine ayna olacağı bir ay. Kişi kusurlarını görecek, hata ve yanlışlarından dersler çıkaracak. Kırdığı kalpleri düzeltemeye çalışacak. Aile bağlarını yeniden güçlendirecek. Arkadaşlık ilişkilerini onaracak. Bu bakımdan da Ramazan'ın insanın psikolojik hayatını onarma ayı olduğu görülecek. Bu ayda sabır ve şükür de önem kazanır. Kişi sabreder, şükreder bu ayda. Bu iki kelime inanç sistemi ve değerlerimizde vurgulanan kelimeler.
Yardım, mutluluk hormonu salgılatır
Duygusal beyin çalışmalarında beyine bu kelimelerinin etkisinin ölçümleri yapılabiliyor. Öyle ki beyinde sebatlılıkla ilgili bazı alanların güçlendirilmesi gerekiyor. Ramazan da sebatlılık için uygun bir zaman. Burada bir bakıma nefis terbiyesi, egonun eğitimi gündeme geliyor. İnançlarının gereği yapılınca eğitimden geçmiş oluyor kişi. Bunun bilimsel temeli var beynin sebatlılıkla ilgili alanlarını güçlendiriyor. Kişisel gelişimin en güzel uygulanacağı ay Ramazan. Kişi Ramazan'da vermeyi de öğreniyor. Yardım edince mutluluk hormonu salgılanıyor.'
TÜRK KAHVESİ her derde şifa
Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, 'Türk kahvesi açlık hissini bastırma özelliğine sahiptir' dedi. Gıda Mühendisliği Gıda Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gürsoy, yaptığı açıklamada, Türk kahvesi ile limonata ve hurmanın açlık hissini azaltan yiyecek ve içecekler arasında olduğunu belirtti. Ramazan ayında nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda bilgi veren Gürsoy, iftar zamanı açlığı gidermek adına hızla yemek yenerek, açlık durumunun giderilmesine çalışıldığını ifade etti. Gürsoy, bir insanın 2-3 gün boyunca hiç gıda almadan kendini idare edebilecek enerjiyi depolayabildiğine dikkati çekerek, 'Önerim öncelikle iftarda acele etmeden yavaş bir şekilde ve çorba gibi hafif şeylerle yemeğe başlanması ve bir süre durduktan sonra ana menüdeki yiyecekler yenmelidir' dedi. Türk kahvesinin, açlık hissini bastırma özelliğine sahip olduğunu kaydeden Gürsoy, 'Lifli gıdaların ortak özelliklerinden biri açlık hissisini bastırmasıdır. Türk kahvesi de lifli bir besin olduğu için açlık hissini bastırır. Uyarıcı bir özelliğe sahip ve içinde kafein bulunmasından dolayı nerede, nasıl kullanılması konusunda bilinçli olunmalı. Türk kahvesinin içilmesinin ardından uyumakta güçlük çekileceği de göz önünde bulundurulmalı' diye konuştu.
Ramazan İlmihali
Daha önceki günlerde değindiğimiz gibi, Oruç, Hz. Adem'in şeriatıda dahil bütün peygamberlerin şeriatlerinde vardır. İlk olarak Hz. Adem'e emredilmiştir. İslam'ın beş temelinden biri olan Ramazan orucunun rahmet günlerini idrak ediyoruz. Orucun çeşitleri vardır. Kısaca bunlara da değinip bilgilerimizi tazeleyelim.
Farz olan oruç: Ramazan ayında tutulan oruç.
Vacib olan ORUÇ: Adak oruçları ve bozulan nafile oruçlarını kaza etmek.
Sünnet olan oruçlar: Muharrem ayının dokuz ve onuncu veya on ile on birinci günleri oruç tutmak.
Müstehab olan oruç: Pazartesi, perşembe günleri ile Şevval ayının ilk altı günü oruç tutmak müstehabtır.
Mekruh oruçlar: Yalnız Cuma ile Cumartesi günü ile Muharrem'in onuncu günü tutulan oruç.
Haram olan oruçlar: Ramazan Bayramı'nın birinci günü ile Kurban Bayramı'nın dört günü oruç tutmak haramdır.
KASTEN ORUÇ BOZMANIN HÜKMÜ
Oruçlu olduğunu bilerek yemek yemek cinsi ilişkide bulunmak sigara içmek oruçu bozar ve keffaret gerektirir.
