PROVOKATÖRLER SAHNEDE
DOĞAN HASRET / İSTANBUL
Okmeydanı'nda çıkan olaylar sırasında başından vurulan Uğur Kurt, önceki akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, dün öğle saatlerinde bir vatandaşın daha hayatını kaybettiğini açıkladı. Okmeydanı'nda bir grup, Soma'daki maden faciası ve 'Berkin Elvan'ın öldürülmesini protesto etmek amacıyla İTO Lisesi'ne girmek istedi. Ancak buna polis izin vermedi. Çıkan gerginlik taşlı, molotoflu, biber gazlı ve TOMA'lı sokak çatışmasına dönüştü.
Aleviler üzerinden oyun
Atılan molotofkokteyllerinden biri zırhlı akrep aracının camını kırarak içeri girdi. Zırhlı araç alev alınca polisler kendilerini can havliyle dışarıya attı. Polisler daha sonra havaya ateş açtı. Bu sırada Okmeydanı Cemevi'nde bir yakınının cenazesine katılan Uğur Kurt (30), boynuna isabet eden kurşunla ağır yaralandı ve kanlar içinde yere yığıldı. Kurt, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. 1 saat süren kalp masajı yapıldı, ameliyata alındı, hayata döndürülerek yoğun bakımda tedaviye alındı. Bu sırada gösteriler devam etti. İlerleyen saatlerde ise Uğur Kurt'un vefat ettiği açıklandı.
Ölü sayısı 2'ye yükseldi
Okmeydanı'nda provokatörlerin polis araçlarını ateşe vermesiyle başlayan olaylar geç saatlere kadar devam etti. Kurşunla ağır yaralanan Uğur Kurt, daha sonra hastanede hayatını kaybetti. Gece de DHKP-C'lilerin attığı bomba ile 11'si polis 25 kişi yaralandı, bir kişi öldü.
Okmeydanı'nda önceki akşam yaşanan çatışmada nerede geldiği belli olmayan bir kurşunla yaşamını yitiren Uğur Kurt'un ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
20 polisin silahına el konuldu
Okmeydanı'nda görevli 20 polisin silahına balistik inceleme için el konuldu. Gezi olaylarıyla ülkeyi kaosa sürükleyen eller, 17 ve 25 Aralık operasyonuyla meşru iktidarı devirmeye çalışıyor. Uzun süredir AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan nefreti ile başlatılan bu savaşta, Başbakan Erdoğan her olayın tek sorumlusu olarak gösterilmeye çalışılıyor. Başbakan aleyhinde halkı kin ve düşmanlığa sevk eden eylemlerde, ölenlerin üzerinden prim yapmaya çalışanlar, aynı şekilde Soma'da ölen 301 insanımızın cesedi üzerinden de nebbaşlık yapmıştı. Berkin Elvan ve diğerlerinin ölümünü maske olarak kullanıp ülkenin ekonomisine zarar vermeyi ilke edinen bu güruhun sözcülüğünü yapan bazı yazarlar ise Türkiye'yi dünyaya şikayet etme çabasına düştü.
Elif Şafak Türkiye'yi şikayet etti
Yazar Elif Şafak İngiltere'deki The Guardian gazetesine"Erdoğan'ın tokadı tüm Türklerin yüzüne atıldı" başlıklı bir makale yazdı. Şafak yazısında şu ifadeleri kullanmaktan çekinmedi: "Ülke, Recep Tayyip Erdoğan'ın, yani Başbakan'ın bir eylemciyi süpermarkete kadar takip edip orada tokatladığı iddiasını konuşuyor. Doğru ya da değil, ama bunu Erdoğan'ın savunucularının bile inanılmaz bulmadığı açıkça ortada."
Orhan Pamuk da geri kalmadı
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk da France Inter radyosunda katıldığı programda: "İfade özgürlüğünü sınırlayan otoriter, hatta otokrat bir hükümet söz konusu. Erdoğan, çok sert bir üslup kullanıyor" şeklinde konuştu.
Geziciler iş başında
Posta yazarı Yazgülü Aldoğan'ın Soma'da vefat eden 301 madenci için "Onlar ne şehit ne gazi. Kar yoluna gitti Niyazi" diye kin saçtığı tweetinin ardından Hürriyet yazarı Melis Alphan da "Soma'ya yardım etmeyin" çağrısında bulundu. CNN Türk programcısı ve Radikal yazarı Şirin Payzın da "Alevi Köyünü Teğet Geçen Devlet" başlıklı yazısında 11 madencinin şehit olduğu Elmadere Köyü ile ilgili "Kınık Belediye Başkanı facianın ancak yedinci gününde ziyaret etmiş Elmadere'yi. Neden Alevi oldukları için mi?" ifadelerini kullanarak Alevileri kışkırtmaya çalıştı. Okmeydanı'nda Uğur Kurt'un ölümü üzerine Oyuncu Pelin Batu iseu200f"Kim vurdu Uğur'u? Ali'leri, Berkin'leri, Ethemleri... Bu ülkede katillerin bulunacağını, adaletin yerini bulacağını düşünen kaldı mı?" tweet'i attı.
Molotoflu üç beş genç(!)
Gazeteci Ceyda Karan "Gezi öncesi bu cinayet ve polisin bitmek bilmeyen saldırıları ve Okmeydanı'nı iç savaş için pilot bölge seçtiklerinin işareti" diyerek Okmeydanı üzerinden yeni hesapların olduğunun ipuçlarını verdi. Mustafa Sarıgül'e danışmanlık yapan CHP'li 'Bağımsız gazeteci' Gazeteci Koray Çalışkan ise "Polisin Uğur Kurt'u öldürdüğü gerçeğini bulandırmak için üç beş gencin attığı molotofu gündeme taşıyanlar tetiği çeken gerçek ellerdir" diye yazarak DHKP-C'li militanları sempatik göstermeye gayret etti. Aynı şekilde Gezi olaylarında attığı tweetlerle insanları sokağa çağıran Hayko Bağdat da polisten Okmeydanı'nı DHKPC'li militanlara bırakarak geri çekilmesini talep etti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.