Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Paralel İhanet Çetesi tarafından kullanıldım'

17/25 Aralık Darbe girişiminin bir numaralı gizli tanığı Şeref Dereci Milat'a konuştu. Dereci, Paralel İhanet Çetesi tarafından kullanıldığını söyledi. 25 Aralık operasyonundan bir gün önce Celal Kara ile görüştüğünde Kara'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek 'onun anladığı dilden konuşacağım' dediğine şahit olduğunu anlattı.
'Paralel İhanet Çetesi tarafından kullanıldım'
09 Şubat 2015 01:00:00
17/25 Aralık Darbe girişiminin bir numaralı gizli tanığı Şeref Dereci Milat'a konuştu. Dereci, Paralel İhanet Çetesi tarafından kullanıldığını söyledi. 25 Aralık operasyonundan bir gün önce Celal Kara ile görüştüğünde Kara'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek 'onun anladığı dilden konuşacağım' dediğine şahit olduğunu anlattı.

MUSTAFA KILIÇ/ÖZEL HABER

17/25 Aralık darbe girişimi üzerinden 1 yıl geçti. Bundan tam 1 yıl 45 gün önce Türkiye sapla samanın birbirine karıştığı bir dizi operasyona tanıklık etti. Basit bir vergi kaçırma olayını devletten 'ihbar parası' almak için şikayet eden Şeref Dereci isimli vatandaş bir kumpasın içerisine düşüyor. Dereci'nin elindeki belgeler önceden tezgahlanmış Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetine darbe için kullanıldı. Dereci, 17 Aralık Operasyonunun olduğu gün gözlerine inanamamış. Çünkü verdiği belgelerin içerisinde ne hükümetle ilgili ne de Halkbankla ilgili hiçbir bilgi yer almıyordu. Dereci, 24 Aralık'ta ise Savcı Celal Kara'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sarf ettiği hakaret dolu ifadelerinden sonra amacın yolsuzluk değil darbe olduğunu anlamış. Dereci, tanık olduğu olayı ve Paralel İhanet Çetesi tarafından nasıl kullanıldığını Milat'a anlattı.

Belgeler üzerinden oynama yapıldı

17/25 Aralık operasyonunun bilmeden müdahili olduğunu söyleyen gizli tanık Şeref Dereci, "17 ve 25 Aralık Hükümete karşı yapılmış darbeydi. 17 Aralık operasyonu benim elimdeki belgeler üzerinde yapılan oynamalar sonucu gerçekleşti. Rıza Sarraf'ın bir çalışanının ondan fazla para koparmak için sahte belgeyle ona şantaj yapmak istedi. Beni de kullandılar. Elimizdeki belgeler Rıza Sarraf'ın yolsuzluk yaptığı ve Halk Bankla ilgili değilken Paralel Yapıya yakın olan Mustafa Ös isimli şahıs olayı o tarafa çekti. Mustafa Ös ve dönemin Fatih Emniyet Müdür Yardımcısı Orhan İnce' operasyonu planlayanlar arasındaydı" dedi.

Paralelin adamı benden vekalet istedi

25 Aralık operasyonundan bir gün önce benden vekalet istediler diyen Dereci, " Kendimce bazı vergi kaçırmalarını şikayet etmeye karar vermiştim. O sırada devletten alacağım ihbar parası birçok kişiyi ilgilendirmeye başlamıştı. Diğer yandan benim olayı devlete intikal ettirmem Mustafa Ös ve Orhan İnce'nin kumpasını deşifre etmişti. Olay devlet merciine intikal edince Mustafa Ös beni çağırdı. Bende onunla görüşmeye gittim. Bana kendisine vekalet vermemi istedi" ifadelerini kullandı.

