Peygamberimizin örnek ahlakı (16) Güvenilir
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimizin ''Ben! güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim'' hadisini duymayanımız bilmeyenimiz yoktur. Efendimizin Kur'an ahlakı ile ahlaklanıp ümmetine de bunu vasiyet etiği gerçeğini de göz önünde bulundurup efendimizin sahip olduğu ahlakın bazı örneklerini araştırıp derledik. Hepimizin merak ettiği ''güzel ahlak'' nasıl olur? Peygamberimizin güvenilirliği nasıldı? sorularının cevabını haberimizden okuyabilirsiniz. Buyurun Efendimizin örnek olan ahlakını beraber okuyalım.
El-Emin Geliyor...
Efendimize (asm), peygamberlik vazifesinin verilmesinden önceki dönemlerdi... Kabe'nin yeniden inşaası için kabileler bir araya gelmiş olanca güçleri ile çalışmaktaydılar. Sıra Hacer-ül Esved'in yerine yerleştirilmesine gelmişti ki, her kabilenin canla başla yerine getirmek isteyeceği bu vazife için kabileler bir biri ile anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Bu anlaşmazlık öyle büyümüştü ki, bir an sesler yükselir olmuş ve kılıçlar kınlarından çıkmıştı.
Birkaç gün süren bu anlaşmazlık süresince Kabe'nin inşaasına ara verilmiş, herkes Hacer-ül Esved'in yerleştirilmesi meselesine odaklanmıştı. Kanlı bir hadisenin kopması her an beklenirken, Kureyş’in en yaşlılarından Ebû Ümeyye diye bilinen Huzeyfe b. Muğîre, ortaya atıldı ve taraflara şu teklifi sundu:
“Ey Kureyşliler! Anlaşamadığınız şu işte, mâbedin şu kapısından (Benî Şeybe Kapısını eliyle işaret ederek) ilk girecek zâtı aranızda hakem yapın; o kimse bu işi bir neticeye bağlasın!”[1]
Ebû Ümeyye’nin beklenmedik bu teklifi, taraflarca tereddütsüz kabul gördü. Artık bütün gözler Benî Şeybe kapısındaydı! Acaba kim çıkacaktı ve kabilelerin anlaşmazlığına nasıl bir çareyle son verecekti? Hiçbir kabilenin gönlünü kırmadan bu işi nasıl halledecekti? Merak dolu bakışlar, mescidin mezkûr kapısını dikkatle süzmekte idi. Kapıdan bir zât belirdi!
Uzaktan fark ettiler, kendisine mahsus boyu posu ve yürüyüşüyle vakar içinde gelen bu zâtı derhal tanıdılar ve sevinç içinde bağırdılar:
“El-Emin o! Muhammed o! Onun aramızda vereceği hükme râzıyız!”[2]
Evet, gelen Muhammedü’l-Emin’di (a.s.m.). Herkesin itimadını kazanmış olan dürüst insandı. Bu sebeple, merak dolu bakışlar, birden sevinç bakışlarına döndü. Çünkü âdil karar vereceğinden hepsi tereddütsüz emindi.
Evet, isabetli karar vermekten şaşmayan Efendimizin (asm) gelişi, elbette tesadüfî değildi. Vereceği hükümle onlara, peygamberliğinden önce de, isabetli görüşe, derin düşünceye sahip olduğunu tasdik ettirecekti.
Kureyş, durumu kendilerine anlattı.
Kalbi gibi zihni de tertemizdi Efendimizin (asm)... İsabetli kararı vermekte gecikmedi ve şu emri verdi:
“Hemen bana bir örtü getiriniz!”
Ânında getirdiler. Bir rivayete göre bu Velid b. Muğîre’nin elbisesiydi. Diğer bir rivayete göre ise, Efendimiz (asm), bizzat kendi ridâsını bu işte kullandı.[3]
Kâinatın Efendisi (asm), getirilen örtüyü yere serdi.
