Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2425.05
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Polis topa girmesin!

Polisin orantısız güç kullanımı sonucunda çığırından çıkan Gezi Parkı olayları, gerilimden beslenen yapıların provokasyonu ile büyüdü. Alanlarda İP, CHP, Ülkücü ve Türkücülerin iş birliği gözden kaçmadı. Yetkililerin açıklamalar yetersiz bulunurken Hükümete 'Bunun hesabını sor' çağrıları yükseliyor. SDE Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Alper Tan, Hükümet ile toplumun arasını açacak eylemlere polisin girmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Polis topa girmesin!
03 Haziran 2013 00:00:00
Polisin orantısız güç kullanımı sonucunda çığırından çıkan Gezi Parkı olayları, gerilimden beslenen yapıların provokasyonu ile büyüdü. Alanlarda İP, CHP, Ülkücü ve Türkücülerin iş birliği gözden kaçmadı. Yetkililerin açıklamalar yetersiz bulunurken Hükümete 'Bunun hesabını sor' çağrıları yükseliyor. SDE Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Alper Tan, Hükümet ile toplumun arasını açacak eylemlere polisin girmemesi gerektiğine dikkat çekti.
KENAN ADEM KIZILAĞIL/ ANKARA

Türkiye'de, Gezi Parkı adı altında demokratik dönüşümlerin menfaat kaynaklarını kestiği kurum ve kuruluşlar tarafından organize edilen protestolar devam ediyor. Yaşanan olayları değerlendiren SDE Uzmanı Alper Tan, "Yaşanlar sadece Taksim ile sınırlı tutulmamalı, ülke çapında organize yürütülüyor.Hiç olmadık konularla, bazı hassasiyetler provoke edilerek insanlar sokağa dökülüyor" dedi. İstanbul'daki bürokratları ve polisin orantısız güç kullanmasını da eleştiren Tan, Hükümeti zor duruma düşürecek davranışlardan kaçınılması gerektiği uyarısında bulundu.

Olaylar tek elden organize yapılıyor

Olayların sadece Taksim ile sınırlı tutulmaması gerektiğini vurgulayan Tan, "Olayları ülkenin genel iç ve dış politikasına karşı bir kalkışma olarak görülmeli. Böyle göremezsek Taksim'deki hadiseyi anlamak daha zor olabilir. Çünkü Taksim'de hiç olmadık konularla, bazı hassasiyetler provoke edilerek insanlar sokağa dökülüyor. Bu tahriklerin arkası bir türlü gelmedi. Yalan üstüne yalan uydurularak, insanların çevreci duyguları sömürülerek ve hassasiyetlerine basılarak kullanılıyor" dedi.

Küçük olaylar, büyük hesaplar

"Bir takım çevrelerin, yeni Türkiye'ye karşı koyma refleksi olduğunu; şimdiye kadar yapılanları bir hafızamızdan geçirirsek daha iyi analiz etmiş oluruz" diyen Tan, 'Türkiye eksen kayması yaşıyor, Kürtlere bir takım haklar verilirse Türkiye bölünecek, Türkiye Malezya olacak, İran olacak, mahalle baskısı var' gibi söylemlerle amaçlarına ulaşamayanların yeni oyun peşinde olduğunu söyledi.

Bürokratlar yanlış yaptı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tarafından yapılan açıklamaları da eleştiren Tan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Buraya AVM yapılmayacağını, ağaçların sökülmeyeceğini, Topçu Kışlası ile bu işin alakası olmadığını, sadece yaya yolunu genişletmeye çalıştıklarını söylediler. Bu açıklama bir talihsizliktir. 'Bu olaylar kaç gündür yaşanırken siz hangi alemde yaşıyorsunuz? Neden ilk gün açıklama yapmadınız?' diye sormak gerekiyor. İletişim kopukluğunun ötesinde bir şeyler var. Hükümetin bunun hesabını tek tek sorması gerekiyor."

"Emniyette şiddeti destekleyen grup var"

Emniyetin içerisinde yangına körükle giderek olayların daha da şiddetlenmesine sebep olan bir takım grupların olduğu uyarısını yapan Tan, Hükümete ile toplumun arasını açacak, hükümeti toplum karşısında sıkıntıya düşürecek eylemlere polisin girmemesi gerektiğine dikkat çekti. Tan, "Bütün teşkilatı kastetmemekle birlikte, bir takım gruplar polis içerisinde yapılanmış durumda. Bunlar bazen şiddeti artırarak, bazen de bilgi kirliliğine yol açarak devletin yapısına zarar veriyor" ifadelerini kullandı.

Önce asker, Şimdi polis

Askerin bir dönem Türkiye'nin aleyhinde eylemler içerisinde olduğunu vurgulayan Tan, son birkaç yılda ise polisin benzer skandallarla anıldığını ifade etti. Tan, "Yürütülen 'Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat' davaları ile askerin iç temizliği yapıldı. Ancak son yıllarda dikkatten kaçmayan bir nokta var ki; o da yaşanan karanlık olayların altından polisin çıkmasıdır. Burada görüyoruz ki askerler ile amacına ulaşamayanlar polis teşkilatını kullanıyor. Herkesin dikkatli olması gerekiyor" diye konuştu.

Türkiye'yi durduralım

SDE Uzmanı ve Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Tan, Türkiye'nin içerde ve dışarıda gidişatını durdurmak isteyenler olduğunu vurgulayarak, "Çünkü beklentileri boşa çıktı. Söyledikleri hiçbir şey gerçek olmadı. Şimdi küçük olaylar üzerinden büyük hesaplar yapıyorlar, bunun içinde Taksim'i bahane ediyorlar. 1 Mayısta olaylar çıkaranların, ODTÜ'de yaşananların, 29 Ekimde yapılan alternatif kutlamaların amacını şimdi daha iyi anlıyoruz" dedi.

Reyhanlı ve Gezi Parkı

Ayrıca Reyhanlı olayı ile Gezi Parkı'nda olanların irtibatlı olduğunu ileri süren Tan, "Mavi Marmara olayı olduğu zaman, İskenderun'da yaşanan saldırının altından nasıl İsrail çıktıysa, bir süre sonra Reyhanlı olayı ile Gezi Parkındaki olayları organize edenlerin irtibatı da ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.