Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde, kadının soyadına yönelik bir düzenleme olduğunu hatırlatarak, düzenlemenin, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda yapıldığına dikkati çekti.
Anayasa Mahkemesinin daha önce bu alandaki düzenlemeyi, "Kadın ister kocasının soyadını, ister kendi soyadını, isterse ikisini bir kullanır. Hangisini kullanacağına da kadın karar verir." diyerek iptal ettiğinin altını çizen Özel, "Bunun üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi iptal edilen kanunu şöyle getiriyor; eski kanunda 'kadın kocasının soyadını kullanır ancak isterse kendi soyadını da kullanır' cümlesindeki ancak kelimesini 've fakat' olarak değiştiriyorlar. Yani kadın kocasının soyadını kullanır ve fakat isterse kendisininkini de yanında kullanır. Yani bir kelimenin eş anlamlısını koyuyorlar. Böylelikle kadınların anayasal kazanımını tekrar ellerinden almaya çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Özel, Avrupa'nın hiçbir ülkesinde bu yönde bir uygulama olmadığını belirterek, "Avrupa'da hiçbir yerde kalmamış bu uygulamayı dünyadaki birkaç ülkeyle birlikte sürdürmeye çalışacaksınız ve kadının soyadına karışacaksınız devlet olarak... Sana ne? Kadınlar kararlarını kendileri verirler. Kadının ne yiyeceğine, ne içeceğine, ne giyeceğine, ne zaman nerede dolaşacağına, hangi soyadını kullanacağına sadece kadınlar karar verir." diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda bugün görüşmelerine başlanması beklenen Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifini de eleştiren Özel, öğretmenlerle ilgili olmayan bir değişikliğe gidilmek istendiğini savundu.
Türkiye'de bir milyon atanamayan öğretmen bulunduğunu belirten Özel, kurulması planlanan Milli Eğitim Akademisi ile bir milyon öğretmenin öğretmen sıfatını kaybedeceğini ve öğretmen adayı olacağını söyledi. Akademiye alınacak öğretmen adayının iki yıl boyunca gözlemleneceğini, yaşam biçimine bakılacağını ve bağlılığının sorgulanacağını iddia eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu akademiye kaç kişi alacak? Maliye Bakanlığı ne kadar kadro serbest bıraktıysa, ne kadar emekli varsa o kadar. Bu sene 20 bin, seneye 22, öbür sene 18 bin. Bir milyon öğretmenden sadece 22 binini akademiye alıp, iki yıl gözleyip iki yıl sonra atayacak. Kendinden olmayanı eleyecek, yandaş olanı atayacak, geri kalana da 'atanmayan öğretmen kalmadı. Akademi var. Daha akademiyi bitirmemişler.' diyecek. Çocukluğundan beri çalışmış, ilkokul, ortaokul, lise, eğitim fakültesi bitirmiş, atamamışlar, şimdi diyor ki 'sen öğretmen olamadın evladım.' Parodi gibi. Mesele bir hakkı elden almak, atanmayan öğretmenin diplomasına el koymak. Bu, Türkiye değil dünya tarihinin en büyük emek, umut, gelecek hırsızlığıdır. Bu şaibeli bakanın yaptığı ne varsa komisyonda arkadaşlarımızın, grup başkanvekillerimizin hepsi, kıymetli milletvekili arkadaşlarımız büyük bir mücadele verdiler. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz."
- "Belediye başkanımızın namusuna kefiliz"
CHP Genel Başkanı Özel, daha önce Kanun Hükmünde Kararname ile işten çıkarılan, haklarında soruşturma dahi açılmayan ya da açıldığı halde beraat eden kişilerin mağduriyetlerinin sürdüğünü dile getirdi.
"Bu mağduriyete bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz." diyen Özel, "Darbeyle, darbeciyle, Fetullahçıyla, o cani cinayet şebekesiyle işimiz olmaz. Ama gerçekten işi olmadığını ispatlamış masumlara artık haklarının iadesi yapılmalıdır. Bu noktada bir de barış akademisyenleri meselemiz var. Toplam 2 bin 212 akademisyen o belgenin altına imza attı. O günden bugüne bir büyük mağduriyet sürüyor. Barış akademisyenlerinden 2 bin 212'si de üniversiteden atılmadı. Toplamda mesleğinden uzaklaştırılanların sayısı 552. Yani 4 kişiden 3'ü hayatına devam ediyor ama bir tanesini mesleğinden, öğrencisinden, bilimden ayırdılar." dedi.
Yargıya başvuran akademisyenlerden bir kısmının göreve geri döndüğünü, bir kısmının ise görevlerine dönemediğini aktaran Özel, Ankara'daki bazı mahkemelerin, aynı gerekçelerle yapılan başvurularda farklı kararlar verdiğini öne sürdü. Özel, "Mağduriyetlerinin sürdüğü insanlar şimdi de Danıştaya gittiler. Danıştaydaki süreci dikkatle takip ediyoruz." dedi.