Beni infaz edecek olayı hükümete yıkacaklardı

Paralelin adamı Mustafa Ös'ün kendisinden devletten para koparmak için tehditle vekalet istediğini söyleyen Dereci, "Mustafa Ös; Bak şeref seni severim. Dürüst ve namuslu bir insansın. Ama elindeki bu işi Orhan İnce başlattı. Sen şimdi onun sayesinde devletten yüklü miktarda ödül kazanacaksın. Sen bize vekalet ver. Ne olur ne olmaz. Başına bir iş gelir. Ölüm var kalım var. Biz sen ölürsen bu parayı alır senin ailene veririz" dedi. Ben kabul etmedim ve tartıştık. O gün anladım ki çok büyük bir kumpasa alet olmuşum. Ben vekaleti verdikten sonra infaz edilecektim. Daha sonrada bu olay Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin yıktırılacaktı" şeklinde konuştu.

Algı operasyonu manşetleri hazırdı

'Ölümünü nasıl hükümete yıkacaklardı?' şeklindeki soruma Dereci, "17 ve 25 Aralık Darbe operasyonuna yolsuzluk kılıfı uydurmuşlardı. Olayın ise bir numaralı tanığı bendim. 450 sayfalık belgeyi ben ortaya çıkarmıştım. Eğer olası bir infazım gerçekleşseydi manşetleri bile hazırlamışlardı. Gazetelerine 'Operasyonu ortaya çıkaran tanık infaz edildi' denilecekti. Böylece hükümete ikinci darbeyi vuracaklardı. Ama olmadı Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kumpasın anında farkına vardı" cevabını verdi.

Hem para koparmak istediler hem de operasyonu yapmak

'Peki seni yem olarak kullanan asıl kişi Mustafa Ös adlı şahıs mıydı?' şeklindeki soruma Dereci şöyle cevap verdi: "Aslında Mustafa Ös çift taraflı oynuyordu. Hem parayı koparma derdindeydi hem de bir an önce operasyonun yapılmasını istiyordu.ama parayı almadan da operasyonun yapılmasını istemiyordu. Bunu bariz bir şekilde hissettim. Ös, dönemin İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ile görüşüyordu. Onunla aynı devreydi. Saygılı'ya operasyon için elini çabuk tutmasını söylüyordu. Saygılı da hazırlıkların çok az kaldığını deklare ediyordu. Ve sonunda her şeyin karman çorman edildiği operasyon yapıldı. Türkiye 17/25 Aralık'ı konuştu."

Operasyon aslında 20 Martta yapılacaktı

Bilmeden operasyona müdahil olduğunun altını çizen Dereci, 'Eğer gazetelere konuşmasaydım operasyon 2013 yerel seçimlerinden 10 gün önce yapılacaktı' dedi ve ekledi: "Yeni şafak'a röportaj vermem operasyonu hızlandırdı. Operasyon aslında 30 Mart seçimlerinden 10 gün önce yani 20 Martta yapılacaktı. Benim röportaj vermemden sonra gerçek belgeler ortaya çıkacaktı. Ve kurulan kumpas bozulacaktı. Kimse gerçekleri öğrenmeden başta Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ak Parti hükümeti operasyonla yıpratılacak ardından da tutuklanacaktı. Farkında olmadan kumpası deşifre etmişim bunu 17 Aralık Darbe girişimi sonrası anladım. 24 Aralık günü yani 25 Aralık operasyonundan bir gün önce olayı daha net bir şekilde farkettim."

Vergi kaçırma olayından darbe çıkardılar

'Bu kumpası kafanda nasıl netleştirdin?' şeklindeki soruma Dereci, "17 Aralık operasyonu sonrası gazete ve televizyonlarda yapılan yayında fark ettim. Amaç basit bir vergi kaçırma olaydan darbeye dönüştürülmüştü. Herkes bu olayları Başbakan Erdoğan'ın üzerine yıkmaya çalışıyordu. Hatta medyanın algı operasyonuna Halkbank'ta dahil edilmişti. Benim verdiğim 450 sayfanın hiçbir yerinde Halkbank geçememesine rağmen gazete ve TV'lerde buna yer verildiğini gördüm."