Keffaret
Bozulan bir günlük Ramazan orucu yerine 60 gün oruç tutmak veya 60 fakiri doyurmak.
Kaza
Bozulan oruçun yerine gününe gün oruç tutmak. Unutarak yemek yemek, ağızdan gelen balgamı yutmak, boğazına toz girmek dişleri arasında sahurdan kalan nohut tanesinden küçük olan şeyi yutmak, kendi elinde olmadan kusmak kan aldırmak sürme çekmek bunlar oruçu bozmaz.
Orucu bozan ve kaza gerektiren şeyler
Çiğ olsa bile pirinç yemek, yemek yemesi adet olmayan bir şeyi yutmak, çok fazla tuz yemek, taş demir toprak yutmak, burnuna ilaç çekmek, kulağın içine su damlatmak, unutarak yedikten sonra orucu bozuldu sanıp yemek, bunlar veya buna benzer şeyler oruçu bozar ve kaza gerektirir.
Esma-ül Hüsna
EL-KAHHAR: Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim.
EL-VAHHAB: Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan.
EL-REZZAK: Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
Fıkıh Penceresi - DOÇ. DR. MUSTAFA TEKİN
Yolcu olanlar oruç tutar mı?
- 15 günden fazla olmamak üzere ikamet ettiği yerin 90 km. ötesine giden kimseye yolcu denir. Yolculara isterlerse oruç tutmama ruhsatı (izni) İslam dinince tanınmıştır. Oruç tutmadıkları taktirde, tutamadıkları gün sayısınca daha sonra bu oruçlarını kaza ederler. Ancak yolcular, isterlerse Ramazan ayında oruçlarını tutabilirler.
Hamile kadınların oruç tutması gerekir mi?
- İslam, hamile olan kadınlara oruç tutmama izni tanımıştır. Özellikle oruç tuttukları taktirde bebekleri zarar görecekse, hamilelikleri boyunca oruç tutmamalıdırlar. Bu zararlardan uzak, hamileliğin ilk aylarında ise kişi isterse oruç tutabilir. Bir mahzuru yoktur. Tutamadığı gün sayısınca hamilelikten sonra uygun zamanda bu oruçlarını kaza eder.
Doktorunuzdan Tavsiyeler - PROF. DR. SEFA SAYGILI
Oruç vücudu temizler
Ramazan'la birlikte bütün sistemlerimiz istirahate çekilecek, adeta yenilenecektir. Vücudumuzun iç ortamında biriken vücut için zararlı olan atık maddeler, pigmantlar, toksinler (zehirli maddeler), organların üzerinde ve içinde biriken fazla yağlar oruçla vücuttan eritilerek ve atılarak temizlenirler.
Oruç, manevu00ee bedenimizi de kirlerden temizler. Nefsimize yapışmış olan cimrilik, müsriflik, bencillik, zamanı boşa harcama, aşırı yeme, düşünmeme, sabırsızlık, sebatsızlık gibi davranış bozukluklarını da temizler. Böylece kendimize daha hakim ve başkalarına daha açık, dertlinin ve karnı doymayanın içinde bulundukları durumu daha iyi anlayan, daha şefkatli biri haline geliriz.
Kısacası Ramazan hem bedenimizi hem de davranış ve alışkanlıklarımızı olumlu anlamda değiştirir, yeniler.
Ramazan, biyolojik bedenimizi toksinlerden temizlerken, davranışlarımızı da güzelleştirerek nefsimizi terbiye eder.
Tebessüm
Bunları Ramazan'a sakla
Vaktiyle adamın birisi her şeyin en güzelini bir yana ayırır, 'Hanım bunu Ramazan'a sakla' dermiş. Gel zaman git zaman Ramazan ayı gelmiş, güzel güzel yemekler pişmeye, iftar sofraları dolup taşmaya başlamış.
Günlerden bir gün kapıya bir dilenci gelmiş ve Allah için bir yardım istemiş.
Kadın:
'Adın ne senin?' demiş.
'Ramazan'
'Ramazan mı? Dur öyle ise...'
Evde ne kadar ayrılmış güzel yiyecek, içecekler varsa kaplara doldurmuş.
'Al git bunları, bizim bey sana saklıyordu' demiş.
Mani
Kavuştuk Ramazan'a,
Hem de büyük ihsana,
Bu ayda oruç tutmak,
Huzur verir insana
Maniler çiçeklidir
Birbirine eklidir
Davulcunun daveti
Mutlaka böreklidir
HAZIRLAYAN: SABRİ GÜLTEKİN - [email protected]
Günün Ayeti "Her nefis ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı mutlaka verilecektir. Kim ateşten kurtarılıp cennete sokulursa, o muhakkak kurtuluşa ermiştir. Zaten dünya hayatı aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir." (u00c2l-i İmran, 185)
Günün Hadisi "Kalbinde hardal tanesi kadar kibir, büyüklenme olan kişi Cennete giremeyecektir. Yine kalbinde bir hububat ağırlığında iman olan kimse de Cehenneme girmeyecektir." (Müslim, İman 31)
Ramazan'ın manevi olarak değeri çok yüksek bir ay olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatr - Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Ramazan'ın anlamıyla insanın hayatının anlamının örtüştüğünü söyledi.
Tarhan, "İnsan hayatında 'dur, düşün, yap' demesi gerektiği dönemler vardır. Öyle ki son yıllardaki pozitif psikoloji çalışmalarında bu vurgulanan bir durum. Bu, kişide farkındalık oluşturması açısından önemli. Kişi özeleştiri yaparak hayatını programlayıp, planlar ve ona göre davranır. Kimileri sanır ki insan hayatı dünya hayatıyla sınırlı. Parantez sonrası dönem de var. Ramazan ayıyla birlikte yaşamınızı ilahi hedefe uygun hale getiriyorsunuz. Ramazan manevi ticaret ayı, şölen gibi değerlendirilmeli. Asırlardır devam eden kültürel aktarımda Ramazan'ın yeri büyük. Kültürümüze, genetik kodlarımıza yerleşmiş adeta Ramazan" diye konuştu.
Bir arada zaman geçirmek için fırsat
Ramazan'ın çocuklar üzerindeki etkisine de dikkat çeken Tarhan, "Mesela günlük telaşta olan ebeveynler, rutin hayatlarında çocuklarına yeteri zamanı ayıramayabiliyor. Ama Ramazan'da öyle olmuyor. Birlikte iftar edip sahura kalkıyorlar. Bir arada zaman geçirme fırsatı sunuyor Ramazan anne, baba ve çocuklara. Bu durum da çocuğa ailesince daha fazla önem verildiği hissini oluşturuyor. Ramazan'da aile bağları güçleniyor. Merhamet, şefkatli olmak ve insanları sevmek gibi değerlerin çekimi cazibesi oluşuyor. Bu çocukların zihin haritalarının derinliklerine yerleşiyor bir tohum gibi ilerleyen dönemlerde şekilleniyor.
Çocuğa iyi ahlakı ve güzellikleri öğretme noktasında Ramazan ayı yine bir fırsat. İleri yaşta kalıcı etki yapar çocukta. Çünkü bilginin kalıcı olması için duygunun eklenmesi gerekir bilgiye. Duyguyla birleşen bilgi inanca dönüşüyor. 4-6 hafta arası alışkanlık, 6 ay geçince de kişilik halini alıyor. Ramazan'ın 1 ay olması bu anlamda anlamlı." ifadelerini kullandı.
Kişi doğanın hız ve ritmine uyuyor
Ramazan ayının iç disiplin sağladığını kaydeden Tarhan, "İstatistiklere bakıldığında Ramazan ayının insan sağlığı üzerindeki etkisini görmemek mümkün değil. Normal günlerde alkol kullananların Ramazan ayında yüzde 50 oranında alkolü terk ettikleri gözleniyor. Bu arada kişinin karaciğeri de dinlenmiş oluyor ve sağlığına katkı sağlıyor. 1 aylık mola fiziksel olarak fayda sağlıyor kişiye. Yine suç oranları istatistikleri göz önünde bulundurulduğunda ciddi oranlarda düşüşler meydana geldiği görülüyor. Sosyal bağların güçlendiği, beslendiği bu ayda kişi zaman kavramıyla da tanışıyor. Kişi doğanın hız ve ritmine uyuyor. Bu anlamda Ramazan iç disiplin sağlıyor. Mesela kişi yeme dürtüsünü kontrol edemiyor. Obezite ile mücadelede de önemli ay. Yeme dürtüsünü eğitmek için ciddi fırsat haline dönüşebiliyor Ramazan." şeklinde konuştu.