Küçük büyük herkesin dikkatli bakışları, Efendimizin (asm) üzerinde toplanmıştı. O örtüyle ne yapacaktı?
Merakları fazla sürmedi ve Sevgili Peygamberimiz (asm), Hacerü’l-Esved’i bu örtünün ortasına koydu; sonra da,
“Her kabileden bir kişi bunun birer köşesinden tutsun.”
diye emretti. Öyle yaptılar. Hacerü’l-Esved’i örtüyle, konulacak yere kadar kaldırdılar.
...Ve Resûl-i Kibriya Efendimiz (asm), bizzat Hacerü’l-Esved’i kendi eliyle yerine koyarak, bu şerefe nâil oldu!
Bundan sonra duvar örülmeye başlandı ve kısa zamanda tamamlandı.[4]
Böylece, Allah Resûlü, İlâhî mevhibenin bir eseri olan isabetli kararıyla, kabileler arasında büyük bir kanlı çarpışmayı önlemiş oldu.
Bu kararıyla Sevgili Peygamberimiz (asv), kendisinden çok daha yaşlı ve haliyle tecrübeli bulunanlardan bile daha isabetli görüşe, daha kuvvetli muhakemeye ve daha ziyade zekâya sahip bulunduğunu, aynı zamanda İlâhî bir kuvvetle teyit edildiğini ortaya koymuş oluyordu!
Emanete Sadık
Müşrikler Efendimize (asm) o derece güvenirlerdi ki, düşman oldukları halde kendisine en önemli şeylerini emanet olarak bırakırlardı. Efendimiz (asm) de bu emanetleri onlar müşrik olsalar bile en güzel şekilde muhafaza ederdi. Hatta hicret yolculuğunun başlamasından az evvel, evinin etrafını çevirip kendisini öldürmeyi planladıkları zamanda dostu Hazreti Cebrail (as) hadiseyi haber vermişti. O (asm) ise gitmeden evvel canına kasdeden müşriklerin emanetlerini alıp yanında götürüp onlara ders verebilecekken, "el-Emin"e yakışır bir şekilde tüm emanetleri müşriklere geri vermesi için Hazreti Ali (ra)'i yerine bırakıp sonra yolculuğa çıkacaktı. Çünkü O, Muhammed'ül Emin'di (asm) ...[5]
[1] İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 209; İbn Sa’d, Tabakat., c. 1, s. 146; Taberî, Tarih, c. 2, s. 201. [2] İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 209; İbn Sa’d, Tabakat, c. 1, s. 146. [3] Belâzurî, Ensab, c. 1, s. 99. [4] İbn Hişam, a.g.e., c. 1, s. 209-210; İbn Sa’d, a.g.e., c. 1, s. 146; Taberî, Tarih, c. 2, s. 201. [5] Kaniatın Efendisi, Salih Suruç, s:297.
Peygamberimizin örnek ahlakı (1) TIKLAYIN Peygamberimizin örnek ahlakı (2) (Hayvanlara merhameti) Peygamberimizin örnek ahlakı (3) İnsanların en cömerdi Peygamberimizin örnek ahlakı (4) Cesur Peygamberimizin örnek ahlakı (5) Baba, Dede ve Tüm Çocuklara Şefkatli Peygamberimizin örnek ahlakı (6) Hoşgörülü Peygamberimizin örnek ahlakı (7) Önder Peygamberimizin örnek ahlakı (8) Nasıl bir eşti? Peygamberimizin örnek ahlakı (9) Zeki Peygamberimizin örnek ahlakı (10) Nezaketli Peygamberimizin örnek ahlakı (11) Şefkatli Peygamberimizin örnek ahlakı (12) Vefalı Peygamberimizin örnek ahlakı (13) Şakacı Peygamberimizin örnek ahlakı (14) ÖğretmenPeygamberimizin örnek ahlakı (15) Kulluk
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.