Özgür Özel, TÜİK tarafından açıklanan haziran ayına ilişkin enflasyon verilerine tepki gösterdi.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına göre maaşlarda artış yapıldığını anımsatan Özel, "TÜİK, bu iktidara oy veren, vermeyen herkesin cebinden para çalıyor. Bu ay maaşına 3 bin lira zam alacak birisi varsa bilsin ki TÜİK olmasaydı, doğru rakam olsaydı 6 bin lira alacak. 5 bin lira zam alan varsa bilsin ki 5 bin lirası da TÜİK'in cebinde. Ama TÜİK kurumdur, o kurumu yöneten birileri ve onları atayan biri vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Manisa'nın Kula Belediyesindeki yolsuzlukla ilgili sözlerini hatırlatan Özel, Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez'in tutuklanmasının sebebinin kavga ve şiddet olduğunu belirtti.
Olayın yargıya intikal ettiğini dile getiren Özel, "Belediyeye borcu olan bir müteahhit, belediyeden taş almış, bir yıllık çek vermeye kalkmış. Zaten yıllardır ödemezmiş. Onunla tartışmışlar ve tartışmanın sonunda kavga olmuş. Kavgayı, şiddeti, darbı onaylamıyoruz. Çelişkili ifadeler var, süreci yakından takip ediyoruz. Gazi ve polis emeklisi olan belediye başkanımıza, darptan, kavgadan ceza verilirse, suç ispat edilirse boynumuz kıldan ince. Ama sen uçağa bineceksin, gazetecileri alacaksın, 'Kula'da yolsuzluk yapıldı' diyeceksin. Kula'da bir kuruş yolsuzluk değil kamunun alacağını tahsil etmek için yetkinin aşılması, olmadık işlere sapılması, kavgalara karışılması vardır. Belediye başkanımızın namusuna kefiliz. 'Kula'da yolsuzluk var' diyen ispatlayacaktır, ispatlamayan iftiracıdır." diye konuştu.
- "Türkiye bu akşam saat 9'da ayağa kalk"
Özgür Özel, "İnsan onuruna yaraşır bir yaşam talep ediyoruz" başlığıyla ortak bildiri yayımlayan ve asgari ücret ile maaşlarda iyileştirme talep eden TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'in genel başkanlarına teşekkür etti.
Ocak ayında açıklanan asgari ücretin bugün 3 bin 800 lira eridiğini, bu rakamla asgari ücretlilerin geçinmesinin mümkün olmadığını söyleyen Özel, CHP'li belediyeler tarafından hayata geçirilen Emekli Kart projesiyle ulaşım, doğal gaz, pazar ve gıda desteği ve bayram yardımlarıyla emeklilere destek olduklarını aktardı. Asgari ücretin 25 bin lira olması gerektiğini belirten Özel, şöyle devam etti:
"Demişler ki 'dört yıl boyunca seçim yok, herkes hesabını ona göre yapsın.' Yani 'şimdi ezerim, günü gelince ağzına bir parmak bal çalarım' diyor. Bu sefer işler öyle kolay değil. 31 Mart'ta gördük, emeklinin çektiği azabı, sana da yaşattığı gazabı. Bundan sonraki süreçte de hem emekliler hem emekçiler hem çiftçiler hem de esnaflar, eğer bu iktidara sesini duyurursa, tepkisini gösterirse, karşınızda durabilecek hiçbir güç yoktur. Buradan bir kez daha söylüyorum; ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Devlet Bahçeli, ey Cumhur İttifakı, bu emeklilere, bu çalışanlara, bu esnafa ve bu çiftçilere hakkını vereceksin, zammını yapacaksın. Zam yaparsan geçim olur, zam yapmazsan seçim olur."
Özel, konuşmasının bu bölümünde salondakilerin ayağa kalkarak kendisini alkışlaması üzerine, "Buradan bütün Türkiye'ye sesleniyoruz; Türkiye bu akşam saat 9'da ayağa kalk. Eğer emekliye, asgari ücrete zam istiyorsan; çaya, buğdaya, Malatya'nın kayısısına, fındığa, darıya, üzüme, narenciyeye fiyat istiyorsan bu akşam saat 9'da başlıyoruz. Işıkları yakın, ışıkları kapatın, uzaydan görülecek. Zam isteyenler bizimle birlikte olsun. Ayağa kalkın, ışıkları yakın, hep birlikte sesimizi duyuracağız. Durmadık, yeni başlıyoruz. Zammı söke söke alacağız. Ya zam olacak geçim olacak ya da hiç yolu yok seçim olacak." ifadelerini kullandı.
(Bitti)
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.