Paralel'in latin dansı
RÖPORTAJ: ÖZLEM DOĞAN
Paralel Yapı'nın çok ciddi bir koordinasyona sahip olduğunu belirten Hüsamettin Aslan'a göre hiçbir şey tesadüfen gelişmiyor. En önemli durumun Paralel Yapı'nın oldukça etkin ve köklerini salmış olduğu ülkelerdeki büyükelçi ve konsolosların bu savaştan sonra takınmış oldukları tavır olduğunu ifade eden Aslan, "Paralel Yapı taraflı yayınlarla devletin yöneticilerini kötülüyor. Ülkenin imajını bozan ve ülkenin bir takım siyasi ve ticari menfaatlerine zarar veren ciddi sorunlarla karşı karşıyayız." Dedi.
ÜST AKIL YİNE DEVREDE
Türkiye'nin geç açılım yapmış olduğu Latin Amerika ve Afrika ülkelerinin sosyo ekonomik olarak kötü durumda olsalar da ciddi bir ekonomik zenginliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Aslan, "Paralel Yapı'nın ekonomik anlamda bir sıkıntısı olmadığı için ekonomik güçle bu bölgelerde hızlı bir şekilde etki alanını genişletebiliyor. Eğitim politikalarında ticaret anlamında bir güç olduğu için yerel yönetimler nezdinde mevcut okullarının çok büyük bir albenisi var. PR çalışmasını çok iyi yapıyorlar. Burada da üst akıl dediğimiz kavram devreye giriyor. Özellikle yerel yöneticilerinin, bakanların, müsteşarların çocuklarını alarak bir ilişki kuruyorlar. Yerel yönetimlerle ilişkileri yüzünden hala çok güçlüler" diyor.
Hüsamettin Aslan, bölgede faaliyet gösteren cemaate, AK Parti'ye sempatisi olan kitlelerin çok büyük bir antipati beslediğini, bu yüzden cemaatin bu kişilerin yoluna büyük engeller çıkardığını vurguluyor. Paralel Yapı'nın özellikle ticaret ateşeleri üzerinden devletin bazı teşviklerinden çok ciddi bir şekilde kayırmacılık yapıldığını da sözlerine ekliyor.
Gazetemizin yazarlarından Hüsamettin Aslan, cemaat-hükümet kavgasının Brezilya'daki yansımalarını arkadaşımız Özlem Doğan'a anlattı.
VATANDAŞA TUZAK
Paralel Yapı'nın konsolosluk ya da büyükelçilerden destek bekleyen vatandaşın işleri konusunda sıkıntılar çıkardıklarını söyleyen Aslan bu konuya şöyle bir açıklık getiriyor: "Brezilya'da tanıştığım bir beyefendi sadece Paralel Yapı'ya mesafeli olduğu için tercümanlık belgesini alamıyor.Prosedürler uzatılarak iş yokuşa sürülüyor."
PARALEL AYRIMCILIK
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin özel günlerinde, bayramlarda kendi gücünü özel günlerde tanıtmaya çalıştığını, fakat burada da sosyo ekonomik bir kasta uğratıldığının altını çizen Aslan, "Brezilya'da 29 Ekim resepsiyonunda Paralel Yapı'ya yakınlar isimler davet edilirken aynı yapıya mesafeli olanların kutlamaya davet edilmediğini gördük. Üstelik hükümetin yanında yer alan bu isimler için 'ayak takımlarının burada ne işi var' gibi söylemlerle rencide edildiğini görüyoruz" şeklinde konuşuyor.
MİSYONUN FARKINDA DEĞİLLER
"Latin Amerika sahasındaki misyon daha büyük. Fakat oradaki misyon şefleri bölgenin önemine haiz değiller. Bölgeyi, bir eğlence kültürünün yansıması ya da dinlenme tesisi olarak görüyorlar. Toplumumuzda Latin Amerika; karnaval, samba, futbol ve seküler yaşam biçimiyle anılıyor" diyen Aslan'a göre, oraya giden devlet ricalinin de bakışı bundan farklı değil.
SİYONİZMLE İŞBİRLİĞİ
Brezilya'da Globo Tv ve Globo Gazetesi'nde özellikle Türkiye'de Zaman grubuna yapılan baskından sonra çok yanlı yayınlar yapıldığını ifade eden Aslan, Paralel Yapı'nın kasıtlı yayınlar yaptırdığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: "Türkiye'de basın özgürlüğü yok, diktatörel bir yapı var" gibi ciddi bir dezenformasyon yapıldı. Ne yazık ki büyükelçilik ve başkonsolosluklar bu duruma bir ses çıkarmadılar. Bu yanlı yayınlar Avrupa'da da benzer bir şekilde devam ediyor. Globo Tv'nin sahipleri Siyonist,Yahudi göçmeni bir aile. Bu medya grubunun 2-3 milyon tirajı var."
DİPLOMATİK İHANET
Paralel Yapı'nın uluslararası arenada, özellikle Latin Amerika, Cenevre, New York ve Washington'da Türkiye'nin daimi temsilcilikleri üzerinde çok ciddi bir baskısı ve etkisinin olduğunu belirten Aslan, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sadece bürokratik bir takım beklentiler yüzünden yaşanan dezenformasyona karşı büyükelçiler sessizlik içinde. Ben bunu paralel ihanetten ziyade, diplomatik ihanet ya da bürokratik ihanet diye tanımlıyorum."
BREZİLYA'YI İSLAMLAŞTIRACAK
'Brezilya'da cami istiyoruz' adı altında bir cami projesinden bahseden Aslan, Türk İslam sentezi olarak yapılacak bir caminin, mimari anlamda da medeniyetimizin sahaya girmesi açısından önemli bir sembol olacağını düşündüklerini fakat Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yapmış olduğu 'Latin Amerika Din Adamları Zirvesi' hakkında yanlı yayınlar yapıldığını vurgulayarak konuşmasına devam ediyor: "Yayının içeriğinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brezilya'yı İslamlaştırmaya çalıştığını ve bazı ülkelerde siyasi hizipçilik yapmaya kalktığıyla ilgili kasti yayınlar yapıldı. Bir haber ajansı 'Diyanet'in girişimi, Latin Amerika Müslümanlarını rahatsız etti' başlığıyla verdiği haberde; Brezilyalı bir Müslüman olan Claudio Santos'un sözlerine yer vererek 'Türk hükümeti önümüzdeki dönemde Brezilya'nın İslamlaşması için bir dizi girişimde bulunacak. Bu kapsamda cami yaptırılması ve ilk elden para gönderilmesi gibi meselelerde hükümetin şeyhlerle anlaşmaya çalıştığı açıkça görülmektedir' şeklindeki sözlerini yayınladı. Düşünün! Müslüman bir cemaat olduğunu iddia eden bir grubun yayın organı, hükümetini ve dolayısıyla ülkesini bir başka ülkeyi İslamlaştıracağını söyleyerek mensup olduğu dini ve Türkiye'yi adeta karalıyor. Bu nasıl bir anlayış?"
CİA, OKULLARA MI GİRDİ!
"Cemaat okulları Türk kültürünü anlatmaktan ziyade, şu anda Türkiye devletine karşı yapılan yayınların üssü durumunda. Özellikle Mısır'da darbenin olduğu gece, CİA mensuplarının Cemaat'in okullarına konuşlandığıyla ilgili birçok haber yapıldı. Her ne kadar kendileri bunu kabul etmese de bu birçok kişi tarafından teyit edildi" diyen Aslan, 28 Şubat darbesine rağmen ülkedeki dindarların hiçbir zaman devletini dışarıda kötülemediğini, ama Paralel Yapı'nın dünyanın çeşitli ülkelerinde Siyonist yapılarla bile işbirliği yaptığını ifade ediyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.