Peygamber Efendimiz Uhud Savaşı'nda hangi duayı okumuştur? Bu yazımızda Peygamberimizin Uhud savaşında okuduğu duayı bulabilirsiniz. İşte Peygamberimizin Uhud savaşında okuduğu dua...

PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN UHUD SAVAŞI'NDA OKUDUĞU DUA

İşte müşrikler, kalplerine düşen bu korkunun da tesiriyle, müslümanlara karşı sağladık­ları geçici galebeye rağmen tamamen müdafaasız olan Medîne'yi istîlaya teşebbüs edemediler. Üstelik yanlarında bir tek müslüman esir bile olmadığı halde geri dönüyorlardı. Şüphesiz ki bu, Allah'ın, Peygamberi'ne ve mü'min­lere olan bir lutfu idi. Uhud'da müşrikler dönüp giderken, Allah Rasûlü:

"–Saf olunuz, Rabbime dua ve senada bulunayım!" buyurdu. Ashab-ı kiram Allah Rasûlü'nün arkasında saf oldular. Peygamber Efendimiz şöyle dua etti:

"Allah'ım! Bütün hamd ü senalar Sana aittir! Allah'ım! Sen'in yayıp bollaştırdığını daraltacak yok, Sen'in daralttığını de açıp yayacak yok! Sen'in saptırdığını doğrultacak yok, Sen'in hidayet verdiğini de saptıracak yok! Sen'in vermediğini verecek yok, Sen'in verdiğini de engelleyecek yok! Sen'in uzaklaştırdığını yaklaştıracak yok, Sen'in yaklaştırdığını da uzaklaştıracak yok!

Allah'ım! Rahmet ve bereketini, fazl u keremini üzerimize saç! Allah'ım! Sen'den asla değişmeyecek ve hiçbir zaman zail olmayacak ebedî nîmetler isterim. Allah'ım! Sen'den yoksulluk gününde nîmet, korkulu günde emniyet dilerim! Allah'ım! Hem verdiklerinin hem de vermediklerinin şerrinden Sana sığınırım!

Allah'ım! Îmanı bize sevdir, gönüllerimizi onunla zînetlendir! Bizi küfür, azgınlık ve isyandan nefret ettir! Bizleri dîn ve dünya için faydalı olan şeyleri bilenlerden, doğru yola erenlerden eyle!

Allah'ım! Bizi müslüman olarak öldür, müslüman olarak yaşat! Şeref ve haysiyetimizi yitirmeden, fitnelere maruz kalmadan, salihler zümresine ilhak eyle!

Allah'ım! Sen'in peygamberlerini yalanlayan, insanları Sen'in yolundan alıkoyan kafirler gürûhunu kahreyle! Onların üzerine musîbetini ve azabını indir. Allah'ım! Kendilerine kitap verilen kafirleri de kahreyle! Ey hak ve gerçek olan İlah! Âmîn!" (Ahmed, III, 424; Hakim, I, 686-687/1868; III, 26/4308)

Muhabir: Yazar Silinmiş