Bu ay kendini görebilene ayna
Ramazan'ın kişinin psikolojine etkisine de değinen Tarhan, şu değerlendirmede bulundu: "Ramazan kişinin aslında kendisine ayna olacağı bir ay. Kişi kusurlarını görecek, hata ve yanlışlarından dersler çıkaracak. Kırdığı kalpleri düzeltemeye çalışacak. Aile bağlarını yeniden güçlendirecek. Arkadaşlık ilişkilerini onaracak. Bu bakımdan da Ramazan'ın insanın psikolojik hayatını onarma ayı olduğu görülecek. Bu ayda sabır ve şükür de önem kazanır. Kişi sabreder, şükreder bu ayda. Bu iki kelime inanç sistemi ve değerlerimizde vurgulanan kelimeler.
Yardım, mutluluk hormonu salgılatır
Duygusal beyin çalışmalarında beyine bu kelimelerinin etkisinin ölçümleri yapılabiliyor. Öyle ki beyinde sebatlılıkla ilgili bazı alanların güçlendirilmesi gerekiyor. Ramazan da sebatlılık için uygun bir zaman. Burada bir bakıma nefis terbiyesi, egonun eğitimi gündeme geliyor. İnançlarının gereği yapılınca eğitimden geçmiş oluyor kişi. Bunun bilimsel temeli var beynin sebatlılıkla ilgili alanlarını güçlendiriyor. Kişisel gelişimin en güzel uygulanacağı ay Ramazan. Kişi Ramazan'da vermeyi de öğreniyor. Yardım edince mutluluk hormonu salgılanıyor."
TÜRK KAHVESİ her derde şifa
Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nevcihan Gürsoy, 'Türk kahvesi açlık hissini bastırma özelliğine sahiptir' dedi. Gıda Mühendisliği Gıda Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gürsoy, yaptığı açıklamada, Türk kahvesi ile limonata ve hurmanın açlık hissini azaltan yiyecek ve içecekler arasında olduğunu belirtti. Ramazan ayında nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda bilgi veren Gürsoy, iftar zamanı açlığı gidermek adına hızla yemek yenerek, açlık durumunun giderilmesine çalışıldığını ifade etti. Gürsoy, bir insanın 2-3 gün boyunca hiç gıda almadan kendini idare edebilecek enerjiyi depolayabildiğine dikkati çekerek, 'Önerim öncelikle iftarda acele etmeden yavaş bir şekilde ve çorba gibi hafif şeylerle yemeğe başlanması ve bir süre durduktan sonra ana menüdeki yiyecekler yenmelidir' dedi. Türk kahvesinin, açlık hissini bastırma özelliğine sahip olduğunu kaydeden Gürsoy, 'Lifli gıdaların ortak özelliklerinden biri açlık hissisini bastırmasıdır. Türk kahvesi de lifli bir besin olduğu için açlık hissini bastırır. Uyarıcı bir özelliğe sahip ve içinde kafein bulunmasından dolayı nerede, nasıl kullanılması konusunda bilinçli olunmalı. Türk kahvesinin içilmesinin ardından uyumakta güçlük çekileceği de göz önünde bulundurulmalı' diye konuştu.
Ramazan İlmihali
Daha önceki günlerde değindiğimiz gibi, Oruç, Hz. Adem'in şeriatıda dahil bütün peygamberlerin şeriatlerinde vardır. İlk olarak Hz. Adem'e emredilmiştir. İslam'ın beş temelinden biri olan Ramazan orucunun rahmet günlerini idrak ediyoruz. Orucun çeşitleri vardır. Kısaca bunlara da değinip bilgilerimizi tazeleyelim.
Farz olan oruç: Ramazan ayında tutulan oruç.
Vacib olan ORUÇ: Adak oruçları ve bozulan nafile oruçlarını kaza etmek.
Sünnet olan oruçlar: Muharrem ayının dokuz ve onuncu veya on ile on birinci günleri oruç tutmak.
Müstehab olan oruç: Pazartesi, perşembe günleri ile Şevval ayının ilk altı günü oruç tutmak müstehabtır.
Mekruh oruçlar: Yalnız Cuma ile Cumartesi günü ile Muharrem'in onuncu günü tutulan oruç.
Haram olan oruçlar: Ramazan Bayramı'nın birinci günü ile Kurban Bayramı'nın dört günü oruç tutmak haramdır.
KASTEN ORUÇ BOZMANIN HÜKMÜ
Oruçlu olduğunu bilerek yemek yemek cinsi ilişkide bulunmak sigara içmek oruçu bozar ve keffaret gerektirir.
Keffaret
Bozulan bir günlük Ramazan orucu yerine 60 gün oruç tutmak veya 60 fakiri doyurmak.
Kaza
Bozulan oruçun yerine gününe gün oruç tutmak. Unutarak yemek yemek, ağızdan gelen balgamı yutmak, boğazına toz girmek dişleri arasında sahurdan kalan nohut tanesinden küçük olan şeyi yutmak, kendi elinde olmadan kusmak kan aldırmak sürme çekmek bunlar oruçu bozmaz.
Orucu bozan ve kaza gerektiren şeyler
Çiğ olsa bile pirinç yemek, yemek yemesi adet olmayan bir şeyi yutmak, çok fazla tuz yemek, taş demir toprak yutmak, burnuna ilaç çekmek, kulağın içine su damlatmak, unutarak yedikten sonra orucu bozuldu sanıp yemek, bunlar veya buna benzer şeyler oruçu bozar ve kaza gerektirir.
Esma-ül Hüsna
EL-KAHHAR: Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim.
EL-VAHHAB: Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan.
EL-REZZAK: Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
Fıkıh Penceresi - DOÇ. DR. MUSTAFA TEKİN
Yolcu olanlar oruç tutar mı?
- 15 günden fazla olmamak üzere ikamet ettiği yerin 90 km. ötesine giden kimseye yolcu denir. Yolculara isterlerse oruç tutmama ruhsatı (izni) İslam dinince tanınmıştır. Oruç tutmadıkları taktirde, tutamadıkları gün sayısınca daha sonra bu oruçlarını kaza ederler. Ancak yolcular, isterlerse Ramazan ayında oruçlarını tutabilirler.
Hamile kadınların oruç tutması gerekir mi?
- İslam, hamile olan kadınlara oruç tutmama izni tanımıştır. Özellikle oruç tuttukları taktirde bebekleri zarar görecekse, hamilelikleri boyunca oruç tutmamalıdırlar. Bu zararlardan uzak, hamileliğin ilk aylarında ise kişi isterse oruç tutabilir. Bir mahzuru yoktur. Tutamadığı gün sayısınca hamilelikten sonra uygun zamanda bu oruçlarını kaza eder.
Doktorunuzdan Tavsiyeler - PROF. DR. SEFA SAYGILI
Oruç vücudu temizler
Ramazan'la birlikte bütün sistemlerimiz istirahate çekilecek, adeta yenilenecektir. Vücudumuzun iç ortamında biriken vücut için zararlı olan atık maddeler, pigmantlar, toksinler (zehirli maddeler), organların üzerinde ve içinde biriken fazla yağlar oruçla vücuttan eritilerek ve atılarak temizlenirler.
Oruç, manevu00ee bedenimizi de kirlerden temizler. Nefsimize yapışmış olan cimrilik, müsriflik, bencillik, zamanı boşa harcama, aşırı yeme, düşünmeme, sabırsızlık, sebatsızlık gibi davranış bozukluklarını da temizler. Böylece kendimize daha hakim ve başkalarına daha açık, dertlinin ve karnı doymayanın içinde bulundukları durumu daha iyi anlayan, daha şefkatli biri haline geliriz.
Kısacası Ramazan hem bedenimizi hem de davranış ve alışkanlıklarımızı olumlu anlamda değiştirir, yeniler.
Ramazan, biyolojik bedenimizi toksinlerden temizlerken, davranışlarımızı da güzelleştirerek nefsimizi terbiye eder.
Tebessüm
Bunları Ramazan'a sakla
Vaktiyle adamın birisi her şeyin en güzelini bir yana ayırır, "Hanım bunu Ramazan'a sakla" dermiş. Gel zaman git zaman Ramazan ayı gelmiş, güzel güzel yemekler pişmeye, iftar sofraları dolup taşmaya başlamış.
Günlerden bir gün kapıya bir dilenci gelmiş ve Allah için bir yardım istemiş.
Kadın:
"Adın ne senin?" demiş.
"Ramazan"
"Ramazan mı? Dur öyle ise..."
Evde ne kadar ayrılmış güzel yiyecek, içecekler varsa kaplara doldurmuş.
"Al git bunları, bizim bey sana saklıyordu" demiş.
Mani
Kavuştuk Ramazan'a,
Hem de büyük ihsana,
Bu ayda oruç tutmak,
Huzur verir insana
Maniler çiçeklidir
Birbirine eklidir
Davulcunun daveti
Mutlaka böreklidir
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.