Emre Uslu beni Celal Kara'ya götürdü

Taraf Gazetesi Yazarı Emre Uslu 'nun kendisini Savcı Celal Kara'nın yanına götürdüğünü söyleyen Dereci, "Emre Uslu beni Savcı Celal Kara ile görüştürdü. Bende can güvenliğimin olmadığını söylemek için Celal Kara'yı aradım. Kara, bana mesai bitiminde görüşelim dedi. Günler 24 Aralık'ı gösteriyordu. Mesai bitiminden sonra Çağlayan Adliyesine gittim. O gece adliye bomboştu. Güvenliğe savcı beyin odasını sordum 7. Katta olduğunu söylediler. 7.kata çıktım ve kapıyı çaldım, içeriye girdim ve kendimi tanıttım. Peruk, bere ve gözlüğümü çıkardım. O sırada Operasyonu yürüten Savcı Celal Kara masasında oturuyordu. Yanında gençten biri vardı. Bende geçtim ve boş koltuğa oturdum. O sırada televizyonda Başbakan Erdoğan konuşuyordu. Savcı Kara, o sırada hem not alıyor hem de Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarını dinliyordu. Kara, bir ara elindeki notu bıraktı ve televizyon ekranına bakarak" ben bu adama bu kadar ihtar yapıyorum o hala konuşuyor sesini kesmedi. Bizde buna anladığı dilden muamele yaparız" dedi. Ve gülüştüler. Daha sonrada beni gönderdi. Yarın burası çok kalabalık olacak 'sen 26 Aralıkta gel ifade ver' dedi. Adliyeden ayrılınca yarın yani 25 Aralıkta çok önemli bir şey olacağını anladım. Nitekim oldu. Farkında olmadan 17/25 Aralık Darbe girişiminde alet olarak kullanıldım."

Operasyonun amacı

Operasyonda sapla samanın birbirine karıştırıldığının altını çizen Dereci, "Başta da anlattığım gibi benim MASAK ve savcılığa verdiğim 450 sayfalık belgenin içinde ne Halkbank , ne belediyeler ne de bakan çocukları. Bunlar Mustafa Ös ve devreleri Orhan İnce ve Yakup Saygılı'nın tezgahıydı. Onlarda emri başka yerlerden almışlardı.

Fatih Belediyesine yapılan operasyonun amacı:AK Parti'nin Belediyelerinde yolsuzlukların olduğu imajını 30 Mart yerel seçimleri öncesinde gündeme taşımak. Ve 30 Mart yerel seçimlerinde başarısız olmasını sağlamak.

Rıza Sarraf ve Bakan çocuklarına yapılan operasyonun amacı: konuyu Rıza Sarraf cephesine yıkarak, ABD'nin ambargo uyguladığı İran ile Türkiye arasında sıcak para trafiğinin olduğunu ABD'ye göstererek Türkiye'yi para piyasalarında zor duruma düşürmek.

Tevhid Selam Örgütü soruşturması: Paralel İhanet Çetesi birçok konuyu birbirine karıştırarak 17 Aralık Darbe operasyonuyla aynı güne getirerek hükümeti topyeku00fbn saldırma amaçlanmıştır. Tevhid Selam soruşturmasının da 17 Aralık'a dahil edilmesindeki amaç Türkiye ile İran'ın işbirliği içerisinde olduğu algısını güçlendirmek, ABD ve İsrail'in dikkatini Türkiye'nin yani hükümetin üzerine çekmek. Uluslararası güç hükümete karşı tavır alacaktı. Paralel İhanet Çetesi bir çok kırılgan davayı birleştirip hedefe koydukları Dönemim Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hem dünya ülkelerinin hem de Türkiye kamuoyunun gözünden düşürmekti. Maalesef buna beni alet etmeye çalıştılar."

Dereci'yi kullananMustafa Ös kimdir?

Polis Koleji mezunu. 1999'a kadar Emniyet teşkilatında üst düzey görevlerde yer aldı. Balıkesir'de görev yaptığı yıllarda arkadaşlarının hukuksuzluklarını göz yumduğu için görevden alındı. Ös, Eski Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı ile aynı devreden. Ös, görevden alındıktan sonra İstanbul'da Yakup Saygılı, Orhan İnce gibi kilit isimlere bilgi toplamakla görevli. Paralel Yapının emniyet ayağıyla iyi ilişkiler içerisinde.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin