Özgecan'ın katili öldü!
Özgecan Aslan'ın katilleri Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken kaldıkları Kürkçüler Cezaevi'nde vuruldu. Son dakika haberlerine göre, Ahmet Suphi Altındöken öldü.
Türkiye'de ölümüyle infial yaratan Özgecan Aslan'ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken, Adana E Tipi Kapalı Cezaevi'nde saldırıya uğradı. Silah sesleri duyulurken ağır yaralanan baba ile oğlu ayrı ayrı ambulanslarla Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi ve tedaviye alındı.
Olayın yaşandığı Adana Kürkçüler cezaevinde gerginlik yaşandığı cezaevine takviye olarak çevik kuvvet ekiplerinin sevkedildiği bildirildi.
Geçen yıl 3 Aralık'ta Tarsus 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmada Özgecan Aslan'ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altıdöken ile arkadaşı 20 yaşındaki Fatih Gökçe, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
ÖZGECAN ASLAN KİMDİR - ÖZGECAN ASLAN CİNAYETİ
Özgecan Aslan (22 Ekim 1995 - 11 Şubat 2015) Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste öldürülen üniversite öğrencisi. Aslan'ın yanmış bedeni 13 Şubat 2015 günü suçu beraberindeki iki kişiyle işlediğini itiraf eden kişinin jandarma ekiplerini olay yerine götürmesi ile bulundu.
Özgecan Aslan cinayetinin ortaya çıkması Türkiye çapında olayın ortaya çıktığı gün ve takip eden günlerde öfkeye ve gösterilere yol açtı. Binlerce kadın, kadınların tecavüzüne, şiddet görmesine ve öldürülmesine hükumetten yeterli tepkinin gelmemesiyle bu durumun normalleşmesi gerekçesiyle sokaklara döküldü. Gösterilerde kadına karşı şiddetle ilgili daha güçlü tedbirlerin alınması istendi. Olay sosyal medyada da büyük ilgi gördü ve ülke çapında pek çok gösterinin düzenlendiği 16 Şubat günü "Kara Pazartesi" olarak anıldı ve kadınların yaşadıkları taciz olaylarına sessiz kalmayarak anlatmaları istendi.
Özgecan Aslan, Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1'inci sınıf öğrencisiydi. Mersin'de doğup büyüdü ve psikolog olmak istiyordu. Ailesi onu bu konuda destekledi. Özgecan, okuduğu vakıf üniversitesinden yüzde 50 burs kazanmasına karşın annesi Songül Aslan, kızının eğitimi için kendisine bir iş buldu. Özgecan'ın planları arasında yaz tatillerinde Kuzey Kıbrıs'ta bir otelde çalışmak da vardı. Böylelikle kendisi de eğitimi için bir miktar para kazanarak ailesine yardımcı olabilecekti.
Cinayeti işlediğini itiraf eden Suphi Altındöken ve ona cinayette yardım eden babası ise Tarsus'un zengin ailelerinden biriydi. Kuyumculuk işlerinde iflas ettikten sonra baba ve oğul minibüs şoförlüğü yapmaya başladılar. Baba Necmettin Altındöken'in de olaydan önce polis kayıtlarında kaçakçılıktan sabıkası olduğu ve kısa süre önce bir trafik kazasına karıştığı belirlendi.
Özgecan'ın arkadaşlarının iddiasına göre minibüslere binmek her zaman zordu. Yolculuk sırasında aynalardan bakan şoförler ve yolcular tarafından sürekli izlenmeleri bu yolu kullanmak zorunda olan öğrenciler arasında korku yaratıyordu.
Cinayetin yaşandığı 11 Şubat 2015 tarihinde Özgecan Aslan, okuldan çıktıktan sonra Tarsus'ta bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla birlikteydi. Alışveriş merkezinde arkadaşından ayrıldı ve ikamet ettiği Mersin'e gitmek için şehirlerarası sefer yapan minibüse bindi. O saatten sonra Özgecan Aslan'dan haber alınamayınca 11 Şubat 2015'te ailesi tarafından polise kayıp olduğu yönünde dilekçe verildi. Bu tarihten itibaren, kayıp olan Özgecan Aslan'ı arayan jandarmanın, kendilerine yol soran bir minibüsten şüphelenmesi üzerine yapılan aramada minibüsün içinde kan izlerine rastlandı. Jandarma bu kişileri yakaladı. Ancak yapılan sorguda bir sonuca varılamadı ve şüpheliler serbest bırakıldı.
Minibüste bulunan kadın şapkasının Özgecan Aslan'a ait olduğu Özgecan'ın babası tarafından teşhis edilmesi üzerine Jandarma, minibüsü yeniden incelemeye aldı. Yeniden sorguya alınan 2 şüpheli, (Suphi Altındöken'in baba ve arkadaşı) cinayeti itiraf ettiler ve 3. bir kişinin de kendilerine yardım ettiklerini söylediler. Böylece 3. kişi Suphi Altındöken'in aranması süreci başladı.
Haberlerde ve minibüs şoförünün ifadesinde yer alan bilgilere göre şoför Suphi Altındöken, Mersin'e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergah değiştirerek Tarsus - Mersin Otoyolu'na doğru saptı. Sürücünün güzergahını değiştirmesinden 'kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini' anlayan ve tepki gösteren Özgecan, şoförle tartıştı. Tecavüz girişiminde bulunan Suphi Altındöken'e Özgecan biber gazı kullanarak engel olmaya çalıştı. Ancak bunun ardından Suphi Altındöken tarafından birkaç kez bıçaklandı ve demir çubukla öldüresiye dövüldü. Tarsus'a geri dönen zanlı olayı babasına ve bir arkadaşına anlattı ve yardım istedi. Üç kişi olay yerine döndüler ve Özgecan Aslan'ın cesedini ormanda ateşe verdiler. Özgecan'ın direndiği sırada zanlı Suphi Altındöken'in yüzüne tırnaklarını geçirmesi nedeniyle bu üç kişi Özgecan'ın ellerini keserek, olası bir DNA tespitinde bir eşleşmenin önüne geçmek istediler.
Zanlıların tümünün yakalanmasından sonra polise verdikleri ifadeler sonucu Özgecan'ın cesedi, Cinderesi yatağında yüzünün ve vücudunun bir bölümü yanmış halde bulundu. Tarsus Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ceset yandığı için kimlik tespiti Özgecan'ın kıyafetleri üzerinden yapılabildi.
ÖZGECAN ASLAN DAVASININ SONUCU
Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili davanın son duruşması Aralık 2015'te yapıldı. Mersin'de 11 Şubat 2015'te öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan cinayetinde yargılanan 3 sanık Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken, arkadaşı Fatih Gökçe'ye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Kaynak:Habervaktim
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.